Sosyalist Partisi lideri Pittella: Otoriterlikle olmaz

Yıllarca Türkiye’nin AB’ye katılımını desteklerken son süreçte tavır değiştiren Avrupa Sosyalist ve Demokratlar Grubu’nun Başkanı Gianni Pittella, “Türkiye’nin demokrasiden uzaklaşmasını istemeyiz” dedi.

Duygu Güvenç

Yıllarca Türkiye’nin AB’ye katılımına destekleriyle bilinirken son olarak müzakerelerin askıya alınması çağrısında bulunan Avrupa Sosyalist ve Demokratlar Grubu’nun Başkanı Gianni Pittella, “Biz kimseyi cezalandırmak istemiyoruz. Biz sahip olduğumuzun en iyisini herkesle paylaşmak istiyoruz ama biz otoriter bir yönetime dönüşme ihtimali olan bir ülkenin AB’ye katılımını kabul edemeyiz” dedi.

Türk soluna birlikte hareket etmeleri çağrısında bulunan Pittella, bugün başlayacak Türkiye ziyareti sırasında CHP Genel Başkanı ve HDP’den Osman Baydemir başkanlığındaki heyetle görüşecek. Pittella, ilk olarak Selahattin Demirtaş’ın perşembe günü yapılacak duruşmasına katılacağını söyledi. Ancak Demirtaş’ın duruşmada SEGBİS ile değil fiilen yer alma talebine halen yanıt verilmemesi nedeniyle Pıtella’nın programı da netleşmedi. Pitella, hükümetten de bir yetkiliyle görüşmek istediğini ancak hâlâ yanıt alamadığını belirtirken “Ben onlarla görüşüp tartışmaya hazırım çünkü benim amacım yapıcı olmak. AB Bakanı ile görüşmeyi umuyorum” dedi.

Pitella’nın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

- Olumlu katkı olarak ne sunmayı planlıyorsunuz?

Öncelikle bağımsız bir şekilde referandumdaki itirazların araştırılmasına dair AB Komisyonu’nun pozisyonunu paylaştığımı iletmek istiyorum. Ayrıca hükümetle yapılan düzenlemelerin nasıl uygulanacağını görüşmek istiyorum. Öncelikle referandumun sonucuna büyük saygı duyduğumu belirtmek isterim ama uygulaması bizim için belirleyici olacak. Uygulama otoriter bir rejimi getirirse bunu kabul edemeyiz.

- Yani referandum sonuçları üzerinde yeni düzenleme mi bekliyorsunuz?

Bizim için 3 nokta kritik. Bunlar; başkanın hâkimleri atama yetkisi, başkanın parlamentoyu feshetme hakkı ve başkanın kararname yayınlama hakkı. Bunlar demokratik bir sistemi otoriter bir sisteme dönüştürecek araçlar.

- SD neden Türkiye’nin AB sürecine destekten vazgeçti ve müzakerelerin askıya alınmasını istedi? Ve AB’den de bu yönde bir karar çıkmadı?

Göreceğiz. Bazıları Cumhurbaşkanı’nın somut adım atmasını bekliyorlar. Ve biz de Erdoğan’ın kafamızdaki sorulara vereceği yanıtı bekliyoruz çünkü bizim pozisyonumuz, verilen yanıtlar olumlu olursa değişebilir. Biz Türkiye’nin AB’ye katılımına en fazla ve en tutarlı şekilde destek veren gruptuk. Dürüstçe konuşmak zorundayım, sistemin demokrasiden uzaklaşmasını istemeyiz. Ve Erdoğan’a, siyasi otoritelere Demirtaş’ı ve diğer tüm siyasi tutukluları, gazetecileri serbest bırakmaları çağrısında bulunuyorum. 150’den fazla gazeteci hapiste. OHAL’in kaldırılması çağrısında bulunuyorum. Bunlar, siyasi olarak çözülmesi gereken sorunlar çünkü biz Türkiye’nin AB’ye katılım sürecini yeniden başlatmak istiyoruz.

- Sosyalistlerin Avrupa’da da güç kaybettiğini düşünmüyor musunuz? Fransa’da da seçimler yeni belli oldu.

Fransa’da sosyal demokratların seçimlerdeki sonucu gerçek gücünün altında ve liderliğin yaptığı bazı hataların sonucu. Bence Avrupa’da sosyalistlerin varlığı çok önemli; AP’de 190 üyemiz var. Birçok ülkede belirleyici güçteyiz; İtalya’da, Almanya’da, Portekiz’de, Romanya’da siyasi yönetimdeyiz. Dolayısıyla Avrupa’da Sosyal Demokratların düşüşte olduğunu iddia eden büyük hata yapar. Avrupa Konseyi’nde temsilcimiz var, Avrupa Komisyonu’nda bir sürü komiserimiz var, Timmermans gibi... Biz belirleyiciyiz. AP Türkiye Raportörü Kati Piri de bizim partimizden. Bizim Türkiye ile ilgili bir karar için belirleyici bir çoğunluğumuz var. Ama daha önce de söylediğim gibi bazı koşullarımız var.

- CHP’deki son tartışmaları takip ediyor musunuz?

Bilmiyorum ve partinin içişlerine müdahale etmek istemiyorum. Tek istediğim, CHP ve HDP’nin farklılıklarını bir yana koyup birlikte çalışmaları. Onlar için oy veren yüzde 45’i temsil edebilmeleri için birlikte çalışmak kardeş partilerimizin görevidir.

- Türkiye solunda bir değişim görüyor musunuz?

İki parti arasındaki tartışmanın detaylarına girmek istemiyorum. Her ikisinin liderleri ve temsilcileriyle görüşeceğim. Ülke tehlikeli bir yöne kayıyor. Bizim kardeş partilerimiz, Türkiye’nin geleceğini değiştirebilecek potansiyele sahipler ve bu potansiyellerini kullanmalılar.

- Müzakerelerin askıya alınması için çağrıda bulundunuz. Bunun Türkiye’yi cezalandıracağını ve bu yoldan geri döndüreceğini mi düşünüyorsunuz?

Bu bir cezalandırma değil. Eğer Türkiye demokrasiden uzaklaşmak, otoriter bir rejim haline gelmek istiyorsa, bu AB ile bağdaşmaz. Biz kimseyi cezalandırmak istemiyoruz. Biz sahip olduğumuzun en iyisini herkese vermek istiyoruz ama biz otoriter bir rejimin AB’ye katılımını kabul edemeyiz. Nokta.

- Türkiye ile AB arasında katılım yerine özel ortaklık olmasına ne diyorsunuz?

Önceliğimizi koruyoruz; biz sosyalistler için önceliğimiz Türkiye’nin AB’ye katılımıdır. Bunu sağlamak için de, söz ettiğim üç noktanın uygulanmasını önlemek ve Türkiye’nin kötü yönde gitmesini durdurmak önemlidir.