Söz konusu olan CHP’yse...

Parlamento Kulisi

cumhuriyet.com.tr

Partiler arasındaki siyasi gerginlik artık yumrukların atıldığı, burunların kırıldığı bir şiddet sarmalına dönüştü. Uçan tekmeler, fırlatılan tabletler, ağıza alınmayacak sinkaflı küfürler... Özellikle son 2 aydır iktidarın peş peşe getirdiği ve jet hızıyla Meclis’ten geçirdiği tartışmalı yasalar kavga ve tartışmaların ana nedenini oluşturuyor. İşte bu “kavga çıkartan” düzenlemelerden biri de internet yasaklarıyla ilgili yasaydı. AKP’nin yasa hakkında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kararını henüz açıklamadan yeni bir düzenleme yapılacağını duyurmasıyla Gül, Macaristan’dan döner dönmez yasayı onayladı. “Jet sansür” yasasına “jet onay” Meclis’te eleştirilince yeni bir tartışmaya kapı aralandı. Ancak bu tartışma AKP’nin adalet anlayışını görmemiz için iyi bir örnek oldu: MHP Iğdır Milletvekili Sinan Oğan, yasayı onaylayan Gül’ü “Sayın Cumhurbaşkanı’nın maalesef ki pis bir pazarlık içerisinde olduğunu ifade etmek zorundayım” diye eleştirdi. TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, bunun bir hakaret olup olmadığını da kendince düşünmüş olacak ki, iki milletvekili daha kürsüden konuşma yaptıktan sonra Oğan’dan bu ifadeyi düzeltmesini istedi. Oğan da böyle bir ifadeyi kullandığı için üzgün olduğunu belirtti, ancak bu AKP’ye yetmedi. AKP sıralarından “Özür dile! Af dile!” diye bağırışlar yükseldi. Oğan özür dilenecek bir ifade kullanmadığını belirtti ancak birleşimi yöneten Yakut, Oğan hakkında Cumhurbaşkanı hakkında söylediği sözden ötürü Meclis’ten üç birleşim çıkarma cezası verilmesini önerdi. Verilen arada MHP ve CHP’li vekillerin itirazı üzerine ceza önerisi geri alındı. Genel kurulda ağza alınmayacak sinkaflı küfürleri peş peşe söyleyen, ahlak dışı olduğu için resmi tutanaklardan bile çıkarılmak zorunda kalan sözlerin sahibi AKP’li Zeyid Aslan’a yalnızca kınama cezası verilirken “pis bir pazarlık” ifadesi dolayısıyla MHP’li Sinan Oğan’a üç birleşim Meclis’ten çıkarma cezası önerilmesi AKP’nin ileri adalet anlayışını da göstermiş oldu. Ne diyelim “ileri demokrasiden” sonra “ileri adaleti” de gördük... 

Söz konusu olan CHP’yse...

CHP, “iç meseleleri” konusunda en fazla haber olan siyasi parti. Özellikle İstanbul, Ankara ve İstanbul’un ilçelerindeki aday belirleme sürecinde Parti Meclisi’nde, MYK’de yaşanan tartışmalar “an itibarıyla” internete düştü. CHP’liler, haber olmaktan değil ama partinin sürekli “iç   meseleleri”yle anılmasından ve hatta CHP’li olmayanların bile parti politikaları konusunda “uzman” kesilip sürekli eleştirel yaklaşmalarından rahatsız. Geçen hafta Meclis kulisinde gazetecilerle sohbet eden bazı CHP milletvekilleri, sözü bu konuya getirip CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel’in başına gelen bir olaydan örnek gösterdiler: “Manisa milletvekilimiz Özgür Özel, malum Manisa Büyükşehir adayı olmadan önce CHP’nin Cezaevleri İzleme Komisyonu’ndaydı. Bir cezaevi ziyaretinde, kendisini bir mahkûmla görüştürüyorlar. Ancak, Özel’in görüşmek istediği mahkûmun bir özelliği var, kendisi seri katil! O nedenle kendisine çok sayıda cezaevi görevlisi eşlik ediyor ve koğuşun kapısına geldiğinde de
cezaevi görevlileri hemen oradan uzaklaşıyorlar. Çünkü adam, koğuş arkadaşının kafasını koparmış, o kadar hasta birisi! Ama Özgür Özel yaklaşık 1 saat görüşüyor ve çıkıyor. 1 hafta sonra Özel’e bu mahkûmdan bir mektup geliyor: ‘Daha önce CHP’ye oy vermiyordum ama sizinle görüştükten sonra sizin sayenizde, artık CHP’ye oy vereceğim...’ Tabii Özgür önce mutlu oluyor ama mektubun devamında bir bakıyor, CHP politikalarına eleştiriler. ‘CHP yönetimi şunları yapmalı, örgüt şöyle olmalı, şuraya şu aday olmalı...’ diye. Dolayısıyla, ağzımızla kuş tutsak, mutlaka bizi eleştirecek bir şey bulurlar!”