Soylu: İnsan hakları konusunda en üst seviyeye gelmenin kime bir zararı olabilir?
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Daha fazla demokrasi istemenin kime bir zarar olur? İnsan hakları konusunda en üst seviyeye gelmenin kime bir zararı olabilir?" dedi.
cumhuriyet.com.trİçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AKP'li Cumhurbaşkanoı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı ile ilgili konuştu.
MHP'nin yayın organı Türkgün gazetesine konuşan Soylu, konuyla ilgili kendisine gelen "Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın 2 Mart 2021 tarihinde açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı’nın kişilik haklarını iyileştirilmeyi ve bazı hukuki aksaklıkları ortadan kaldırmayı hedeflemesi muhalefet partileri tarafından 'Türkiye’de hukukun yeterince işlemediğinin' ikrarı ve beyanı olarak yorumlandı. Bu yorumu nasıl değerlendirirsiniz?" sorusu üzerine "Daha fazla demokrasi istemenin kime bir zarar olur? İnsan hakları konusunda en üst seviyeye gelmenin kime bir zararı olabilir?" ifadelerini kullandı.
Soylu'nun sözleri şöyle:
"Muhalefet demokrasilerde var. Ancak demokrasiler muhalefete “istemezük, yıkalım, kötüleyelim” görevi vermemiştir. Elbette ki eleştiri görevi vermiştir ama bu görevi vermemiştir. İnsanın hayatında her şey tekamül ediyor. Toplumların hayatında her şey tekamül ediyor, ihtiyaçlar artıyor, ihtiyaçlar gelişiyor, nesiller değişiyor. Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gelişmesi birçok ihtiyacı peşinde getiriyor.
Daha fazla demokrasi istemenin kime bir zarar olur? İnsan hakları konusunda en üst seviyeye gelmenin kime bir zararı olabilir? Bu “en” seviyesinin kötü olduğu anlamına gelmez ki. Ama “en” seviyesine ulaşmak hepimizin iddiasıdır. Sonra Cenab-ı Allah insanı yaratılmışların en şereflisi olarak yaratmıştır. Her şey ona layıktır. En üstün insan hakları da ona layıktır. Bunu sağlamakla mükellefiz. Bizim dinimizin emri bu.
Bizim atalarımızın öğrettiği bu. Bizim milletimizin asaleti bu. Bizim yürüdüğümüz toprakların bize bezediği bu. Hepsi bu. Mevlana da bunu demiş. Hoca Ahmet Yesevi de bunu demiş. Hacı Bektaş da bunu söylemiş. Beldesinde bulunduğumuz Hacı Bayram da bunu söylemiş."