Sözcü davasında hapis cezası alan Emin Çölaşan: Bizim FETÖ'cü terörist olduğumuza inanan bir tek kişi bile yok

Sözcü yazarı Emin Çölaşan, kendisine verilen 3 yıl 6 ay 15 gün hapis cezasına ilişkin “Bizim FETÖ'cü terörist olduğumuza inanan bir tek kişi bile yok. Dünkü gazetelere ayrıntılı bir biçimde baktım. Aleyhimize verilen bir tek haber yoktu. En keskin yandaşlar bile ‘Bunlar FETÖ'cü idi, hak ettikleri cezayı aldılar’ diyememişti. Üstelik bazen tartışmaya ve hatta kavgaya giriştiğim köşe yazarları bile kararı eleştiriyordu” ifadesini kullandı.

cumhuriyet.com.tr

Çölaşan kendilerine verilen cezanın indirimsiz halinim 5 yıl 8 ay olduğunu dile getiren Çölaşan, cezanın onanması halinde iki yıl hapis yatacaklarını belirtti.

Çölaşan’ın kaleme aldığı yazı şöyle:

“Sevgili okurlarım, Türkiye'deki milyonlarca insan her gün yeni yargı kararlarını duyup öğreniyor.

Adam karısını dövüp öldürmüş, müebbet hapis almış.

Küçük çocukları taciz etmiş, üç kez müebbet almış.

İnsanları dolandırmış, gerekli cezaya çarptırılmış.

Dosyalarını bilmesek bile bu gibi cezaları medyadan öğrendiğimiz zaman hepimiz ‘İyi olmuş, adalet yerini bulmuş’ diyoruz.

Yargının bazı kararları vardır ki, vicdanları tatmin eder.

Hiç kimse karısını dövüp öldüren adam için ‘Yaa bu ne biçim karar, iki yıl verselerdi keşke’ demez, diyemez.

Önceki gün bizimle ilgili verilen yargı kararı ise vicdanları tatmin etmedi.

Hiç kimse bizim FETÖ'cü olduğumuza inanmadı…

Örgüte üye olmamakla birlikte yardım ettiğimiz suçlamasına inanan olmadı.

Bunu bütün samimiyetimle söylüyorum.

Sokaklarda rastladığım ve hiç tanımadığım insanlardan hep aynı sözleri duydum.

Abartmadan söylüyorum, bu iki gün içerisinde yüzlerce mesaj aldım.

Birinde bile suçlayan, kınayan bir tek cümle yoktu.

Demek ki bu karar vicdanlarda onaylanmamıştı.

Dünkü gazetelere ayrıntılı bir biçimde baktım…

Aleyhimize verilen bir tek haber yoktu.

En keskin yandaşlar bile ‘Bunlar FETÖ'cü idi, hak ettikleri cezayı aldılar’ diyememişti…

Üstelik bazen tartışmaya ve hatta kavgaya giriştiğim köşe yazarları bile kararı eleştiriyordu.

Fırsat bulursanız okuyun, Ertuğrul Özkök, Ahmet Hakan, Sedat Ergin, Nagehan Alçı, Fatih Altaylı, Sevilay Yılman, Rıza Zelyut, Murat Ağırel, Selcan Hamşioğlu, Akif Beki, Elif Çakır, Miyase İlknur gibi her kesimden yazarlar hep aynı doğrultuda düşünüyordu.

Sosyal medya da aynı doğrultuda binlerce yazı ve mesajla doluydu.

Yabancı basın da öyle…

Hukukçular, siyasetçiler, bürokratlar…

Yani şunu söylemek istiyorum, bizim FETÖ'cü terörist olduğumuza inanan bir tek kişi bile yoktu.

Sevgili okurlarım, burada bir düzeltmeyi de sizlere iletmek isterim.

Mahkemenin Necati Doğru ve bana biçtiği ceza aslında medyada yer aldığı gibi 3 yıl 6 ay 15 gün değil.

Verilen cezamız (terör cezası olduğu için artırılmış) ve 5 yıl 8 ay olmuş.

Sonra bazı indirimler yapılmış ve net 3 yıl 6 ay 15 gün olmuş…

Ve bu cezanın yatarı var.

İstinaf Mahkemesi'nde ve Yargıtay'da onandığı takdirde durum şöyle:

Yaklaşık, kabaca söylüyorum, iki yıl hapis!

Yani cezaevi..

FETÖ'cü olmak, terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etmek suç…

Madem bu suçu işlemişiz, madem ki mahkeme böyle buyurmuş, sonucuna katlanmamız gerek…

Ne yapalım, bunu da çekeriz.

Yeter ki ruh ve beden sağlığımız bozulmasın.