"Soma'dan Şirvan'a katledenler aynı"

<video:633686>

 

 

Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 6'sı tutuklu 46 sanıklı davanın, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde, görülmesine 39 günlük aradan sonra devam edildi. Ek bilirkişi raporunun gelmemesinden dolayı, talepleri alan mahkeme, 6 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Duruşmayı da 12 Aralık'a erteledi.

Soma'da 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen faciada, 301 madencinin yaşamını yitirmesi ardından başlatılan adli soruşturmada, haklarında, 'Olası kastla öldürme', 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma', 'Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçlarından 301 kez, 2 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan toplam 46 sanığın yargılanmasına, 39 günlük aranın ardından Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden başlandı.

"SOMA'DAN ŞİRVAN'A KATLEDENLER AYNI"

Duruşma öncesinde, gar önünden yargılamanın yapılacağı kültür merkezinin yakınına kadar STK üyeleriyle yürüyen Somalı işçilerin aileleri, Siirt'in Şirvan İlçesi'ndeki maden kazasında hayatlarını kaybeden işçileri andı, davanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını söyledi. Aileler, "Soma'yı unutma unutturma", "Soma'dan Şirvan'a katledenler aynı", "Kader değil katliam, kaza değil cinayet" sloganları yürüdü.

ÜYE HAKİM DEĞİŞTİ, EK BİLİRKİŞİ RAPORU DURUŞMAYA YETİŞTİRİLEMEDİ

Yoklamayla başlayan duruşmada, mahkemenin üye hakimlerden Songül Yenigün'ün HSYK kararıyla Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi olarak atanmasından dolayı yerine Hakim Şule Tunç, görev aldı.

Bu arada tutuklu sanıklardan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'ın avukatı Kadir Çekin'in yaptığı reddi hakim talebinin kabul edilmemesine yönelik itirazı değerlendiren Manisa 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nin de, ret kararı verdiği öğrenildi.

Geçen duruşmadaki ara kararla hazırlanması istenen ek bilirkişi raporunun yetişmemesi üzerine, Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, tarafların taleplerini aldı. Mağdur Ailelerin avukatlarından Can Atalay, Soma maden faciası davasının bundan sonra işçilerin can güvenliği açısından çok önemli sonuçlar doğuracağını söyledi. Can Atalay, sanıkların tutukluluk hallerinin devam etmesini de talep etti.

CAN GÜRKAN: TALEPTE BULUNMAYACAĞIM

Mağdur avukatlarından sonra söz alan sanıklardan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, önceki duruşmaların aksine bu kez savunmasını çok kısa tuttu. Tahliye kararına mahkemenin takdirine bıraktığını söyleyen Can Gürkan, "Daha önce yaptığım tüm talepler kabul edilmedi. Bununu için talepte bulunmayacağım" dedi. Tutuklu sanık Akın Çelik'in Şirvan'daki maden kazasında ölen işçiler için rahmet dilediği duruşmada söz alan yine tutuklu bulunan İsmail Adalı, "Kasten ve bilerek arkadaşlarımızı öldürdüğümüzün söylenmesi zoruma gidiyor. Bilerek ve isteyerek kimseye zarar vermek istemedik" dedi.

Bu sırada salonda bulunan madenci ailelerinin, "katilsiniz" diye bağırması üzerine, Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, bazı kişileri salon dışına çıkardı. Tutuklu sanıklardan Ertan Ersoy, başı dik olarak kendisini savunmasının suçsuzluğunun göstergesi olduğunu vurgulayıp olayı 15 dakika geç haber veren kişilerin sorgulanması gerektiğini söyledi. Ertan Ersoy, delilleri kararmasının da söz konusu olmadığını ifade edip, "Sorumlu olduğum teknik nezaretçi defterini ben savcılığa teslim ettim" dedi. Sanıklardan Mehmet Ali Günay Çelik de karar alma yetkisinde olmadığını, kendisine verilen talimatları uyguladığın söyleyip, "Yukarıda filler tepiniyor, altta çimenleri düşünen yok. Bizim tek isteğimiz maddi gerçeğin ortaya çıkması. Kurtarma çalışmalarına gitmesem suçsuz olacaktım. 5 gün boyunca ocaktan hiç ayrılmadım. Ölmedik suçlandık" dedi.

AVUKAT KADİR ÇEKİN'DEN, BİLİRKİŞİ ÇIKIŞI

Sanıklar adına söz alan Can Gürkan'ın avukatı Kadir Çekin, maddi gerçeklerin üzerini örtmediklerini, aydınlatılması için mücadele ettiklerini anlattı. Bilirkişi düzenlemesinin de yakında yasalaşacağını ifade eden Kadir Çekin, "Biz delilleri koruyan taraf olduk. Şirket batmayı göze aldı. Ocağı açık tuttu. Açık tutmasaydı, ikinci bilirkişi incelemesi yapılamayacaktı. Adaleti sağlamaya çalışan biz olduk. Bilirkişi heyetinde metan konusunda bilgisi olan yok. Benim bilgim kadar onların da bilgisi. Yakında bilirkişi düzenlemesi yasalaşacak. O zaman bilirkişinin metanla ilgili saptamasının da hukuki bir değeri olmayacak. Metan konusunda yeni bir raporun alınması şart oldu" dedi. Kadir Çekin ayrıca ölen madencilerini kanında oksit maddesinin olup olmadığının, ocakta bulunun iki sprey kutusunun incelenmesini, bilirkişilerini de dinlenmesini talep etti.

MAHKEME BAŞKANI UYARDI

Avukat Kadir Çekin'in konuşması sırasında sık sık madenci aileleriyle tartışma da yaşandı. Çekin, müdahaleler nedeniyle savunmalarını yapamadıklarını ileri sürdü. Ailelerden tepkiler gelmesi üzerine Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, aileleri uyardı, "Dışarı çıkın o zaman. Savunmasında farklı bir şey söylemiyor ki nedene kızıyorsunuz" dedi.

DURUŞMA 12 ARALIK TARİHİNE ERTELENDİ

Duruşmaya 30 dakika ara veren Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, ara kararını açıkladı. Avukatların taleplerini reddeden mahkeme, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, İşletme Müdürü Akın Çelik, maden mühendisi Ertan Ersoy ve emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik'in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşmayı da, 12 Aralık 2016 tarihine erteledi. Duruşma çıkışında açıklama yapan ailelerin avukatlarından Can Atalay, sanık avukatlarından Kadir Çekin'in bilirkişi düzenlemesinin yasalaşacağını önceden söyleyip davayı uzatmayı istediğini savundu. Can Atalay, dava sürecini bundan sonra da yakından takip edeceklerini ifade etti.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Manisa'nın Soma İlçesi'nde geçen yıl 13 Mayıs'taki maden kazasında, 301 madenci hayatını kaybetti. Faciadan sonra başlatılan adli süreçte, aralarında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru ile İşletme Müdürü Akın Çelik'in de aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklandı. Facianın yıldönümüne iki ay kala 2 Mart 2015 tarihinde iddianame Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. İddianamede, tutuklu 8 kişi için, 'olası kastla öldürme' suçundan 301 kez 20-25 yıl, 'neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçundan 162 kez 2-6 yıl hapis cezası istedi. Tutuksuz 38 zanlı için de, 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma' suçundan 2-15 yıl hapisle cezalandırılmaları istendi. Ancak bu kişilerden, 25'inin cezalarının, kusur durumundan dolayı 3'te 1 oranında artırılması talep edildi. Geçen yıl 25 Aralık'taki duruşmada da tutuklu sanıklardan maden mühendisleri Hilmi Kazık ve Yasin Kurnaz, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

DAVANIN SANIKLARI

Cezalandırılmaları istenen sanıklardan tutuklu olan ilk 6 kişi: Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, İşletme Müdürü Akın Çelik, maden mühendisi Ertan Ersoy ve emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik. Tutuksuz yargılanan 40 sanık ise maden mühendisleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Yalçın Erdoğan, Harun Güneş, Fuat Ünal Aydın, emniyet teknikerleri Ergün Yılmaz, Coşkun Derici, Necati Karadeniz ve Harun Yılmaz, Erdem Cambaz, Serkan Kocaman, Soner Günay, Ümit Şahin, Nazmicem Nesemioğulları, Hüseyin Alkan, Adem Ormanoğlu, Burhan Karabaş, Sertaç Büyükgüney, Nimetullah Uğurlu, Efkan Kurt, Mehmet Bayri, Sertan Günay, Batuhan Ünlüyol, Ozan Sezer, Erdoğan Cinoğlu, Halil Sarı, Serhat Dinç, Saltuk Alp Demir, Uğur Karabulut, Serdar Günay, Mehmet Uçgun, Ömer Değirmenci, Fahri Pançar, Olcay Erşin, Mehmet Avcı, Halil Burhan, Hüseyin Ergin, Hilmi Karakoç, Mehmet Erez ve Caner Uysal'dan oluşuyor.

Ailelerden ÇHD'ye destek

Duruşma öncesi Akhisar Garı önünde toplanan madenci aileleri, Çağdaş Hukukçular Derneği'nin (ÇHD) kapatılmasına tepki göstererek "Bu avukatların hepsi bizim çocuklarımız onlar bizi nasıl destekledilerse biz de her zaman, ölene kadar onların peşindeyiz. Biz insanlığı destekliyoruz. Haksızlıklara karşıyız, kimse bize ve avukatlarımıza dokunamaz." dedi. Aileler aynı zamanda " ÇHD susmadı susmayacak" sloganları attı.

İçişleri Bakanlığı "terör örgütleriyle bağlantılı oldukları" iddiasıyla ÇHD'nin de aralarında bulunduğu 370 derneğin faaliyetini 11 Kasım'da durdurmuştu.