Soma’da bayıltan savunma!

Maden patronuna göre bütün yatırımlar işçi güvenliği için yapılmış!

Hakan Dirik

301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma’daki iş cinayetine ilişkin yargılamada, şirket patronunun oğlu Can Gürkan’ın savunması madenci yakınlarını bayılttı. Gürkan’ın savunmasında, madende bütün yatırımı işçi sağlığı ve güvenliğine yaptığını söylemesi üzerine ölen madencilerin yakınları fenalık geçirdi.

8’i tutuklu 45 sanığın yargılandığı davanın görülmesine, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden başlandı. Mahkeme savcısının “Madene milyonlarca dolar yatırım yaptığınızı söylüyorsunuz, bunların ne kadarı iş sağlığı ve güvenliği için yapıldı?” sorusunu yanıtlayan Can Gürkan, “Tamamı” diye yanıt verdi. Gürkan, kendini “Çünkü biz madene mekanize yatırımları yaptık. Bu dünyadaki en yüksek işçi güvenliğidir. Bunu yaparken üretime faydasından ziyade işçi güvenliği için bu yatırımları yaptık” sözleriyle savundu.



ALGI ÇALIŞMASI

Savcının, “Madende en son teknoloji kullandığınızı söylüyorsunuz. Ahşap tahkimatlar, eski gaz maskeleri, alev almaz olmayan bantlar en son teknoloji midir?” sorusuna da ilkinde olduğu gibi sakin bir tempoda yanıt veren Gürkan, kendini “siyasiler gibi” savunarak, şirket üzerinde “gerçek dışı algı savunması” yapıldığını ileri sürdü. Maden patronu, “Alev yürütmez bant konusu,Türkiye’de bu olaydan sonra gündeme geldi. Türkiye’de böyle bir bant tipi kullanıldığını bilmiyordum. Tahkimatlar, Almanya’dan geliyor. Biz tamamen çelik tahkimat kullandık. Bilirkişi raporundaki ahşap konusu ‘teknik’ bir konudur. 24 yıllık Çin maskeleri yalan. 3 bin 500 yeni maske aldık” diye konuştu.

Gürkan’ın sözleri üzerine aileler “Yalan söylüyorsun, doğruyu söyle” diye itiraz ederken, Gürkan “Başından beri yalan konuşuluyor” diyerek slaytlarla sunum yapmak istedi. Bu sırada madenci ailelerinden fenalaşanlar oldu. Mahkeme başkanı sağlık müdahalesi için duruşmaya ara verdi.

 

CAN GÜRKAN ŞİRKET İŞLEYİŞİNİ ANLATTI

Soma faciasıyla ilgili 8'i tutuklu 45 sanıklı davanın, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmasında, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim kurulu Başkanı Can Gürkan'ın çapraz sorgusu devam etti.

Sık sık söyledikleriyle salondan tepki alan Can Gürkan, Meclis Araştırma Komisyonu tarafından yapılan ve yatırımlarda kısıntıya gidildiği yönündeki tespit için, şirket yatırımlarının belli olduğunu, kısıntıya gidilmediğinin buralarda görülebileceğini anlattı. Şirket işleyişiyle ilgili bilgi de veren can Gürkan, şöyle dedi:

"Ramazan Bey, alttan gelen talepleri bizlere aktarırdı. Ayrıca ayda ya da 2 ayda bir de genel şirket toplantılarımız olurdu. Şirketimizde de, herkesin belli bir görevi vardır. Yani bir maden mühendisi her işi yapmaz. İleriye dönük atamaları da yine bu yönde olur."

Can Gürkan, sanık avukatlarının sorusu üzerine TKİ Kontrol Şube Müdürlüğü çalışanlarının, sözleşme kaynaklı denetimleri yaptığını, yatırımların da kendi insiyatiflerinde olduğunu, TKİ'den bir yönlendirme olmadığını söyledi.

MÜFETTİŞLERİN DENETİMLERDE BİR EKSİKLİK BULDUĞU RAPORU GELMEDİ

Can Gürkan, sanık avukatlarının, Migem yada Çalışma Bakanlığı müfettişlerinin teftilerinden sonra kendisine bir rapor gelip gelmediği yönündeki soruya da, "Teftişler belli zamanlarda, yapılır. Genel müdür ya da işletme müdürü bunlarla ilgilenir. Raporlar benim önüme gelmiyordu. Eğer biri eksiklik varsa ve bunun için büyük bir bütçe lazımsa o zaman bizim haberimiz olurdu ve giderilmesi için karar alınırdı. Ama küçük eksiklikleri ilgili sorumlular kendi insiyatifleriyle hallederdi. Ama bize böyle bir eksiklik gelmedi. Demek ki müfettişler bulamadı. Zaten teftişler sonrasında müfettiş raporlarında hiçbir eksiklik ve noksanlık bulunmadığı var" karşılığını verdi.

"PATRON OLARAK BÜYÜK VEBAL TAŞIYORUM"

Tutuklu bulunduğu 1.5 yıldan bu yana olayla ilgili her bilgiyi raporu okuduğunu söyleyen Can Gürkan, şunları söyledi:

"Bilirkişi olay yerine gitmemiş, gidememiş. Ama gitmek isteyen herkes olay yerine gitmiş. Kurtarma ekipleri gitmiş, sorumlular gitmiş. Bunların hepsi 'orada kömür yok, taş baca var' diyorlar. Patron olarak büyük vebal taşıyorum. Bunun farkındayım. Bilmek istediğim olayın neden olduğudur. Ancak ondan sonra sorumlu bulunur. Olayın sebebiyle ilgili somut bilgi olsa, o zaman açıklama yapayım. Her gün olayın oluş nedeniyle ilgili yatıp kalkan benim. Ama ben bilmiyorum. Bu olayın neden olduğunu bilmiyorum."

CAN GÜRKAN'DAN PARK ENERJİ'YE SUÇLAMA

Sanık avukatlarından sonra ölen işçilerin avukatları bu kez Can Gürkan'a soru sordu. Avukatlardan Serhan Özbek'in Bahtiyar Ünver raporuna yönelik sorusu üzerine Can Gürkan, raporun öngörülemez durumdan söz ettiğini ifade ederken şunları söyledi:

"Madencilikte riskler vardır. Bu rapor bize verilmedi. Zaten sıradan riskler olsa, emniyet birimi kurmazdık. Aylık 400 bin TL, maaş verdik. Ben bu tür ifadeleri, raporları tek tek okudum. Burada tarihe not düşmek istiyorum. Burada kömür yangınından söz eden bilirkişiler, olay yerine gitmediler. Park enerji, bize 700 işçi devretti. Basiretli olsalar, bize raporu verirlerdi. İşçilere bu tehlikeyi söylerlerdi. İşçileri göndermezler, tazminatlarını verirlerdi. Ama daha önemlisi, yine Bahtiyar Aydın'ın 2008 yılında yazdığı bir rapor daha var. Bu hiç gündeme gelmedi. Raporda, çok tehlikeli bir üretim yönteminin kullanıldığı var. Devirden 1.5 yıl önce hazırlanmış bu rapor. Bunu bize vermediler. Kaza tam da burada raporda söylendiği gibi olmuş. Park Holding, burada işi geciktirdi. Ocağın tam ortasında, tehlikeli bir alan olan ocak bırakmış."

"KAZAYI SENDİKACIDAN ÖĞRENDİM"

Can Gürkan, kazayı nasıl öğrendiğine yönelik soruya şu yanıtı verdi:

"Kazadan sonra Ramazan Doğru'ya ulaşamadım. Tüm yetkililer, ocakta olduğu için görüşemedim. Beni ne olduğunu öğrenmek isteyen biri sendikacı aradı. Ben de gelişmeleri ondan öğrendim. Ancak iki ya da üç gün sonra Ramazan Doğru ile görüşebildim. Kazayla ilgili bazı düşüncelerini söyledi ama ben onlara katılmadığımı kendisine anlattım. Benim görüşüm bilirkişilerin gelip araştırma yapmasıydı. Olay yerinin bile tam olarak yeri, çok sonra ifadelerden ortaya çıktı. Bunun için ilkgün yapılan tüm yorumlar afaki. Olay yeri olarak bilinen yerden iki gün sonra geçenler oldu. Kömür yangını olsa, geçmek imkansız olurdu."

Zaman zaman tartıştığı avukatın sorduğu sorularla süpekilasyon yaptığını ve bu nedenle de cevap vermeme hakkını kullanacağını söyleyen, iş güvenliğiyle ilgili eleştirilere Can Gürkan, “Türkiye'de yeraltında 25 sene çalışan mühendis çok azdır. Çalışanların çoğu da bizim firmamızda çalışıyor. Genel müdürümüz 25 yıllık madenci, işletme müdürümüz 25 yıllık madenci. Çok gelişmiş bir kadroya sahibiz. 150'den fazla maden mühendisimiz var. Türkiye'de başka bir firmada bu rakam yok. Biz maden mühendisi yetiştiriyoruz. Bu kadar insan, olayı öngörse yeraltına iner mi? 4 tane bilim insanının yazdığı raporla yargılanıyoruz" dedi.

Duruşmada, sanık ve mağdur avukatları arasında da tartışmalar oldu. Sanık avukatlarının sık sık mağdur ailelerinin sataşmalarını hakime şikayet etmesi üzerine Sosyal Haklar Derneği Başkanı Avukat Can Atalay, “İşiniz çok. İşçi aileleriyle uğraşmayın" sözleriyle tepkisini dile getirdi. Mahkeme başkanı Aytaç Ballı ise, sık sık isimleri kullanılan Bahtihar Ünver ile diğer isimleri tanık olarak dinleyeceğini de açıkladı.

BALKIZ'DAN TEPKİ

MHP Manisa Milletvekili Zeynel Balkız, duruşma ardından konuşurken, kamu görevlilerine yönelik sürdürülen soruşturmaları eleştirdi. Balkız, şunları söyledi:

"Müfettişlerin hepsini bakanlıklara ve savcılıklara şikayet ettim. Danıştay Çalışma Bakanlığı müfettişleriyle ilgili karar verdi. Soruşturma izni vermediği kararını kaldırdı. Yeni bir ön rapor hazırlanmasını istedi. Bununla ilgili üç dört ay sonra bakanlık bir çalışma yapmaya başladı. Aynı konu enerji bakanlığının müfettişleriyle ilgili vardı. Onunla ilgili davaya aynı Danıştay birinci dairesi onlar içinde, ülkedeki her türlü soruşturmayı kurumu olarak başbakanlık denetleme kurulunu yapar deyip orayı adres gösterdi. Dosyayı oraya gönderdi. Danıştay'ın böyle bir yetkisi yok. İdare makama talimat veremez. Danıştay kendi görevini aşarak başbakanlığı adrese gösterdi. başbakanlık denetleme kuruluna gönderilmesini emsal alan Çalışma Bakanlığı elindeki dosyayı, başbakanlığa gönderdi. Olay çorba oldu. 4 aydır başbakanılık teftiş kurulu da bunu sallıyor. Teftiş kurulu başkanıyla görüştüm ama bir daha telefonlara çıkmıyor. İpe un seriyorlar. Engellemeyi daha önce iki bakanlık yapıyordu, şimdi başbakanlık yapmaya başladı. Bu işlemi yapmayarak adil yargılamayı engelliyor. Bu dava bu şartlar altında bitmez."

ÖZGÜR ÖZEL'DEN DE CAN GÜRKAN'A ELİŞTİRİ

Duruşma sonrasında açıklama yapan CHP Grup Başkanı vekili Özgür Özel, Can Gürkan'ın, ilk soruya verdiği yanıtla kendisini hiç şaşırtmadığını söyledi. Özel, şöyle dedi:

"Savcı kendisine soma komisyonunun ve bilirkişinin olayın başlaması, büyümesi ve bu kadar çok ölüm olmasının sebebi olarak ifade ettiği 'alev sızdırmaz ekipman ve alev yürümez bant niye yoktu?' diye sordu. O da 'niye olsun mevzuat bizden bunu istemedi ki' dedi. Geçen hafta Türkiye alev sızdırmazlık için AB Standardı olan ATEX'in aranmasını 2020 ye kadar erteledi. Bundan sonra alev sızdırmaz ekipmanlar ile ilgili olarak verilecek tüm sorulara verilecek cevap da belli oldu. Geçen günlerde çıkarılan Bakanlar Kurulu kararı Soma davasında savunmaların seyrini ve davanın seyrini etkilemeyi suçu suç olmaktan çıkarmaya, suçluyu korumaya yöneliktir."