Soyadın ve kimliğin senin tercihin olsun
Yasaların önümüze koyduğu ve erkeği esas alan bir mantıkla başlıyor değişim... İlk adım soyadı ile başlıyor. Evlilik cüzdanı verildiğinde bir de ne görüyorsunuz. Siz artık siz değilsiniz...
Olcay BüyüktaşEy kadınlar bugün benim ta küçüklükten beri dert ettiğim, önceleri annemi 'niye böyle oluyor ki' diye darladığım ikna edici yanıtlar alamayınca babama sardırdığım, sonraları günlük hayat içinde bazen artan bazen azalan bir düzeyde dert ettiğim bir konu var gündemimizde: Soyadı...
Şimdi düşünün, bir kız çocuğu olarak dünyaya geldiniz. Bir ad ve soyad verildi. Okul çağına geldik. Kayıt yaptırıldı. Bu ad ve soyadla biraz daha bütünleştik... Okullar devam etti. Oturan bu kimlik artık kişiliğimizin bir parçası... Kişiliğimizin somutlaştığı bir şeye dönüştü. İşe girdik. Bu isimle, tatile gitmek istedik, yurtdışına çıkmak istedik pasaport aldık bu isimle... Ehliyet aldık, ev kiraladık, ev aldık ne bileyim işte hayatımız boyunca neler yaptıysak artık bizim bir parçamız hatta biz olduğumuz bu kimlikle yaptık. Sonra bir adam sevdik... Evlenmeye karar verdik. İşte can sıkıcı durumların ilk adımı da böylece atılmış oluyor. Evlenme kararı ile değil tabii... İş resmiyete dönüşmeye başlayınca... Yasaların önümüze koyduğu ve erkeği esas alan bir mantıkla başlıyor değişim... İlk adım soyadı ile başlıyor. Evlilik cüzdanı verildiğinde bir de ne görüyorsunuz. Siz artık siz değilsiniz... Sizin bir yarınız var diğer yarınız başka... İş bununla kalsa iyi nüfus cüzdanını değiştirdiğinizde bir bakıyorsunuz ki siz artık hayatınızda belki de hiç görmediğimiz ve hatta hiç görmeyeceğiniz bir kentin, bir kasabasına bir mahalle ve sokağına kaydedilmişsiniz... Sanki hoş bir filmden bir gerilim filmine geçiyor gibi oluyorsunuz... Bir tek doğdunuz yer aynı. Geri kalan tüm bilgiler size yabancı... Evet yabancı... Çünkü genellikli insanlar nüfus kütüklerini, baba ocağına hürmeten değiştirmiyor. Ama sizin babanızın bir önemi yok, evlendiğiniz adamın baba ocağı esas... Yani tamam babalara saygımız sonsuz ama niye... Hele bir de ikinci evliliği yaparsınız işler iyice çığrından çıkıyor memleketin bir müstesna köşesinden bir başka müstesna köşesine gidiveriyorsunuz... Neyse bu da ayrı bir mevzu...
BİR DE ADAM LÜTFEDECEK
Evlilikle birlikte 1926 tarihli yasada olduğu gibi 2001 tarihli yeni Medeni Kanun’a göre de kadın, doğumla aldığı soyadını evlenince terk etmek ve kocasının soyadını almak zorundaydı. Daha sonra medeni halindeki her değişiklikte, boşandığında ve yeniden evlendiğinde kadın, soyadını her defa değiştirmesi gerekiyordu. Medeni Kanun'un 187 ve 173. maddelerine göre kadının evlendiğinde veya boşandığında soyadını değiştirmek zorunda olması kadının kimliğini, pasaportunu, banka hesaplarını, kredi kartını, sürücü belgesini ve birçok benzer resmi veya özel belgeyi yeniden çıkarmasını gerektiriyor. Evlenince zorunlu olarak soyadını terk eden kadın , eğer bu soyadı ile tanındı, çalışma ve sosyal yaşamında kendisine yeni bir kimlik oluştuduğu için boşanınca kocasının soyadını taşımak istese bu da pek mümkün değil. Zira bu defa da “boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğunu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceğini” ispatlamak ve bu şekilde karar aldırmak zorunda. Eğer eski koca inat ve ısrar ederse kadın yeni soyadı ile tüm tanınmışlığına hatta bu soyadı ile anılan marka yaratmış olsa bile adımın izni olmaksızın kocanın soyadını taşıyamıyor.
Böylece önceki soyadına dönmek ve bütün bu belgeleri yeniden düzenletmek zorunda kalıyor. Medeni halindeki değişikliğe bağlı olarak soyadını değiştirmek zorunda kalmaları kadınları mağdur ettiği gibi “kimlik sorunu” yaşamalarına yol açıyor. Erkek ise doğduğu gün aldığı soyadını kural olarak yaşamı boyunca taşıma hakkına sahip.
ÇOCUK VARSA DA ZOR
Hele bir de evlilikten bir de çocuk varsa o zaman işler daha da zorlaşıyor. Çünkü, çocuk okula gittiğinde, babasının soyadını taşıdığı için annesi ile soyadı farklı oluyor. Hem durumu arkadaşları sorduğunda çocuğu istemediği bir dizi şeyi anlatmak zorunda bırakacak, hoşlanmadığı durumların yaşanmasına yol açacak.
HAKKINIZ VAR
Medeni yasada var olan aile soyadı durumu açılan bazı davalarla kadınların soyadı konusunda önemli kazanımlar elde etmesini sağladı. Çetrefilli konularda imdadıma yetişen Avukat Canın Arın'dan bir kez daha yardım alarak rahatlıkla yazıyoruz ki soyadınızı kullanmanız hakkınız... Yani çocukluğunuzdan kalan sizi siz yapan kişiliğinizin ve kimliğinizin aynısı gibi olan soyadını evlendiğinizde de boşandığınızda da kullanmak artık hakkınız... Ama kendiliğinden değil tabii...
Bir kere evlenmek için başvurduğunuzda kendi soyadınızı kullanmak istediğinizi işlemler yapılırken bildirmeniz gerekiyor. İster yalnız kendi soyadınızı ister kendinizle birlikte eşinizin soyadını kullanabilirsiniz. Kendi soyadınızı tek başına kullanma hakkı verilmiş mahkeme kararları olmasına karşın ilgili yasa ve maddede değişiklik yapılmadığı için tek başına kullanma hakkını mahkeme ile elde ediyorsunuz. Yani otorite kadınlara diyor ki sizin bu hakkınız var ama öyle kolay değil önce biraz uğraşın.
ÇOCUĞA SOYADINI VEREBİLİRSİNİZ
Asıl devrim niteliğinde olan bir başka karar ise ayrılmış ebeveylerde kadın eğer çocuğun velayitini almışsa ona kendi soyadını da verebiliyor olmasıdır.
Anayasa Mahkemesi tarafından boşanma sonrası çocuğuna kendi soyadını vermek isteyen annenin talebinin reddi temelde bir hak ihlali olarak görüldü ve emsal teşkil edecek bir karar verdi. 2018 yılındaki bu karara göre boşanan ve çocuğunun velayetini alan bir anne artık çocuğuna kendi soyadını verebiliyor. Böylece boşanan kadınlar ve çocukların önündeki engel kalkmış oldu.
Ancak bu da yine örnek mahkeme kararları olmasına karşın yasaya teşmil edilmediğinden, dava açıyor ev varolan kararı emsal göstererek bu hakkınızı kullanıyorsunuz...
Şimdi yapılması gereken yasa koyucunun bu emsal kararlar doğrultusunda Medene yasadaki ilgili maddelerin değiştirilmesi...