Şu anda bekle gör dönemindeyiz. Üyelerimizle konuşuyoruz, hâlâ kimse tahmin yapamıyor

TÜRKBESD Başkanı Can Dinçer: Yatırım yapmazsanız dünyadaki diğer devler size acımaz. Beyaz eşyada ÖTV’nin tamamıyla kalkması taraftarıyız. Çünkü beyaz eşya lüks bir tüketim ürünü değil.

Şehriban Kıraç

Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) Başkanı Can Dinçer, geleceğe dönük plan ve tahmin yapmak için sağlıklı bir dönem olmadığına işaret ederek “En azından aralık ayı sonunu görmemiz gerekiyor. Temkinli olmamız lazım. Şu anda bekle gör dönemindeyiz. Üyelerimizle konuşuyoruz, hâlâ kimse tahmin yapamıyor” dedi.

Beyaz eşyada adet bazında satışların 2019’un ilk 9 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10 daraldığını vurgulayan Dinçer, beyaz eşyanın lüks tüketim ürünü olmadığını, buradaki ÖTV’nin tamamen kalkması gerektiğini vurguladı. 

Dinçer, AB’de 2021’de enerji verimliğili uygulamasının devreye gereceğini, Türkiye’nin bu alanda geride kalmaması için acilen destek ve teşvik beklediğini, firmaların en az 250 milyon Avro yatırım yapması gerekeceğini, bunun altından kalkmanın zor olacağını aktardı. Kriz dönemiyle birlikte yurttaşın daha uygun fiyatlı ürünlere yöneldiğini anlatan TÜRKBESD Başkanı Can Dinçer ile Türkiye beyaz eşya sektörünü ve yaşadığı sıkıntıları konuştuk.

- 2019’un sonuna geliyoruz, beyaz eşya sektörü açısından nasıl geçiyor?

İç satışlarda daralma eğilimi 2019’un ilk 9 ayında sürdü. Adet bazında satışlar bir önceki yıl aynı dönemine göre yüzde 10 daraldı. Sektör, iç satışlardaki daralmayı ihracat ile dengeledi. İhracat geçen yıl ocak-eylül dönemine göre yüzde 1 arttı. Üretim ise yüzde 2 daraldı. Fabrikalarımız bu zor süreçte hiç işçi çıkarmadan yoluna devam ediyor. 

MÜŞTERİ DUYGUSAL

- Sene sonuyla ilgili bir öngörünüz var mı, küçülme nereye varır?

Eskiden daha rahat söyleyebilirdik ama açıkçası yaşanan malum faktörler her şeyi etkiliyor. Suriye diyorsunuz moraller bir bozuluyor, bir düzeliyor, bu müşteriyi çok etkiliyor. Türkiye’de çok duygusal bir müşteri var. Bekleyip göreceğiz. Her gün senaryoların değişebileceği bir coğrafyadayız. ABD-Çin ticaret savaşı da, ihracat yaptığımız pazarları etkiliyor.

- Pazardaki daralma tehlike çanları anlamına geliyor mu? 

Şu anda üretim adetleri 21 milyon civarında. Bu, şu an için Türkiye koşullarını düşünürseniz sorun olacak bir rakam değil.

- 2019 başında plan yaparken yüzde kaç büyüme hedefiyle yola çıkmıştınız?

Yılın ilk yarısında özel tüketim vergisi (ÖTV) desteği geldi. Ama bu sadece sektördeki daralmanın azalmasına katkı sağladı. Pazar, ÖTV desteğine rağmen daraldı. ÖTV desteği bittikten sonra temmuzda yüzde 28 daralma yaşandı.

YATIRIM İŞTAHI SÜRSÜN DİYE TEŞVİK VERİLMELİ

- Üretim maliyetleri de artıyor, bu ortamda üretim yapmak ne kadar kârlı?

Biz başka bir şey bilmeyiz, üreticiyiz ve üretim yapmak zorundayız. Bu sektör nakit yaratıyor ki, yatırım yapıyor. Yatırım yapmazsanız dünyadaki diğer devler size acımaz. Bugün Çin’den sonra dünyanın ikinci büyük beyaz eşya üreticisiyiz. Avrupa Birli-ği’nin yeni enerji etiketi uygulaması 2021’de yürürlüğe girecek. Hızlı davranmamız lazım çok vaktimiz yok. Enerji tasarruflu ürünlere geçiş için sektörün 250 milyon dolarlık bir yatırım yapması gerekiyor. Yatırım iştahımızın devam etmesi için enerji teşviği ve yassı çeliğe çelik destek çok önemli. Çünkü bu sektör yatırımcı bir sektör. Ar-Ge’sine güvendiği için yarışabiliyor. Biz bu yeni sürece teknik ve Ar-Ge anlamında hazırız. Uygulanması konusunda devletten bazı teşvikler istedik. Dünyada zaten ilgili ülkeler bu teşvikleri veriyor. Çünkü yeni standartlar demek çok daha büyük yatırım yaparak ürünlerin soğutma teknolojilerini her şeyi değiştirecekseniz. Fabrikada ki otomasyonundan tutun, ürün dizaynına kadar çok büyük yatırım yapılması lazım. Bizim de çok hızlı cevap veriyor olmamız lazım. Burada bir teşvik paketi verilirse Türk üreticiler ihracatını da artırabilir.

- Teşvik talebinizle ilgili herhangi bir geri dönüş var mı?

Çok fazla vaktimiz yok. Biz de görüşmeler yapıyoruz. Bir de yassı çelik toplam üretim maliyetlerinde yüzde 17 yer tutuyor, bu muazzam bir yük. Rakiplerimiz vergi ödemezken biz

Türk üreticiler ek vergi ödüyoruz. Yüzde 9 ile 15 arası bir ek vergi ödüyoruz. Bunun çözülmesi lazım. Biz malı pahalıya alıyoruz, satarken Polonyalı ya da Çinli üreticiyle rekabet ederken haksız rekabetle karşı karşıyayız. Bu konuda devlet destek olmalı.

- Sektör olarak gelecek dönemde ne tür riskler görüyorsunuz?

Global bir sektör olduğu için bu sektörün bir gün bile uyumaması lazım. Bu alanda Türkiye’nin çok büyük rakipleri var. Bir gün geri kalmak bizi çok maliyetli bir şekilde yorabilir. Türkiye sektörde iki numara. Enerji geçişi en önemli fırsat ama uyursak, yapmazsak yatırım şansımız yok.

- Devletten destek alamazsanız sektör olarak bu yatırımın altından kalkabilir mi, başınızın çaresine bakın derse ne yapacaksınız?

Açıkçası onu düşünmek bile istemiyorum. Sektörümüz uzun yılardır bir başarı sağladı. Yüzde 70 ihracatın yüzde 72’isi Avrupa’ya yapılıyor. Sürekli yatırım yapmak isteyen bir sektör onun için destek alması lazım.

BEKLE GÖR DÖNEMİ

- Sektör olarak 2020 hedefleriniz?

Temkinli olmamız lazım. Şu anda bu dönemi geçirmemiz lazım. Tahmin yapmak için sağlıklı bir dönem değil. En azından aralık ayı sonunu görmemiz gerekiyor. Zor bir soru. Bekle gör dönemi. Normal bir dönemde olsaydık çok rahat söylerdim. Sektör çok büyük patlama yapabilir, durabilir, küçülebilir tarzı. Ama üyelerimizle konuşuyoruz, hâla kimse tahmin yapamıyor.

- Her kalemde fiyatlar arttı. Bu dönemde siz ürünlerinize ne kadar zam yaptınız?

Bir çamaşır makinesini 1500 ile 2 bin 200 TL’ye alabiliyorsunuz. Maliyetlerimiz arttı biz fiyata yansıtalım diye bir lüksümüz olmadı açıkçası. Büyük fabrikalarımız var ve bunların çalışması şart.

ÖTV KALKMALI

- Tekrar ÖTV indirimi ister misiniz?

Açıkçası ÖTV’nin tamamıyla kalkması taraftarıyız. Çünkü beyaz eşya lüks bir tüketim ürünü değil. Her evde olması gerekli olan ürün. Bu kalkarsa devletin KDV geliri de artar. ÖTV kalkarsa fiyatlar daha makul bir seviyeye gelir ve pazar daha fazla büyür.

- İç pazar için öngörü yaparken sene boyunca ne kadar revizyona gittiniz?

İç piyasada da ÖTV desteğinin bitmesi sonrası temmuz ayında radikal bir düşüş oldu. Yüzde 10 daralma şu anda, o da kabul edilebilen bir şey. Yönetilebilir. Konut satışları çok çok kritik. Konut kredisi faizleri düşünce bir hareketlilik oldu. Kentsel dönüşüm etkiliyor. 1.5 milyon konutun satılması bizim için 4 ürünle çarpın 6 milyon ürün. Korkunç bir rakam. O bakımdan kentsel dönüşüm direk beyaz eşyayı pozitif etkileyecek bir konu.

UCUZ ÜRÜNE YÖNELİM

- Kriz dönemiyle birlikte beyaz eşyada tüketici alışkanlıkları nasıl değişti, tüketici cihaz alırken nelere dikkat ediyor, kaç yılda bir beyaz eşyayı değiştiriyor?

Özellikle ekonominin daraldığı yıllarda fiyatı daha uygun ürünler öne çıkar. Türkiye’de tüketici çevreye çok duyarlı. Yeter ki firma ona uygun iletişimini yapsın. Gelişmiş ülkelerde beyaz eşya değişim oranları çamaşır makinesinde 7, buzdolabında 10 yıl iken gelişmekte olan ülkelerde bu süre uzuyor. Örneğin çamaşır makinesinde çok daha hassas kıyafetlerinizi yıkayan teknolojiler çıktı bunun için değiştiriyor insanlar. Enerji tasarrufu hepsinde A+++ oldu. Evdeki elektrik faturasının en önemli nedeni beyaz eşya. Tasurruf etmek için buzdolabının fişini de çekemezsiniz ki, çamaşır makinesinin istediğiniz zaman kullanırsınız ama buzdolabı çok kritik. Vatandaş artık enerji tasarruflu ürünlere çok yatkın. İmkânı olsa en son çıkan ürünleri almak istiyor.

- İmkânı olsa kaç yılda bir değiştirir?

Tahminin 7 yılın altına inmez. 2 bin 500, 3 bin TL’ye buzdolabı alsanız her yıl yaklaşık 400 TL’ye gelir. Türkiye’de beyaz eşya açıkçası biraz ucuz. Türkiye’de firmalar her türlü hizmeti veriyor. Buzdolabını yerleştirmek için camlardan bile girildiği oluyor. Vatandaş beyaz eşya alırken ortalama 12 taksit yapıyor.