Soykırıma karşı İsrail
ABD’de 24 Nisan’dan önce soykırım tasarılarına karşı elini rahatlatmak isteyen hükümet, ABD’nin birkez daha “soykırım” yerine “katliam” demesini güvence altına almak için İsrail ile tazminat görüşmelerini tamamlamayı ve imza atmayı hedefliyor.
Duygu Güvenç / CumhuriyetAKP hükümeti, 24 Nisan öncesinde soykırım tasarısının yeniden gündeme gelmesini beklediği Washington’a karşı elini güçlendirmek için İsrail ile tazminat görüşmelerini tamamlamayı ve imza atmayı hedefliyor. Ancak tazminat miktarı, Ankara’nın taleplerinin çok altında kaldı. Pazarlığa 100 milyon doların üstünde bir fiyatla başlayan Türkiye, 20-23 milyon dolar arasında bir rakamda mutabakata vardı. Bu rakam ABD mahkemesinin verdiği tazminattan bile düşük.
Türkiye’deki Twitter ve YouTube yasağıyla ilgili ABD Temsilciler Meclisi’ne sunulan tasarıların, 24 Nisan öncesinde yeni tasarılarla devam etmesi bekleniyor. Washington’da havanın aleyhinde olduğunu bilen hükümet ise, ABD’nin birkez daha “soykırım” yerine “katliam” demesini güvence altına almak ve olası bir yasanın kabul edilmesini önlemek için İsrail ile mutabakata varmayı hedefliyor. Diplomatik kaynaklar, “ABD’de peş peşe Türkiye aleyhine tasarı sunuluyor. Her zaman olduğu gibi 24 Nisan öncesinde de sözde soykırım tasarısı sunulacak. Türkiye’nin bu yasaların kabul edilmesini önlemek için en önemli adımı İsrail ile anlaşmayı hayata geçirmek. Süreçte arabuluculuk yapan ABD’ye neden imza atılmadığını artık anlatmak çok zor” yorumunu yaptı. Hükümet kanadında da İsrail ile anlaşmanın, Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde onaylanmasına yönelik değerlendirmelerin başladığı öğrenildi. Kaynaklar, nihai kararın Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından verileceğini belirtirken imzayı daha fazla ertelemenin Washington’da tepkiyi büyüteceğine işaret ediyorlar.
Meclis onayı için takvim yok
Türkiye, atılacak imzanın ardından ilişkilerin tekrar büyükelçilik seviyesine çıkarılmasını ve başta NATO olmak üzere uluslararası örgütlerde İsrail’le işbirliğine karşı koyduğu vetoyu kaldırmayı taahhüt ederken anlaşmanın Meclis tarafından kabul edilmesi için bir takvim ise belirlenmedi. Tazminat miktarının da Türkiye’de oluşturulacak bir fona aktarılması hedefleniyor. Anlaşmanın Meclis’te onaylanmasının ardından, Türkiye mahkemelerinde İsrailli askerler ve komutanlara yönelik davalardan da vazgeçilmiş olacak. İmza yeri konusunda müzakerelerin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç başkanlığında yürütüldüğüne işaret eden kaynaklar, “Türkiye’de sorumlu olan makam daha üst olduğu için imza Ankara’da atılabilir. Ama biz imzanın üçüncü bir ülkede atılmasına da karşı değiliz” değerlendirmesini yaptı.
İHH’nin 3 şartı
Ankara’nın tazminatta gelinen son aşama konusunda İHH’ye doğrudan bilgi vermediği de öğrenildi. İHH’nin avukatlarından Gülden Sönmez, mutabakatın sağlanması için bekledikleri 3 şart olduğunu belirterek “Önce Gazze’ye abluka sona erdirilmeli ardından da bu baskını gerçekleştiren İsrailli asker ve komutanlar cezalandırılmalı. Ancak ondan sonra tazminat konuşulabilir”dedi. Sönmez, İsrail hükümetinin, İHH’yi “terörist” ilan etme kararını da anımsatarak “Bu karar da kaldırılmalı çünkü İHH, 146 ülkede faaliyet gösteren bir kuruluş. Herhangi bir üyemiz, bir gün, dünyanın herhangi bir yerinde İsrail tarafından terörist muamelesi görebilir” diye konuştu.
Tazminatta büyük indirim
Türkiye tazminat görüşmelerinin başında miktar bildirmedi ancak daha sonraki müzakerelerde uluslararası örnekleri sundu. Bu örneklerle 100 milyon dolardan fazla tazminat talep etti. Ancak ilerleyen pazarlıkların ardından miktar talep edilen rakamın çok çok altına düştü. Türkiye, Mavi Marmara’da olan Türk vatandaşları için tazminat talebinde bulunuyor. Bunlar arasında baskında ölen 9 kişinin yanı sıra, hâlâ bitkisel hayatta olan 1 kişi dahil toplam 56 ağır yaralı ve 200 kadar da hafif yaralı Türk bulunuyor.
KUTU
Tazminata dünya örnekleri
Kişi başı 10 milyon dolar: New York seferini yapan PAN AM 103 sefer sayılı Boeing 747 uçağı, 21 Aralık 1988 tarihinde havada infilak etmesi sonucu İskoçya’nın Lockerbie kasabasına düştü. Uçak içindeki 258 kişi ve kasabadaki 17 kişiyle birlikte toplam 275 kişinin ölümüne neden oldu. Patlayıcıyı uçağa yerleştirenlerin Libya uyruklu olduğunun anlaşılmasından sonra, Libya’dan tazminat talep edildi. Suçluları İskoçya’ya iade eden Libya, Lockerbie faciasında kişi başı 10 milyon dolar olmak üzere toplam 2.75 milyar dolar tazminat ödedi.
ABD ve İsrail’in tazminat pazarlığı: 1967 Arap-İsrail savaşını gözlemlemek üzere bölgeye gönderilen USS Liberty Gemisi, 8 Haziran 1967 tarihinde uluslararası sularda, Sina Yarımadası yakınlarında İsrail tarafından deniz ve havadan saldırıya uğradı. Gemi yaklaşık 75 dakika boyunca ateş altında tutuldu, 34 ölüm ve 171 yaralı ile sonuçlandı. İsrail yanlışlıkla vurduğunu iddia etti ve ABD’den hemen özür diledi. İsrail 1968’de ölenlerin yakınlarına toplamda 3.323.000 ABD Doları, Nisan 1969’da da 3.566.547 ABD Doları yaralılara ödedi. İsrail, Liberty adlı gemi için de 6 milyon ABD Doları ödemeyi kabul etti.
ABD Mahkemesinin kararı: 1991 yılında PKK’nin Bingöl’de yol kesmesi sonucu, Amerikalı arkeologlar Ronald Wyatt ve Marvin Wilson ile İngiliz Avustralyalı, toplam beş arkeolog kaçırılmış ve 21 gün sonra sağ kurtulmuştu. Amerikalı arkeologların, Suriye devleti aleyhine Columbia Federal Bölge Mahkemesi’nde 2001 yılında açtığı davada mahkeme, “PKK, ABD ve Türkiye’ye göre terörist örgüttür. Bu örgütün lideri, kaçırılma olayı sırasında, Suriye tarafından himaye ediliyordu. Dolayısıyla, Suriye devleti bu işin sorumlusudur” hükmüne vardı ve Suriye hükümetini 338 milyon ABD Doları tazminata çarptırdı.