Sonat Bağcan’ın üç şarkıdan oluşan albümü dijital müzik marketlerindeki yerini aldı

Müzik ile nefes alan insanlar vardır. Derdini, sevincini, hüznünü müzik ile anlatan. O böyle bir aileden geliyor. Müzik onun yaşama biçimi.

Öznur Oğraş Çolak

Sonat Bağcan, yine güzelliklerle çıkıyor karşımıza... Bu sefer, Anadolu erenlerinin yüzyıllardır söylenegelen sözlerine farklı yorumuyla nefes oluyor. Bağcan'ın üç şarkıdan oluşan EP'si birkaç gün önce dijital müzik marketlerdeki yerini aldı.

Sanatçının bestelediği, Yunus Emre’nin “Yine Geldi Aşk Elçisi” ve Seyyid Nesimi’nin “Sığmazam” adlı eserlerinin yanında EP’deki diğer eser olan Kul Himmet Üstadım’a ait “Gafil Gezme Şaşkın” da Ekin Eti aranjörlüğündeki özgün yorumuyla dinleyicilerle buluştu.

Yüzyıllardır bu topraklarda bizi bekleyen sözlere ses olabildiği için kendini şanslı hissettiğini söyleyen Bağcan, dinleyicilerine çalışmanın devam edeceği müjdesini de veriyor.

YARATMAK İNSANA İYİ GELİYOR

Bu aralar keyfinin çok iyi olduğunu söyleyen sanatçı, “Yaklaşık 2-2.5 senedir üzerinde yoğunlaştığım bir eseri ortaya koymak, yaratmak insana iyi geliyor” diyor.

Albümün yapımcılığını Bağcan ve eşi Ferit Taneri üstlenmiş, prodüktör ve aranjör Ekin Eti. Ekin, eğitimini klasik Batı müziği alanında tamamlamasının yanında değerli ozanımız Feyzullah Eti’nin oğlu olduğu için geleneksel müziğimize de hâkim ve yeni soundlardan haberdar bir müzisyen.

Bağcan, “Eserleri, hayalimin çok ötesine taşıdı” diyor ve ekliyor: “Yunus Emre’nin sözlerini bestelediğim ‘Yine Geldi Aşk Elçisi’ adlı eserin intro bestesi Ziya Keser’e ait. Bağlamalarda Ahmet Gökhan Coşkun, Başar Erbudak olmakla birlikte Nesimi’nin sözlerini bestelediğim ‘Sığmazam’ adlı eserin aranjesi ve tüm bağlamaları Volkan Kaplan’a ait.

Perküsyonda, Ufuk Akın İnce; kavalda Görkem Nurullah Ruken; mixmasteringde de Can Odman ile birlikte çalıştık, çok değerli müzisyenlerle birlikte ürettik” diyor.

Şarkılarının daha çok taze olduğunu söyleyen sanatçı, “Anadolu Erenleri’ne, deyiş tavrına layık bir eser ortaya koyabilmişsem, ne mutlu bana! Sonuç ne olursa olsun, hizmetteyiz!.. Yüzyıllardır söylenegelen sözler ve hep söylenecekler; zira, insan olmaya dair şifreler var içinde” diyor.

ANADOLU ERENLERİ

“Anadolu Erenleri” seçimini ise şöyle açıklıyor Bağcan: “Anadolu erenlerimizin adlarını duyarız, sözleri kulaklara çalınır ama yavaş yavaş sadece isim olarak bildiğimiz, kıymetlerini kaçırdığımız bir hal almış, onlarla olan ilişkimiz. Söyleyecek sözüm olduğunda, ilham geldiğinde, bir şeyden çok etkilenip heyecanlandığımda yaratımda bulunabiliyorum, ancak. Sevgili dostum, yoldaşım Fatma Meryem Suna’nın, ‘Aşk Elçisi’nin sözlerini göndermesinin üzerine, bir anda gönlümden düşüveren besteyle, Yunus Emre’yle başladı süreç ve tümüne ilham oldu.” Bu projenin devamı gelecek. 10 eser hazırlayan ekip şimdilik ilk 3’ünü yayımladı.

Bağcan, “1.5 - 2 ay arayla diğer eserlerimizi de girerek tam albümümüzü tamamlayacağız. Her biri diğerinin devamı ve bütünleyicisi olacak. Yine anonim, kulağımızın alışık olduğu eserlerin yanı sıra benim bestelediğim ve özgün tarzda seslendirdiğim bir Yunus Emre ilahisi, Garip Bektaş, Agahi ve Neşet Ertaş sözleri var. Sonunda da hepsini bir Long Play’de toplayacağız” diyor.