Son topa kadar

12 Dev Adam’ın antrenörü Ufuk Sarıca’dan Dünya Şampiyonası mesajı: Son topa kadar...

Arif Kızılyalın

Ufuk Sarıca, Türk basketbolunun kilometre taşlarından biri. 1990’lı yıllarda o dönemki adı Efes Pilsen’le Avrupa’da fırtınalar estiren kadronun en önemli isimlerinden; uzak mesafeli şutlarıyla efsane olmuştu, bir de bitmek bilmeyen mücadele gücüyle. Sonrasında antrenörlük hayatına adım attı. Beşiktaş, Anadolu Efes derken Karşıyaka’ya 2014 yılında Lig, Kupa ve Cumhurbaşkanlığı Kupası serisini getiren isim oldu. Bir sonraki durağı doğal olarak Basketbol Milli Takımı’ydı. Ergin Ataman’dan devraldığı 12 Dev Adam’da yeni bir jenerasyon için düğmeye bastı ve şimdilerde de 2-3 isim hariç 22-23 yaş ortalamalı bir kadroyla Dünya Şampiyonası’nda boy göstermeye hazırlanıyor.

Çin’deki büyük organizasyon öncesi, Sarıca ile basketbolumuzun dünü, bugünü üzerine sohbet ettik. Dün derken, elbette laf Efes formasıyla, Atina deplasmanında Panathinaikos’a orta sahadan attığı 3’lüğe kadar gitti. “Unutulmaz maç, unutulmaz kadro, unutulmaz koç (Aydın Örs)” yakıştırmasının ardından, o üçlükle giden Panathinaikos maçının nasıl geri geldiğini andık. O Efes’in gelecek vaat eden genç ismi olarak sahada, bizler tribündeydik, hepimiz kafalarımıza bir şeyler yedik, maç sonunda da Singru Bulvarı’ndaki küçük salondan zor çıkmıştık.

Hayalleri gerçekleştireceğiz

Dünden acil olarak bugüne döndüğümüzde ise gündem 12 Dev Adam, yani (A) Milli Basketbol Takımı’ydı. Çin’de bir dizi hazırlık maçı oynayıp Dünya Şampiyonası eleme grubundaki Japonya, Amerika, Çekya müsabakalarına hazırlanacaklarını ve hedeflerinin “çok zor” gibi gözükse de olimpiyat vizesi olduğuna dikkat çekti; bir de NBA (Amerikan Profesyonel Basketbol Ligi) patentli yıldızların forma giydiği ABD’yle aynı grupta olmanın handikaplarını sıraladı.

Ancak, Çin’deki Dünya Şampiyonası’ndaki yarışmacı kimlikle birlikte geleceğe yönelik de bir ekip oluşturduklarına vurgu yapmaktan geri kalmadı: “Bir değişim yaşadık, yaşamalıydık da. Çünkü düne fazla takılı kalamazsınız basketbolda. Şimdi, gelecek vaat eden gençlerimizle beraberiz. Aralarında 2-3 tane tecrübeli diyebileceğimiz yaşça büyük arkadaşlarımız var. Bu takım önümüzdeki organizasyonlarda yan yana oynamanın vereceği avantajla büyük başarılara imza atacak. Elbette işimiz kolay değil. Grupta ABD’nin olması her ortamda otomatikman öne çıkacaklarını düşünürsek diğer sıra için şansımız kısıtlanıyor, bugüne kadar ortaya koyduğumuz sahadaki performansı orada da sergileyeceğimizi düşünüyorum. Orada çok değişik şeyler yapabilecek bir kadromuz var.

Karakter olarak teslim olmayan ve oyunu çeviren bir yapıdayız. Her maçı son topa kadar taşıyacak enerjiye sahibiz. Umuyorum, Çin’de hayallerimizi gerçekleştireceğiz. Olimpiyata gitmek için Dünya Şampiyonası’nda zor ve pek de adil olmayan bir sıralama var. Olimpiyat için de elimizden geleni ortaya koyacağız. Şansımızın tutmadığı olimpiyatlarda oynamak açıkçası bütün takım olarak en büyük hayalimiz.”

İyi başlayıp iyi bitireceğiz

Ufuk Sarıca’ya modern çağın sorunu “yerliyabancı” meselesini sorduk. O ana kadar gülümseyen Sarıca’nın suratı asılır gibi olduysa da “İyi oyuncu süre alır, benim de oyuncularım en iyi isimler” dedikten sonra, kadrodaki bazı isimlere, daha fazla süre alabilecekleri takımları seçmelerini tavsiye etti: “Elbette, bence Milli Takım’a gelmek bir sıkıntı, sakatlık başka bir sıkıntı, mesela Semih Erden birçok antrenmanda bizimle olamadı. Ancak bu zorluklar bizi hırslandırıyor. Oyuncuyken de hırs çok önemliydi. Zaten o günlerdeki deneyimlerim, antrenörlük hayatımda benim için büyük avanta.

Film şeridi gibi yaşadıklarınız aklınıza eliyor ve bugüne adapte ediyorsunuz. Şimdi de antrenör olarak hırs ve arzumuzu oyuncularla paylaşıyoruz. Dünya Şampiyonası’nın açılış ve kırılma maçı olan Japonya karşılaşmasına kadar eksiklerimizi tamamlayacağız. Bu seviyelerde kimse kimseye kâğıt üzerinde ‘rahat yener-yenilir’ gözü ile bakamaz. Japonya maçını istediğimiz sonuçla geçtikten sonra arada ABD maçı var, Çekya maçı ise grup sıralamasını etkiler. Benim şahsi görüşüm turnuvaya iyi başlayıp, iyi bitireceğimiz yolunda.”

Milli takım zamanı!

Ufuk Sarıca ile sohbetimizin son bölümünde Pınar Karşıyaka vardı. Efsanevi başarılara imza attığı İzmir ekibine geri dönen Sarıca, bu sezon “hem milli takım, hem Karşıyaka” temposuna ayak uydurmaya çalışacak, elbette “uğurlu” mavi gömleğiyle. 2014’te Lig, Kupa, Cumhurbaşkanlığı Kupası serisinde mavi gömlek uğuru ile ünlenen Sarıca’ya bu meseleyi de sorduk. “Gömlek önemli” dedikten sonra lig temposuna yeniden dönecek olmanın ve en önemlisi salonu hınca hınç dolduran Karşıyaka seyircisi ile buluşacağı anın heyecanını duyduğunu belirtti ve ekledi: “İzmir’de büyük başarılara imza atmıştık; yönetim, taraftar, tüm kent arkamızdaydı, yine o sinerji peşinde olacağız. Örneğin takım 3-4 yıldır play-off sıralamasına kalamamış, bu kabul edilir bir durum değil. Ancak şimdi Karşıyaka’yı değil, Milli Takımımızı ve Çin’deki zorlu maçları düşünmeliyiz...”

Sarıca, “Karakter olarak teslim olmayan ve oyunu çeviren bir yapıdayız” diyor.

- Ahmet Buğrahan Tuncer

- Berk İbrahim Uğurlu

- Berkan Durmaz

- Cedi Osman

- Doğuş Balbay

- Ege Arar

- Ersan İlyasova

- Furkan Korkmaz

- James Metecan Birsen

- Melih Mahmutoğlu

- Scott Jordan Vilbekin

- Semih Erden

- Sertaç Şanlı

- Yiğit Arslan

Cumhuriyet Dergi