'Soruşturmacı habercilik demokrasinin alarm sistemlerinden biri'

Haluk Şahin Kim Korkar Soruşturmacı Gazeteciden? adlı kitabında derslerine konu ettiği gazeteciliğin geldiği noktayı ve gerçek araştırmacı gazeteciden kimlerin çekindiğini anlatıyor. Sahin'le kitabı üzerine söyleştik.

cumhuriyet.com.tr

'Kim Korkar Soruşturmacı Gazeteciden?' isimli yeni kitabınız yayımlandı. Bu vesileyle sorabilir miyiz, kim korkar soruşturmacı gazeteciden?

'UĞUR MUMCU, ARAŞTIRMACI GAZETECİLİK KAVRAMINI DİLİMİZE KAZANDIRDI'

'Araştırmacı gazetecilik' genel olarak yaygın ve oturmuş bir tanımlamaydı, siz 'soruşturmacı' ve 'karıştırmacı' gazetecilik gibi iki yeni tanım önerdiniz? Bu kavramları biraz açabilir misiniz? Kimlere 'soruşturmacı', kimlere 'karıştırmacı' diyebiliriz?

'Güçlülerin bilinmesini istemedikleri olguları sistematik bir araştırma ve belgeleriyle ortaya koyup kamuya sunmayı görev edinmiş uzman muhabirin yaptığı işe soruşturmacı habercilik denir.'

'Gerçeklerin ortay çıkmak gibi bir huyu var'

Soruşturmacı haberciliğin temelinde, demokrasilerde basının Dördüncü Güç olarak bir 'denetim işlevi' olduğu varsayımı yatar. Basın, güç sahiplerini halk adına sürekli izleyen bir 'gözcü'dür. Güç sahipleri derken yalnızca siyasal erk sahiplerini kastetmiyorum. Büyük şirketler, gizli servisler, ordular, tarikatlar, mafya ve hatta büyük medya da bu kategorinin içindedir. Medyanın bu işlevi yerine getirebilmesi için bağımsız ve özgür olması gerekir. Bağımsız olacak ki, çıkar çatışması ve otosansür tuzaklarına düşmesin, özgür olacak ki sansür tarafından susturulmasın. Medya sahiplerinin kendilerinin madencilik yaptığı, aynı zamanda medya patronu olan dinsel cemaatlerin altından çıkar sağladığı, siyasal iktidarı rahatsız edebilecek en masum haberlerin dahi çöp sepetini boyladığı bir medya ortamında Kazdağları'nda madencilik faciası haberine kim hangi ölçüde girebilir? Kitapta anlatıyorum: Böyle bir haberin gazete sayfalarına ulaşması için pek çok engeli aşması gerekir ve bu sanıldığından çok daha zordur. Ta ki, günün birinde felaket haberleri saklanamaz hale gelinceye kadar... O zaman da iş işten geçmiştir. Soruşturmacı habercilik demokrasinin alarm sistemlerinden birisidir. On beş yıldan beri Bilgi Üniversitesi'nde soruşturmacı gazetecilik dersi veriyorsunuz? Öğrencilerin ilgisi nasıl ya da şöyle sormak gerekirse kitabınızda da anlattığınız, zorluklar ve tehlikeler içeren bu mesleği neden yapsınlar? Dijital teknolojiye geçişle birlikte iletişimde büyük bir değişim yaşanıyor. Artık medyayla ilgili her türlü tartışmanın dijital ortam çerçevesinde yapılması gerekiyor. Şu anda üniversitede okuyan öğrencilerin ilgileri benim kuşağımdan farklı; onlar dijital çağın has çocukları; bizim gibi oraya sonradan göç etmeye çalışanlardan değiller. Soruşturmacı habercilik de değişen koşullara uyum sağlamanın sancıları içinde. Bu çaba, dönem dönem, şimdi olduğu gibi parlaklığını yitirebilir ama tümden sönmez. İnsanlarda haksızlıklara isyan geni var olmaya devam ettiği sürece birileri her şeyi göze alarak doğruları söyleme çabasını sürdürür. Ama nasıl? Şu sıralar bu sorunun yanıtı aranıyor.

Sosyal medya, Twitter, Facebook bazı yeni olanaklar sağlıyor. YouTube var. Yurttaş Gazeteciliği olanakları var. Kitaplar var. Cumhuriyet gibi gazeteler var. Sık sık söylendiği gibi gerçeklerin önünde sonunda ortaya çıkmak gibi bir huyu var. Bakarsınız yarının 'Doğrucu Davut'larının bazıları benim dersi aldıktan ya da bu kitabı okuduktan sonra akacakları dere yatağını bulur, yarının Uğur Mumcuları olurlar.