Starbucks isyanı
Kimisi Espresso'sunu 'Schiumato' ve cam fincanda tercih ederken kimisi 'Ristretto' kahvesini el yakacak kadar ısıtılmış porselen fincanda içmezse olay çıkarabilir.
Övgü PınarMahallem Trastevere’de hemen her sabah cappuccino’mu içmek için uğradığım Bar San Calisto’nun sahibi Marcello’ya “buongiorno bella” hoşbeşinden sonra soruyorum: “Duydun mu Starbucks İtalya’da şube açacakmış!”
1930’lardan beri Trastevere halkının sabahları kahve, akşamları bilumum alkollü içki ihtiyacını karşılayan Bar San Calisto’yu yaklaşık 40 yıldır işleten Marcello’nun cevabı pek bir vurdumduymaz: “Starbucks da ne ki? Hiç duymadım!”
70’li yaşlardaki Marcello, Amerikan devinin global ününü İtalyan umursamazlığıyla yerle bir etse de, bizi dinleyen bar ahalisinden sesler yükselmeye başlıyor: “Amerikalılar bize kendi kahvemizi, hem de birkaç misli paraya mı satacak?” “Onların kahvesini içen İtalyan değildir!”
Starbucks’ın İtalya’da şube açmaya hazırlandığı haberi geçen hafta Corriere della Sera gazetesinde yayımlanınca, kahve konusundaki duyarlılıklarıyla bilinen İtalyanlar galeyana geldi. Sosyal medyada birkaç gün boyunca en hararetli tartışma konularından biri, tereciye tere satmaya niyetlenen Amerikalıların haddini bilmezliği oldu. Kimisi bu girişimi bir “oksimoron” ve “hakaret” olarak yorumlarken, kimisi de “Hemen batarlar”, “Ömürleri ancak bir frappuccino kadar sürer”, “O sulu sulu kahveyi, hem de karton bardaktan içecek bir tane bile İtalyan bulamazlar” öngörüsünde bulundu. Bazıları ise, İtalya’da hâlâ birçok yerde ağır aksak işleyen internet bağlantısına göndermede bulunarak ücretsiz wi-fi hizmeti için Starbucks’ı dört gözle beklediğini itiraf etti. İlk şubesini gelecek yıl Milano’da açması beklenen Starbucks’ın, İtalyan kahve kültürüne ayak uydurabilmek için bu piyasaya özel ürünler de sunacağı hesap ediliyor. Ancak, sabahları mesai öncesi herhangi bir İtalyan barına uğrarsanız, İtalyanların kahve konusundaki hassasiyetini ve binbir çeşit taleplerini tatmin etmenin ne kadar zor olacağını hemen görebilirsiniz. Çünkü İtalyanlar için kahve sadece kahve değildir. Kimisi espresso’sunu “schiumato” (köpüklü) ve cam fincanda tercih ederken, kimisi “ristretto” (normal ölçüde kahvenin daha az suyla hazırlanmış hali) kahvesini el yakacak kadar ısıtılmış porselen fincanda içmezse olay çıkarabilir.
Birkaç damla sütle lekelenmiş “macchiato”nun sütünün sıcaklığından, caffe corretto’nun içine Sambuca mı Grappa mı koyulması gerektiği tartışmasına kadar neredeyse her İtalyan başına farklı bir kahve içme şekli bulunur.
Hal hatır sorarak
Üstelik evinizin yanındaki barda her sabah selamlaştığınız Marcello, Giovanni ya da Carlo size tam istediğiniz formüle göre hazırlanmış kahveyi 80 cent-1 Avro arası bir fiyata, üstüne bir de gülümsemeyle hal hatır sorarak ikram ederken, dil dolandıran havalı isimlerle ve türlü çeşitli katkı malzemeleriyle süslenen bir kova dolusu “kahvemsi”ye İtalyanların ne kadar itibar edeceğini, haberler doğru çıkarsa gelecek seneden itibaren göreceğiz.