‘Sözleşmeli’ ayrımcılık

MEB dergisinde sözleşmeli öğretmenlik için itiraf gibi araştırma. Özlük haklarından başlayarak tepki çeken sistemin olumsuz yönleri sıralandı.

Ozan Çepni

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 3 ayda bir yayımlanan hakemli dergisinde, 2016’da başlatılan zorunlu sözleşmeli öğretmenlik programı hakkında eğitimcilerin görüşleri ve önerilerinin olduğu araştırma da yayımlandı. 

Araştırmada, sözleşmeli öğretmenliğin olumsuz yönlerine ilişkin özlük haklarının kısıtlı olduğu, öğretmenler arası hiyerarşik üstünlük kurulduğu, uygulamaların prosedürde kaldığını, sürenin uzun olduğunu ve kaygı nedeniyle mesleki motivasyonun düştüğünü yönündeki değerlendirmeler dikkat çekti. 

‘ÖĞRETMENLER RENCİDE EDİLDİ’

Öğretmenler, sözleşmeli sistemde eğitimcilerin haklarının iyileştirilmesi gerektiğini, kadrolu ve sözleşmli kavramları ile öğretmenlerin gruplaştığını, öğretmenlerin rencide edilmesi nedeniyle mesleki doyumun azalmasına neden olduğunu belirtti. 

Araştırmada, bir öğretmen yaşadıklarını, “Aynı eğitimlerden ve sınavlardan geçerek atamaya hak kazandıkları halde kadrolu öğretmenlerle aralarında sınıf ayrımı oluşturulmaktadır. Kısaca lisans eğitimi, KPSS, mülakat ve güvenlik soruşturması gibi birçok aşamayı geçerek hak edilen pozisyona emaneten yerleştirilmiş hissi” ifadeleri ile anlattı. Sistemin olumsuz yönlerine ilişkin de öğretmenlerin eş durumu ya da sağlık ataması, ek ders ücreti, izin gibi konularda yaşadıkları özlük problemleri ile öğretmenler arası hiyerarşik üstünlük kurulması değerlendirmesi öne çıktı.