Sonsuz düşüş ve aymaz karanlık!
Francis Ford Cappola tarafından 'Apocalypse Now' adıyla sinemaya da uyarlanan 'Karanlığın Yüreği', insan doğasının ışık görmeyen dehlizlerini keşfediyor. Joseph Conrad'ın, batı değerlerini sorguladığı bu eser, ikilemlerle örülmüş bir içe bakış öyküsü...
cumhuriyet.com.tr“Açlık korku tanımaz, hiçbir sabır onu aşındıramaz, açlığın olduğu yerde tiksinti barınamaz; batıl inanca, itikada ve ilke diyebileceğimiz kavramlara gelince, rüzgârda savrulan saman tozundan başka birşey değildir bunlar. Geçmek bilmeyen, ölümcül bir açlığı, çileden çıkaran ıstırabını, beraberinde getirdiği karanlık düşünceleri, gaddarlığını bilir misiniz? Ben bilirim. Açlığa karşı hakkıyla savaşmak insanın doğuştan gelen tüm gücünü tüketir. Böylesine uzun bir açlığa katlanmaktansa, mahrumiyet, namussuzluk ve ruhun cehennem azabına kapılıp mahvolmasıyla yüzleşmek daha kolaydır. Acı ama gerçek.”
İngiliz edebiyatının en önemli romanlarından biri olarak kabul edilen Karanlığın Yüreği'ni kaleme alan Joseph Conrad, yazdıklarıyla olduğu kadar yaşamıyla da dikkat çeken yazarlardan biri. Yaşamı boyunca birçok ülke değiştirip, hiçbir ülkeye ve zamana ait olmayan denizlerde yıllarını geçiren yazarın dünyayı dolaşmasını sağlayan on altı yıllık denizcilik deneyimi, yazarlık kariyerinin ana malzemesini oluşturdu.
Joseph Conrad’ın denizci olduğu yıllarda Belçika Kongo’suna yaptığı yolculuktan esinlenen Karanlığın Yüreği, sömürgecilik konusunu da derinlemesine irdeleyen bir çalışmadır. Roman, sömürgecilik olgusunu incelerken, roman kahramanı Marlow’un karşılaştığı üç farklı karanlığı, insan eli değmemiş Kongo’nun karanlığını, Avrupalıların yerlilere yaptığı zulmün karanlığını ve her insanın içinde gizli olan kötülük yapma arzusunun karanlığını gözler önüne seriyor.
Modern dünyanın en gerçekçi ve en mistik yazarlarından Joseph Conrad, Karanlığın Yüreği’nde, uygarlığı olduğu kadar var oluşu da sorguluyor. Batı rasyonalizmi ve emperyalizmine yönlendirilmiş en derin eleştirilerden birini okumaya hazır olun!
Joseph Conrad
Conrad, vatansever ve soylu bir ailenin çocuğu olarak 1857 yılında Polonya’da doğdu. Babası politik oyunlar yazan bir aydındı. Polonya’daki 1863-64 Ocak Ayaklanması’nın liderlerinden olduğu için sürgüne gönderildi. Sürgün sırasında eşiyle birlikte kendisi ölünce, on bir yaşında yetim kalan Conrad dayısının yanında büyüdü. On altı yaşında Marsilya’ya giden Conrad denizci oldu ve deneyimlerini eserlerine aktardı. Denizle iç içe yapıtlarında insan ruhunun, görev ve onur duygularıyla hesaplaşmasını dile getirdi. En önemli yapıtları arasında, çoğu sinemaya da uyarlanmış olan Karanlığın Yüreği (Francis Ford Coppola / Kıyamet), Lord Jim, Nostromo, Gizli Ajan, Batı Gözüyle, Talih, Zafer, Gölge Hattı, Maceralar Beldesi (Korsan) sayılabilir. The Mirror of the Sea, Memories and Impressions (Denize Tutulan Ayna: Anılar ve İzlenimler), Notes on my Books (Kitaplarım Üzerine Notlar), Last Essays (Son Denemeler) adında anı ve deneme kitapları vardır.