Skandal sınav!
AB Genel Sekreterliği'nin Kasım ayında yaptığı AB İşleri Uzmanlığı sınavında, Sınav yönetmeliğe uyulmadığı bildirildi. "Skandal" olarak nitelendirilen sınavın iptali için dava açılırken, dava gerekçeleri arasında ise "AB İşleri Uzmanı alımı sınav ilanının muğlak, subjektif ve yönetmelikle çelişmesi' yer alıyor.
cumhuriyet.com.trAB Genel Sekreterliği'nin 15 Kasım'da yaptığı AB İşleri Uzmanlık Sınavı'nda, sınav ilanından sözlü sınava kadar olan süreçte, 'AB İşleri Uzman Yardımcılığı Giriş ve Uzman Yeterlik Sınavı' Yönetmeliği'ne aykırı işlemler gerçekleştirildiği bildirildi. AB İşleri Uzmanlık Sınavı ilgili yönetmeliğe aykırı olduğu ve pek çok usulsüzlük bulunduğu gerekçesiyle yargıya da taşındı. 12 Ekim'de duyurulan sınav ilanının, 'muğlak, subjektif ve yönetmelikle çelişen ifadeler' içerdiği belirtilirken, yönetmeliğe aykırı unsurlar ise şöyle sıralandı:
"Kurumun yönetmeliğinde en dört yıllık yüksek öğretim kurumlarının hukuk, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler, iletişim ve mühendislik fakülteleri ile fakültelerin matematik, istatistik, sosyoloja, tarih, şehir ve bölge planlama bölümleri ya da bunlara denkliği YÖK tarafından onaylanmış yabancı fakültelerden mezun olmak şartı aranırken, sınav ilanında en az dört yıllık yüksek öğretim kurumlarından mezun olmak şartı getirildi. Yönetmelik de sınavın bir bölümünün, İngilizce, Fransızca ve Almanca dillerinden birinde yazılacak kompozisyondan oluşması şartı getirilirken sınav ilanında, yazılı sınavın klasik usulde yapılacağı belirtildi. Yönetmelik de yazılı sınavın üç sorusundan birisinin yabancı dilde cevaplandırılması istenmesine rağmen, sınav ilanında yabancı dille ilgili herhangi bir ifade yer almadı. Soruların içeriği ve puanlandırılma usulünde de yönetmeliğe uyulmadı."
Sınav kurulunda yer alan Kavalalı'nın eşi de kazandı
AB Genel Sekreterliği'nin açtığı sınavla ilgili iddialar bununla da kalmazken en önemli iddiayı ise Sınav Değerlendirme Kurulu'nda görevli, AB Genel Sekreterliği'nde Daire Başkanı olarak görev yapan Özlen Kavalalı'nın eşi Murat Kavalalı'nın da sınavı kazandığı oluşturuyor. Bu durum ise dava gerekçesinde 'Sınav yönetmeliğinde ve sınav ilanında belirtilen şartlara haiz olmayan adayların yazılı sınava kabul edilmesi ve kazanmalarının sağlanmasıyla Devlet Memurları Kanunu'nun 49'ncu maddesi hükmüne aykırı olduğu' şeklinde dile getiriliyor.