Sporda cemaat operasyonu Rio'dan sonra

15 Temmuz başarısız darbe girişimi sonrası devlet, STK ve eğitim kurumlarında başlayan, geçen hafta sonunda da TFF’ye sıçrayan “paralel arınma” spor dünyasında panik havasına neden oldu. Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’ın, “FETÖ ve paralel yapılanmaya ülkenin hiçbir kademesinde izin veremeyiz” sözü sonrası, gözler 60’a yakın spor federasyonuna çevrildi. Spordaki “Paralel-FETÖ” taraması, Rio Olimpiyat Oyunları sonuna bırakılırken bazı federasyonlardaki yönetici ve idarecilerin, şimdiden istifalarını SGM’ye sunduğu öğrenildi. Genel Müdürlük ise federasyonlara birer yazı göndererek, olağan seçimlerin ekim ayı sonuna ertelenmesini istedi. Eylül ayında seçim yapmayı planlayanbazı federasyonlar, bu yazı sonrası yeniden seçim takvimi belirlerken Spor Bakanlığı, ağustos sonunda federasyonlarda çalışan ve yönetici olarak görev yapan kadroların araştırılacağını gayri resmi olarak duyurdu. Ayrıca olimpiyat dönüşü Spor Bakanlığı’nın TFF örneğinde olduğu gibi federasyon başkan ve yönetimlerinden tedbir amaçlı istifalarını isteyeceği de sızan bilgiler arasında.

Organizasyonlar için yeni inceleme

Bakan Akif Çağatay Kılıç ve Müsteşar Faruk Özçelik’in emriyle, geriye dönük olarak spor organizasyonları da yeniden incelenecek. Federasyonların ihale sürecindeki tercihleri kontrol edilecek. ‘Paralel-FETÖ’ soruşturması kapsamında spor teşkilatındaki bazı il temsilcileri ve hakemlerin şu an gözaltında olması da bir başka sıkıntı. Bakanlığa yakın çevreler 60 federasyondan en az 18’inin yönetim ve icra kurullarında şu an için adı cemaatle anılan isimlerin olduğunu belirttiler. 2 federasyon başkanının, ‘FETÖ-PDY’ kapsamında KHK ile kapatılan kurumlarda profesyonel olarak çalıştıkları ifade edildi. Badminton ve bisikletin üst, satranç, boks ve atletizmin alt kadrolarındaki bazı isimlerin paralel yapılanma ile bağlantılı olduğu öne sürüldü. Özellikle kapatılan USİDER yöneticilerinin bazı federasyonlarda görev aldığı, yine M.Ö, M.S.F., K.Y., S.Y., H.İ.S, C.Ş. isimli şahısların 15 Temmuz’un ardından istifalarını verdiği öğrenildi. Spor Bakanlığı’nın en rahatsız olduğu konu ise bir önceki bakan Suat Kılıç döneminde atanan veya işe alınan personelin durumu. Bu personelin bir bölümünün, kapatılan üniversite ve vakıflarla direkt bağlantılı olması, SGM’deki “paralel paniğini” körüklemiş durumda.