STK'ler kız çocukları için yetersiz

Dünya Bankası tarafından hazırlanan raporda, "Kardelen" ve "Baba Beni Okula Gönder" gibi kampanyalarla kız çocuklarına fırsat eşitliği yaratan sivil toplum kuruluşlarına karşın, STK'lerin kız çocuklarının dezavantajlarını gidermede yetersiz kaldığı belirtildi.

cumhuriyet.com.tr

Dünya Bankası tarafından hazırlanan "Türkiye: Gelecek Nesiller için Fırsatların Çoğaltılması. 'Yaşam Fırsatları'" raporunda Türkiye'deki gayri resmi dayanışma ağlarının, ne kadar güçlü olursa olsunlar, zor koşullarda doğan çocukların, özellikle kızların yaşadığı dezavantajları telafi edemediklerine dikkat çekildi. Eşitsizliğin ciddi boyutta kuşaktan kuşağa geçtiği vurgulanan raporda söz konusu toplumsal ve geleneksel bağların, en dezavantajlı çocuklara yönelik bütünlükçü ve kapsayıcı bir politikayla desteklenmesi gerektiği vurgula

ndı

.

 

Sivil toplum girişimleri takviyeci rol üstlenmeli

Dünya Bankası raporunda, sivil toplum girişimlerinin, özel girişimlerin ve mahalle bazlı çalışmaların en dezavantajlı çocuklara yönelik hizmetlerin yaygınlaştırılmasını amaçlayan ve devlet tarafından yürütülen çabaları takviye eden bir rol üstlenmeleri gerektiği anlatıldı.

Türkiye'nin sivil toplum kanallarıyla erken çocuk gelişimi hizmeti sunumundaki yenilikçi ve ilham verici deneyimlerini tüm dünyanın takdirle izlediği de vurgulandı. Buna karşın hizmetlerin genel kapsama oranının düşük olduğu tespit edildi. En dezavantajlı çocukları desteklemeye yönelik toplumsal uzlaşı, özel, kamu, sivil ve toplumsal aktörler arasında uyum gerektiği saptandı. Uyumun dezavantajlı çocuklara yönelik kaliteyi ve bütünleyici desteğin sağlanması için uygun bir ortam yaratacağı gözlendi.

 

Türkiye'de fırsat eşitsizliği önemli boyutta

Raporda, Türkiye'de bireyin sorumlu tutulamayacağı dışsal faktörlerin, yaşamın gidişi üzerinde büyük etkisinin olduğu vurgulanarak, çocuğun gelişme sürecinde, fırsat geçmişine ve yoksulluk durumuna göre erken aşamalardan itibaren farklılıkların ortaya çıktığı belirtildi. Rapora göre, eşitliği sağlamaya yönelik çeşitli politikalardan biri, en dezavantajlı çocuklara, mümkünse doğumdan önce, hayatlarının erken bir evresinde ulaşmak. Buna karşın Türkiye'de kamu kaynaklarından büyük oranda diğer yaş grupları yararlanırken erken çocukluk gelişim politikalarıyla en muhtaç çocukların çok azına ulaşılabiliyor.

Rapora göre, dezavantajlı çocuklara yönelik programların yaygınlaştırılmasına olanak sağlayacak mali kapasiteyi tesis etmek için, yaşlılık sigortasına aktarılan finansmanın ve sosyal transferlerin gözden geçirilmesi gerekiyor.