Skandal tutuklama: Rumların ateşle imtihanı
İsrail Münhasır Ekonomik Bölgesi (MEB) içinde 2008’de doğalgaz yataklarının keşfinden sonra 8 Mayıs 2018’de İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Doğu Akdeniz (East-Med) adı verilen boru hattının yapımı konusunda ön anlaşmaya vardılar. Projenin birinci amacı Doğu Akdeniz gazının güvenle ve kesintisiz olarak Avrupa’ya Kıbrıs üzerinden ulaştırılmasıdır. GKRY’nin Doğu Akdeniz’de tek başına ilan ettiği münhasır ekonomik bölgelerde Türkiye’nin arama, inceleme çalışmalarını haklarının ihlali sayarak zorluk çıkarıyor.
cumhuriyet.com.trGüney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), sözde münhasır ekonomik bölgesi içerisinde yasadışı sondaj yapıldığı gerekçesi ile Fatih Sondaj Gemisi’nde çalışanlar ve Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ile işbirliği yapan şirketlerin yetkilileri hakkında tutuklama emri çıkardı. Türkiye Dışişleri Bakanlığı ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı karara tepki gösterdi.
GKRY, mayıs ayından bu yana Kıbrıs Adası’nın 36 ila 50 deniz mili açıklarında bulunan Fatih Sondaj Gemisi’nde çalışanların ve TPAO ile işbirliği yapan şirketlerin yetkilileri hakkında sözde münhasır ekonomik bölgesi içerisinde yasadışı sondaj yapıldığı gerekçesi ile tutuklama kararı çıkardı. GKRY’nin Fatih Sondaj Gemisi’nde görevli personeli ile TPAO ile işbirliği yapan şirket yetkilileriyle birlikte 25 personeli ve gemi mürettebatı hakkındaki tutuklama kararında, GKRY’nin kendi deniz bölgesinde izinsiz olduğunu gerekçe göstererek uluslararası alanda girişim başlattığı öne sürüldü. Fatih Sondaj Gemisi’nde İngiltere ile Türkiye’den personel bulunduğu ve Türkiye’nin bu aşamada, ikisi Amerikan biri Hırvat olmak üzere, sondaj konularında uzman üç şirketle işbirliği yaptığı ve bu çalışanlar ile şirket yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunduğu belirtildi.
Dışişleri: Sözde ulusal tasarrufla alınan karar
Dışişleri Bakanlığı, GKRY’nin aldığı karara tepki gösterdi. Bakanlık Sözcüsü Hami Aksoy tarafından yapılan açıklamada, kararın ulusal bir tasarrufla alındığı belirtildi. Aksoy, “Sözde ulusal bir tasarrufla alınan karar uluslararası hukukla bağdaşmıyor. Rum yönetiminin çalışmalarımızı durdurma çabaları sonuç vermeyecek. Biz de ilgili kurumlarımızla karşı hukuki süreci başlatacacağız” ifadelerini kullandı.
Öte yandan AKP Sözcüsü Ömer Çelik Twitter’dan yaptığı açıklamada tutuklama kararının provokasyon olduğunu kaydederek “GKRY’nin Kıbrıs Türklerinin haklarını gasp etmesine müsaade etmeyeceğiz. Böyle eylemlere girişirlerse gereken cevabı alacaklardır. Kıbrıs Türklerinin yok sayılması beyhude bir siyasettir” dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ise, “Faaliyetlerimiz hiçbir aksamaya mahal vermeden devam etmektedir. Kıbrıs’ın ve Akdeniz’in zenginliklerinin adil şekilde bölüşülerek bölgesel barışın sağlanması için gayretlerimizi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
Tatar: Yasadışı olan Rumlar
Rumların tutuklama kararını değerlendiren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ersin Tatar, “Bilinmelidir ki, hiç kimse Kıbrıs Türk halkı ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki haklarını yok sayamaz, bizi ve Türkiye’yi haklarımızdan geri adım atmaya zorlayamaz. Doğu Akdeniz’de bir yasadışılık, haksızlık, hukuksuzluk yapan varsa, o da bizim önerilerimizi ve haklarımızı yok sayarak anlaşmalar ve araştırmalar yapan Rum tarafıdır. Dolayısı ile Fatih Sondaj Gemisi’nin çalışmaları ile ilgili olarak 25 kişi hakkında tutuklama kararı aldıran Rum Yönetimi’ni bir kez daha, böylesi sonuç alınamayacağı kesin olan adımlardan geri durmaya ve bizimle uzlaşmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı. l Haber Merkezi