Sözcü muhabiri Gökmen Ulu'ya 174 gün sonra özgürlük
Sözcü Davası'nın ikinci celsesinde dinlenen yandaş tanıklar, Hüseyin Gülerce, Cem Küçük ve Ersoy Dede beyanlarında, Gökmen Ulu'nun tutuklu yargılanmasına neden olan Sözcü- FETÖ bağlantısını komik bulduğunu söyledi. Davanın ikinci gün oturumunda 174 gündür tutuklu bulunan muhabir Gökmen Ulu tahliye edildi.
CANAN COŞKUNSözcü’nün 174 gündür tutuklu muhabiri Gökmen Ulu, dün tahliye edildi. Dünkü duruşmada dinlenen ‘yandaş tanıklar’ “Biz Sözcü FETÖ’cü demedik” ifadesi verdi. Ulu “Haberimin, imzamın arkasındayım. Çünkü gazetecilik suç değildir” dedi. Dava 23 Ocak’a ertelendi.
İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün devam edilen Sözcü davasının 2. duruşmasında davanın tek tutuklu sanığı muhabir Gökmen Ulu tahliye edildi. Dünkü duruşmada soruşturma aşamasında tanık olarak dinlenen Cem Küçük, Hüseyin Gülerce, Fuat Uğur, Ersoy Dede dinlendi. Mahkeme başkanı Erdoğan Şimşek, Cem Küçük’ün tanıklığından önce görgüye, hissiyata ve duyuma dayalı ifadeler olabileceği bilgilendirmesinde bulundu.
Küçük: İşbirliği yok
İfadesinde işi gereği bütün medya kuruluşlarını didik didik ettiğini iddia eden Küçük, “Gökmen Ulu, Mediha Olgun ve Yonca Yücekaleli hakkında ‘FETÖ’ye yardım ediyor’ ya da ‘Fethullahçı teröristler darbe yapacağı gün bilgileri Gökmen Ulu’ya verdi’ diye ifadelerin iddianamede yer alması, FETÖ’ye yardım ettikleri iddiası bana göre çok komik” dedi. “Bir madenci olarak söylüyorum Allah’a inanan biri olarak Sözcü, FETÖ’cülerle işbirliği yaptı denemez” diyen Küçük, mahkeme başkanının sorusu üzerine, “Burak Akbay FETÖ evlerinde yetişti, demedim. Öyle bir bilgim yok, olsa yazardım. Köşe yazılarında çıkan bilgileri yorumladım. Bu devletin güvenlik birimlerinin bileceği iş. Bilmediğim şeyi yazamam” diye yanıt verdi.
(Fotoğraf: Sözcü)
Gökmen Ulu'nun tahliye kararıyla birlikte mahkeme salonunda duygusal anlar yaşandı. 174 gündür eşinin özgürlüğüne kavuşmasını bekleyen Burcu Ulu, tahliye kararı sonrası gözyaşları içinde eşine sarıldı.
Uğur: Bu dava bitmeli
Küçük’ün ardından tanıklık yapan Fuat Uğur, Sözcü gazetesi ile sert polemikleri olduğunu belirterek “Ben bir delile sahip değilim, sanıkları tanımıyorum. Onlar hakkında şudur budur deme şansım yok. Gökmen Ulu ve Mediha Olgun haksız yere tutuklu yargılandılar. Bunu Cem Küçük ile birlikte yayında söyledim. Gökmen Ulu’nun tutukluluğu ıstırap verici bir eziyete dönüştü” dedi. Uğur, iddianameye baktığında bir delil göremediğini ifade ederek “Bu yüzden de zayıf ve bir delile dayalı olduğunu düşünmüyorum. Bu davanın da bitmesi gerektiğini düşünüyorum. Sözcü’nün FETÖ ile iltisaklı olduğuna dair bir şey bilmiyorum. Bu dava bana göre bir hukuk devleti konusunda endişe duymayacağımız şekilde sonlanmalı” dedi.
Dede: Utanç verici
Ersoy Dede ise yazdığı bir yazı nedeniyle savcı tarafından davet aldığını belirterek “Yazımda değindiğim iddialar arasında Gökmen Ulu ve Mediha Olgun hakkındaki suçlamalar yok. Orada Burak Akbay’ın FETÖ’nün evlerinde kaldığı iddiası var. O kaynağın iddiası da mahkemenin malumu. Bunun dışında bir bilgim yok. Fehmi Koru’nun bunu yazdığını, Sözcü’nün de bunu yalanlamadığını yazılarımızda değerlendirdik. Sonra Akbay ailesi bunu yalanladı” dedi. Sözcü’nün FETÖ’cü olabileceği, ondan para vs. alışverişi yapabileceğine ilişkin bir suçlamanın tarafı olmasının deli saçması olduğunu kaydeden Dede, şunları söyledi: “Sözcü’nün FETÖ’cü olduğu iddiası deli saçması. Bir hedef birliği olabilir. Sözcünün yolsuzluk soruşturması sosu verilmiş yayınları FETÖ’nün çok hoşuna giden yayınlardı. Sözcü’nün FETÖ’cü olduğu iddiası ile ilgili herhangi bir bilgim, görgüm yoktur. Gökmen Ulu’nun gazetecilik faaliyeti olan haberine karşılık benim kürsünün diğer tarafında olmam utanç vericidir” dedi.
Gülerce: Tanıklığım yok
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla Yalova’dan tanıklık yapan Hüseyin Gülerce, 14 Aralık 2017’de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu’ndan yapılan davet üzerine ifade verdiğini söyleyerek “Cumhuriyet gazetesi ile ilgili savcı Yasemin Baba’ya verdiğim ifadede Fehmi Koru’nun sözüne atıfta bulunmuştum. Buna istinaden Sözcü ile ilgili tanıklığıma başvuruldu” dedi. Gülerce, gördüklerini ve yorumlarını anlatacağını kaydederek, “Sanıklarla ilgili birebir bir tespitim, görüşüm veya tanıklığım yoktur. Burak Akbay’ın cemaat evlerinde kaldığı iddiası ile ilgili Fehmi Koru’nun dedikleri haricinde bir bilgim görgüm yok” dedi.
Tanıklık yaptırmadı
Sözcü’nün Yazı İşleri Müdürü Kenan Kurtkaya, suçlama konusu haberlerin hepsini, başlıklarını ve fotoğrafını kendinin seçtiğini belirtti. Kurtkaya, iddianameye giren haberlerle ilgili tanıklık yapmaya başlayınca, mahkeme başkanı, “Tanıklığı aşacak bilgiler, bunlar” diyerek tanıklığı sonlandırdı.
Akbay: Aklım almıyor
Burak Akbay’ın babası Ertuğrul Akbay da tanık ifadesinde, “Oğlumun nerede okuduğu bellidir, nerede kaldığı da. Fehmi Koru ile 14 yıl önce böyle bir şey konuşulmadı. Aklım almıyor öyle bir şey uydurmasını. Ne benim ne ailemin FETÖ’yle ilgisi var. Bunu hakaret kabul ederim” dedi.
Atatürk’ün yolundayım
Duruşma savcısı mütalaasında, Gökmen Ulu’nun tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Ulu da mütalaaya karşı, “Haberimin, imzamın arkasındayım. Çünkü gazetecilik suç değildir. Delilsiz, hukuksuz yaklaşıma diyecek bir şey bulamıyorum. Sadece ülkem adına utanıyorum. Benim yolum adalet, Cumhuriyet, barış ve özgürlük yoludur. Yolum Atatürk’ün açtığı yoldur. Bu yoldan dönmem” dedi. Heyet, ara kararında Gökmen Ulu’nun tahliyesine karar vererek duruşmayı 23 Ocak’a erteledi.