Sorunlu değil sorumlu olsunlar

Yoksulluk, çocukların eğitim yaşamını doğrudan olumsuz etkiliyor. Yoksul ve yoksun çocuklar, ya okulu bırakmak zorunda kalıyorlar ya da çalışarak okumak zorundalar. Bu çocukların sanatsal ve kültürel etkinliklere ulaşma şansı ise neredeyse hiç yok. Ancak, aynı çocuklar, uygun ortam sağlandığında sanatsal ve kültürel etkinliklere büyük ilgi gösteriyorlar.

cumhuriyet.com.tr

5 farklı sanat dalında çalışan eğitmenler, Beyoğlu’ndaki Dolapdere ve Tarlabaşı semtlerinde Risk Altındaki Çocuklara Sanatsal Destek Projesi yürütüyorlar. Eğitmenlerin, Sanatsal Meşguliyetle Sosyalleştirme Süreciolarak tanımladıkları proje, şu anda Dolapderede Hüviyet Bekir ve Pirireis İlköğretim Okulları ile Hacı Hüsrev Mahallesinde bulunan İstiklal İlköğretim Okulunda, 14 atölye ile devam ediyor. 5 farklı sanat alanında gerçekleştirilen atölyelere katılımcı çocuk sayısı 260.

Dolapdere Sanat Atölyeleri Koordinatörü Metin Boranın verdiği bilgilere göre, proje bu dönem 3. yılına giriyor ve şimdiye kadar yaklaşık 400 öğrenci bu atölyelerden yararlandırılmış.

Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, mekân, malzeme, ulaşım ve finansman konularında projeye destek veriyor.

Atölyelere 11-13 yaş grubu çocuklar katılıyor. Çocukların seçiminde, okulların rehber öğretmenleri başta olmak üzere okul yönetimi belirleyici oluyor. İstenilen, sorunlu ve mağdur çocukların atölyelere katılması. Atölyeler 11 ay devam ediyor ve yıl sonu karne haftasında bütün atölyeler, okulun bahçesinde kendi üretimlerini aileler ve okul yönetimine sergiliyorlar.

Geçen yıl ayrıca Fransanın Lyon kentinde dezavantajlı gruplarla tiyatro ve sahne performansı yapan bir toplulukla ortak çalışma yürürütülmüş ve bu sayede çocukların bir bölümü Fransaya giderek, orada 1 hafta gösteri yapmışlar.


Dans, ritim, drama

Çocuklara, dans, ritim, drama, resim ve tiyatro olmak üzere 5 farklı alanda tercihler sunuluyor ve katılımcılar kendi özgür iradeleriyle istedikleri sanat disiplinini tercih edebiliyorlar.

Atölyeleri yöneten ve yönlendiren eğitmenler, uzman ve kendi alanlarında yetkin kişilerden oluşuyor. Bu çalışmalarda çocuklar yeterince özgür bırakılıyor ve etkinlikler klasik müfredatın dışında bir formatla yürütülüyor. Metin Boran, projeyle ilgili şunları söylüyor:

Çocukların sanata ve sanatsal kültürel etkinliklere ilgisinin yoğun olması bizleri şaşırtıyor. Atölyelere çok fazla ilgi oluyor ancak biz hepsini alamıyor seçmek zorunda kalıyoruz. Çalışma yürüttüğümüz semtler, bilindiği gibi yoğun göçle birlikte farklı bir sosyolojik yapı içeriyor, işsizliğin getirdiği iktisadi yoksulluk, tüm aileyi etkilediği gibi çocukların eğitimlerini doğrudan etkiliyor. Çocuklar ya çalışarak okumak zorundalar ya da bir zaman sonra okulu bırakıyorlar. Buradaki çocukların sanatsal ve kültürel etkinlikleri neredeyse yok gibi. Ayrıca sanatsal yeteneklerini açığa çıkaracak olanaklardan yoksun durumdalar. Çocukların okul sonrası sosyal kültürel meşguliyet alanları olmadığı için suça bulaşmaları ve suç odaklarıyla buluşması daha da kolaylaşıyor. Dolayısıyla bu zorunlu yakınlaşma, başta çocuklar olmak üzere mahallenin genelini kriminal ilişkilere zorluyor. Atölye çalışmalarının çocukların sosyalleşmesi, kent kültürüne entegre olma ve kentlilik bilinci edinme süreçlerine yardımcı olduğu gerçeğinin altını çizmek istiyorum. Bu atölyeler bağlamında katılımcı çocuklar, hafta sonraları atölye dışı etkinliklere götürülüyor. Müzeler, çocuk tiyatroları, dans gösterisi vs. etkinliklerle desteklenen atölyelerde çocukların mahalle dışında var olan yaşamı ve etkinlikleri görmelerine olanak ağlıyoruz. Atölye ve atölye dışı bu etkinlikler katılımcı çocuklara ücretsiz olarak gerçekleştiriliyor. Bu çocukların aileleriyle de iletişim halindeyiz ve onların sorunlarının çözümüne de yardımcı oluyoruz.”