Sondaj için ilk adım atıldı
Türkiye ile KKTC arasında Kıta Sahanlığı ile ilgili anlaşma imzalandı. Başbakan Erdoğan, ''Rum yönetimi, geçmişte ara verdiği petrol ve doğalgaz arama çalışmalarını yeniden başlatmış, sözde 12. ruhsat sahasına bir sondaj platformu intikal ettirerek, 19 Eylül 2011 tarihinde doğalgaz sondaj çalışmalarına başlamıştır. Rumların bu sorumsuz, tahrikkar ve tek yanlı adımını protesto ediyoruz'' dedi.
cumhuriyet.com.trBaşbakan Tayyip Erdoğan ile KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Türkevi'nde bir araya geldi. Görüşmenin ardından Erdoğan ve Eroğlu, Türkiye ile KKTC Arasında Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Anlaşması'na imza koydu.
Başbakan Erdoğan, imzaların atılmasının ardından, ''Günün anısına bu kalemi Sayın Cumhurbaşkanı'na hediye ediyorum. Aynı şekilde Sayın Eroğlu'nun kalemini günün anısına ben saklıyorum'' dedi.
Erdoğan, imza töreninin ardından yaptığı açıklamada, Kıbrıs Rum tarafının, 2003 yılından bu yana, Ada'daki tek yönetimmiş gibi, Ada'nın tümü adına Doğu Akdeniz'de deniz yetki alanlarını sınırlandırma anlaşmaları yaptığını söyledi.
Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Rumlar bununla da yetinmemiş, Ada'nın güneyinde petrol ve doğalgaz ruhsat sahalarını belirlemiş, buralara uluslararası petrol firmalarını davet etmiş, onlara araştırmalar yaptırmıştır.
Bu oldu bittilerin, Kıbrıs Türklerinin eşit hak ve çıkarlarını ihlal ettiğine, Birleşmiş Milletler kapsamlı çözüm görüşmelerinin ruhuna ve lafzına aykırı olduğuna ve bölgede gerginliğe sebebiyet verdiğine en başından beri uluslararası toplumun dikkatini çekmiştik.
Bu konuların, Kıbrıs meselesine bulunacak kapsamlı çözüm sonrasına bırakılması gerektiğini, Ada'daki iki tarafın da Ada'nın doğal kaynaklarından eşit temelde ve birlikte faydalanması icap ettiğini, zira iki tarafın da bu doğal kaynaklar üzerinde meşru hakları bulunduğunu söylemiştik.''
Rum yönetimine tepki
Bu çerçevede, ilgili aktörlerden ve uluslararası toplumdan, Rum tarafını bu maceracı tutumlarından vazgeçirmelerini istediklerini belirten Başbakan Erdoğan, sayısız kere sağduyu çağrısında bulunduklarını ve Ada'da kapsamlı çözüm bulunması perspektifine zarar verecek girişimlerden kaçınılmasının önemine dikkat çektiklerini söyledi.Erdoğan, şöyle devam etti:
''2003 yılından bu yana ikili düzeyde ve uluslararası platformlarda KKTC ile birlikte önemle vurguladığımız bu görüşlerimizi ve ikazlarımıza rağmen Rum yönetimi, geçmişte ara verdiği petrol ve doğalgaz arama çalışmalarını yeniden başlatmış, sözde 12. ruhsat sahasına bir sondaj platformu intikal ettirerek, 19 Eylül 2011 tarihinde doğalgaz sondaj çalışmalarına başlamıştır. Rumların bu sorumsuz, tahrikkar ve tek yanlı adımını protesto ediyoruz. Bu adım, BM müzakerelerinde kritik ve belirleyici bir aşamaya geldiği bir dönemde atılmış olup, Rum tarafının Kıbrıs Türklerinin eşit hak ve çıkarlarını hiçe saydığını, Kıbrıs Türkleri ile ortak bir gelecek paylaşmak istemediğini ve böylece kapsamlı çözüme hazır olmadığını göstermektedir.''
Başbakan Erdoğan, Türkiye ile KKTC Arasında Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Anlaşması'nın imza töreninde yaptığı açıklamada, Kıbrıs Rum Yönetimine yönelik eleştirilerde bulundu. Rum yönetiminin petrol ve doğal gaz konusunda attığı adımı eleştiren Erdoğan, bu durumun Kıbrıs Tüklerinin hak ve çıkarlarının açık ve somut bir şekilde ihlal edilmesi anlamına geldiğini ifade etti.
Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''Bu duruma ne bizim ne de Kıbrıs Türklerinin kayıtsız kalamayacağını, Rumların sondaj faaliyetlerine başlaması halinde Kıbrıs Türklerinin hak ve hukukunu korumak için KKTC ile birlikte bir dizi somut? adım atacağımızı evvelce uluslararası toplumun dikkatine açık bir şekilde getirmiştik. Bu kararlılığımızın göstergesi olarak Türkiye ile KKTC arasında bugün New York'ta kıta sahanlığı anlaşması imzalamış bulunuyoruz.
Bildiğiniz gibi kıta sahanlığı, deniz tabanı ve altındaki doğal kaynakların araştırılması ve işletilmesi ile ilgilidir. Bu çerçevede bugün imzaladığımız bu anlaşmayla Türkiye ile KKTC'nin Akdeniz'deki Kıta sahanlıklarının bir bölümünün uluslararası hukuka uygun olarak ve hakça ilkeler dikkate alınarak belirlenen 27 coğrafi koordinatın birleştirilmesiyle elde edilen bir çizgiyle sınırlandırılmıştır.
Anlaşmada bu sınırlandırma çizgisinin doğu ve batı uçlarının ilerletilmesi, gelecekte ilgili tarafların uluslararası hukuk kurallarına ve hakkaniyet ilkelerine göre yapılacak anlaşmalara bağlanmış ve böylece bu konu Kıbrıs meselesinin çözümüyle de irtibatlandırılmıştır. Ayrıca anlaşmanın Kıbrıs Türklerinin Ada'nın kıta sahanlığının tümü üzerindeki meşru, eşit ve ayrılmaz haklarını mahfuz tuttuğu kayda geçirilmiştir.''
Petrol şirketlerine uyarı
Başbakan Erdoğan, anlaşmada ayrıca ''Türkiye'nin ve KKTC'nin Kıbrıs meselesine kapsamlı çözüm bulunması çabalarını sürdüreceğinin de açık bir şekilde vurgulandığını'' bildirdi.
Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Anlaşmanın TBMM'de ve KKTC Meclisinde en kısa sürede onaylanması için gerekli işlemleri ivedilikle başlatacağız.
Ayrıca bildiğiniz gibi geçtiğimiz cuma günü Türkiye ve KKTC Enerji bakanlıkları başkanlığında Lefkoşa'da yapılan heyetler arası görüşmeler neticesinde Rumların sondaj faaliyetine başlamaları halinde KKTC'nin Türkiye petrolleri anonim ortaklığına Ada'nın etrafındaki deniz sahalarında petrol, doğal gaz arama ruhsatı vermesi konusunda da bir mutabakata varılmıştır. Bu mutabakatın da bir an önce uygulamaya geçilmesi için gerekli adımları önümüzdeki günlerde KKTC ile birlikte atıyoruz. Bu vesileyle Rumlarla iş yapan ve yapacak uluslararası petrol doğal gaz şirketlerini de uyarmak istiyoruz. Bu şirketlerin Türkiye'deki enerji projelerine alınmaması ve bunlara bir takım müeyyideler uygulanması konusunda da Enerji Bakanlığımız ayrıca bir çalışma başlatmıştır.
Türkiye bugün olduğu gibi gelecekte de kendisine yaraşır şekilde sağduyu ile hareket edecek bir garantör ülke olmanın sorumluluğu, bilinci içerisinde adımlarını atacaktır gerginlik ve krizden medet umanlara da prim vermeyecektir.''
Eroğlu'nun açıklamaları
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile anlaşmayı Türkevi'nde alkışlarla imzalamalarının ardından yaptığı açıklamada, şöyle konuştu:
''Geçmişte de defalarca söylediğimiz üzere herkesin kabul ettiği ve sorgulamadığı bir husus vardır, bu da adanın etrafındaki tüm zenginliklerin hem Kıbrıslı Türkler'e hem de Kıbrıslı Rumlar'a ait olduğu gerçeğidir. Bir yandan bu zenginlikler Kıbrıslı Rumlar yanında Kıbrıslı Türkler'e de aittir derken, diğer yandan bu konulardaki antlaşmaların ve ruhsatların sadece Kıbrıslı Rumlar'ın iradesiyle verilmesini kabul etmek Kıbrıslı Türkler'e yapılabilecek en önemli haksızlıktır. Rum tarafının bu davranışlarını tolere eden herkesin çözümsüzlüğe çanak tuttuklarını ve sürece yardımcı olmadıklarını bilmeleri gerekir.''
Kapsamlı çözüm müzakerelerinin başarıyla sonuçlanmasını ve çözümü gerçekten isteyenlerin, Rum tarafının bu davranışlarını sona erdirecek caydırıcı bir tutum içerisine girmeleri gerektiğini belirten Eroğlu, ''Rum tarafının bu çalışmaları tek yanlı olarak yapmasına ve Kıbrıslı Türkler'in haklarını gasp etmesine müsaade edenler Kıbrıs'ta çözümü zorlaştırdıklarını bilmelidirler'' dedi.
Eroğlu, ''Biz buradan bu çalışmalara çözüme ulaşıncaya dek son verilmesi çağrısında bulunuyoruz, bir başka ifadeyle çözümsüzlük politikalarına ortak olmayınız çağrısı yapıyoruz. Biz Kıbrıslı Türkler'in adanın tamamında var olan ve herkesin de açıkça kabul ettiği haklarıyla ilgili olarak oldu-bittilere izin vermeyeceğimizi söylüyoruz'' diye konuştu.
Eroğlu, ''Umudumuz en azından bu noktadan sonra Rum tarafının aklı selim bir davranış içerisine girerek bu eylemlerini sona erdirmesidir. Uluslararası aktörlerden de beklentimiz Rum tarafını bu yönde teşvik etmeleridir, aklın yolu bunu gerektirir'' dedi.
İmza törenine KKTC tarafından, KKTC Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Osman Ertuğ, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun Özel Temsilcisi Kudret Özersay, KKTC'nin New York Temsilcisi Büyükelçi Hilmi Akil, KKTC Cumhurbaşkanının kızı Aslı Eroğlu ve müzakere heyetinden ikinci katip Güneş Onar da katıldı.
Türkiye ile KKTC arasında imzalanan Kıta Sahanlığını Sınırlandırma Anlaşmasının TBMM ve KKTC Cumhuriyet Meclisi tarafından onaylanması gerekiyor.