SOL Parti, ‘Değiştirelim’ kampanyasıyla sesini yurdun her yanında geniş kitlelere duyuracak

SOL Parti Başkanlar Kurulu üyesi Önder İşleyen, “Biz; halkın acil sorunlarına sahip çıkarak, o talepler etrafında bir madenin önünde, özel hastane kapısında, satılan bir fabrikanın önünde olacağız, eylemler yapacağız. Tüm ilericiler olarak bize düşen, ülkemizin üstündeki karanlıktan, ülkemizi kurtaracak sol bir çıkış yolunu yaratmak” dedi.

İlayda Kaya

SOL Parti halkın acil sorunlarına çözüm bulmak amacıyla, “Değiştirelim” başlığıyla yeni bir siyasi kampanya başlattı. 

Kampanyayı 3 ay yürüteceklerini kaydeden Önder İşleyen şunları söyledi: “Ülke bir krizin içinde ve iktidardakiler bu krizi çözemiyorlar. Aksine krizi derinleştiriyorlar. Ekonomideki kriz şimdi Albayrak istifası ile bir noktaya geldi. Ama ülkenin sorunları, Albayrak’ın gitmesiyle, iktidarın Trump olmadı saatimizi Biden’a ayarlayalım manevralarıyla çözülemez. Laiklik ortadan kaldırıldı, kamu varlıklarımız satıldı. Pandemide sağlık ve eğitimin paralı olmaması gerektiğini gördük. SOL Parti, öncelikle bu iktidara hayır diyen milyonlarla birleşerek gerçek bir değişim mücadelesinin, Türkiye’nin yeniden kuruluş mücadelesinin güçlendirilmesi için çalışacak. Tüm ilericiler, yurtseverler olarak bize düşen bu karanlıktan ülkemizi kurtaracak sol bir çıkış yolunu yaratmak. Adım adım ülkenin dört bir yanına bu mücadeleyi yayacağız.”

3 AY SÜRECEK

3 ay sürecek kampanyayı dün başlattıklarını belirten İşleyen, “Önümüzdeki üç aylık dönem boyunca belirlediğimiz hedefler doğrultusunda çalışacağız. Halkın acil sorunlarına sahip çıkarak, o talepler etrafında SOL Parti kimi zaman bir madenin önünde, kimi zaman bir özel hastane kapısında olacak. Bu kapsamda eylemler, yürüyüşler gerçekleştireceğiz. Hayatın her alanında örgütlü bir toplum yaratmak için seferber olacağız. Yaratılan tahribatı ortadan kaldırmak ancak örgütlü bir halk mücadelesiyle mümkün olabilir” diye konuştu.

‘HALKIN, SÖZ VE KARAR SAHİBİ OLDUĞU SİSTEM’

İşleyen, Türkiye’de yaşanan siyasi krizin gün geçtikçe derinleştiğini de belirterek “Bu ülkeyi bu tek adam diktasından kurtarmalıyız. Demokratik bir ülke, tek adam diktasına karşı halkın söz ve karar sahibi olduğu bir halk demokrasisinin bugünden yaratılması anlayışına dayanmak zorunda. Temsili demokrasi krizde, seçimleriyle parlamentosuyla bir tükeniş yaşıyor. Bir başka önemli konu tarikatların devletleşmesi. İktidar tarikatlara dayanarak, onları devletin bileşeni haline getirerek ayakta duruyor. Yoksul bırakılmış insanların dini duygularını sömürerek siyasetçi olan ve ticarette söz sahibi hale gelen bu tarikat mensuplarının barındığı alanların kapatılması en önemli mücadele alanlarımızdan birisi olacak” ifadelerini kullandı.