Skandal ihraç: İtalyan ajanı mısınız?
Tiyatrocu ve sanat yönetmeni Kemal Oruç, 11 yıldır ders verdiği okuldan 657 sayılı kanunla atıldı. Soruşturmada, ‘Cumhuriyet gazetesi yazarı mısınız? İtalyan ajanı mısınız?’ gibi sorular soruldu
ORHUN ATMIŞÖzel bir okulda yaratıcı drama ve tiyatro eğitimi veren sanat yönetmeni, yazar Kemal Oruç 16 Kasım’da “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125-E/I maddesi gereğince” 11 yıldır çalıştığı okulundan kovuldu. Bundan sonra okullarda eğitim veremeyecek Oruç, soruşturma süresince kendisine “Cumhuriyet gazetesi yazarı mısınız? İtalyan ajanı mısınız? Çalıştığınız okulda Hıristiyanlık misyonerliği yapılıyor mu? Devlet büyüklerine hakaret ettiniz mi? Devleti bölmeye çalıştınız mı?” şeklinde sorular sorulduğunu ifade etti. Gazetemize konuşan eğitmen, kamuoyuyla dayanışarak mücadelesini sürdüreceğini açıkladı.
Soruşturmanın geçen sene aralık ayında başladığını söyleyen Kemal Oruç, “Ankara’dan 2 tane müfettiş geldi, 3 buçuk saatlik bir soruşturmadan geçtim. Sosyal medya paylaşımlarıma yönelik sorular sordular. Çoğu Cumhuriyet gazetesi haber metniydi. Benim söylediğim hiçbir şeyi bana sormadılar” diye konuştu. “Cumhuriyet gazetesi yazarı mısınız” sorusuna “Değilim, ama olmak suç mu” diye cevap verdiğini dile getiren Oruç, müfettişlerin daha sonra “Asıl soruya gelelim, İtalyan ajanı mısınız” dediklerini belirtti. “Hıristiyanlık misyonerliği yapıyor musunuz” sorusuyla da karşılaştığını bildiren Oruç, bu soruya “Hayır, ben zaten ateistim” dediğini, ancak müfettişlerin bunu yazmayarak “Hayır, yapmıyorum” diye not aldıklarını ifade etti.
‘Orasını karıştırma’
Oruç, İtalyanca eğitim veren okuluna yönelik de “İtalyan ajanlığı” ve “misyonerlik” sorularının tekrar edildiğini söylerken, hepsini reddettiğini dile getirdi. Soruşturmanın sonunda dosyaya baktığını belirten Oruç, adının altında “Tanık” kelimesini gördüğünü vurguladı. Bunun üzerine “Beni kime karşı kullanıyorsunuz” sorusunu sorduğunu söyleyen Oruç, “Orasını karıştırma” yanıtını aldığını belirtti.
‘Alanımızı daraltıyorlar’
Ardından Oruç’un, nisan ayında “terör örgütleri propandagası” yaptığı gerekçesiyle yazılı savunması istenmiş. “Tek cümleyle, neye dayandırdıklarını falan yazmamışlar” diyen sanat eğitmeni, “Yazılı savunmamda hakkımdaki suçlamayı kabul etmediğimi, sosyal medya hesaplarımda ve gerçek hayatta herhangi bir terör örgütünün propagandasını hiçbir şekilde yapmadığımı, yaptığım sosyal medya paylaşımlarının tamamen yasal paylaşımlar olduğunu ve ifade özgürlüğü kapsamında kaldığını belirttim” diye konuştu. 15 Kasım’daki “Acil ve Günlüdür” şeklindeki yazının ardından 16 Kasım’da işine son verildiğini dile getiren Oruç, ayrıca hafta sonu da eğitim çalışması yapılmasının engellendiğini iddia etti. Tiyatrocu, prova yaptıkları bir sahnenin de artık kendileriyle çalışmak istemediğini söyleyerek “Alanlarımızı daraltıyorlar” diye konuştu.
‘Beni sevmesinler’
Bundan sonra nasıl bir mücadele vereceğini sorduğumuz Oruç, “Bir sanatçı olarak bundan sonra kamuoyuyla hareket ediyorum. Hukuki yolları da avukatlar deneyecek. Ben zaten oyunlar sahneliyorum, tiyatrom var. Onun dışında her türlü eğitim vermemi engellediler. Ben mücadelemi sürdüreceğim. Karanlıktan aydınlığa geçişte çalışmaya çalışan bir emekçiyim, sanatçıyım. Beni sevmesinler, ben de onları sevmek zorunda değilim” dedi.