Şırnak'ta terör örgütünün katlettiği işçilerin yakınlarının acısı dinmedi
Şırnak'ın Silopi ilçesinde geçen yıl PKK'li teröristlerin saldırısında hayatını kaybeden 4 işçiden geriye yürek burkan hikayeler kaldı.
AAGeçen yıl 17 Haziran'da Görümlü beldesi Cudi Dağı Kurtik Tepe mevkisinde yol çalışması yapan yüklenici firmaya ait iş makinelerine akaryakıt taşıyan pikabın geçişi sırasında, PKK'lı teröristlerce yola yerleştirilen el yapımı patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu hayatını kaybeden düşen Emin Eruğul, Hacı Atilla, Nesim Bektaş ve Osman Tuncay'ın yakınlarının acısı dinmedi.
Geriye 9 yetim, gözü yaşlı anne, baba ve eşler kaldı. Aileler, geriye kalan fotoğraflarla teselli bulmaya çalışıyor.
"MELEK GİBİ BİR İNSANDI, NASIL CANINA KIYDILAR"
Şırnak'ın Güçlükonak ilçesine bağlı Düğünyurdu köyüne cenazesi defnedilen Tuncay'ın eşi Emine Tuncay,, eşinden geriye 5 yaşında kızı ve 2,5 yaşında oğlunun kaldığını söyledi.
Eşiyle olaydan bir gün önce görüştüklerini ve hiçbir sıkıntısının bulunmadığını aktaran Tuncay, saldırı günü patlama olduğunu duyduklarını ancak bütün çabalarına rağmen eşine ulaşamadıklarını belirtti.
"Biz 'arkadaşlarıyla ilgileniyordur, inşallah ona bir şey olmamıştır' diye düşünüyorduk. Sonra kötü haberi duyduk, çok üzüldük. Ne yapacağımızı bilemedik. Elimiz kolumuz bağlı ağlamaya başladık." diyen Tuncay, hala eşini kaybettiğine inanamadığını anlattı.
Tuncay, şöyle konuştu:
"Melek gibi bir insandı, nasıl canına kıydılar. Ekmek parası kazanmaya gitmişti. Hayalimiz vardı. Onunla en son görüştüğümde, 'Eve geleceğim, artık kendimize bir ev yapacağız, çocuklarımızla mutlu bir evimiz olacak' demişti. Bu hayalleri kuran birine bir şey olmaması gerektiğini düşünüyordum. Ateş düştüğü yeri yakıyor. 5 yıldır evliydik. Evliliğimizin hiçbir döneminde dememişti ev yapacağız. Ama en son konuştuğumuz gün, çok güzel bir ev yapacağını söylemişti."
Çocuklarının en çok söylediği kelimenin "baba" olduğunu dile getiren Tuncay, "Teröre yüz binlerce kez lanet olsun. Başımıza bunu getirenleri yüz binlerce kez lanetliyorum. Allah'tan dileğim, bu terörün bu ülkeden, bu dünyadan gitmesi. Hiçbir asker, polis, sivilin şehit olmasını istemiyorum. Bu ilk değil ama inşallah son olmasını diliyorum." ifadelerini kullandı.
ANNELERİNİ KALP KRİZİNDEN, BABALARINI TERÖR SALDIRISINDA KAYBETTİLER
Güçlükonak ilçesine bağlı Akçakoca köyünde defnedilen Atilla'nın annesi Sadiye Atilla ise oğlunun dört çocuğunun olduğunu, gelininin oğlu hayatını kaybetmeden önce kalp krizinden vefat ettiğini belirtti.
Torunlarına kendisinin baktığını kaydeden Atilla, evladının ekmek kazanmak için işe gittiğini ve çocuklarının geleceği için çalıştığını dile getirdi.
Oğlunu çok özlediğini anlatan Atilla, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Allah onların belasını versin. Çocukları her gün babalarını soruyor. Oğlumun hayali çocuklarına güzel bir gelecek sağlamaktı. Torunlarım hem annesiz hem de babasız kaldı. Torunum Bünyamin'in eli cenazede hep kalbinin üzerine koyduğu babasının fotoğrafının üzerindeydi. Hep ağlıyordu. Oğlumu öldürdüler. Allah onların belasını versin, hakkını bırakmasın inşallah."
EVLENMEK İÇİN PARA BİRİKTİRİYORDU
Cenazesi aynı köyde kuzeninin yanına defnedilen Emin Eruğul'un babası Davut ve annesi Şirin Eruğul da terör örgütü PKK'ya tepki göstererek, "Evlenmek için birkaç kuruş para kazanmaya gitmişti. Bu vicdansızlar yoluna mayın döşedi. Allah hakkımızı bırakmasın. Allah, PKK'nın belasını versin. Bu vicdansızlığı yaptılar." diye konuştu.
Güçlükonak ilçesinin Koçtepe köyünde defnedilen Beştaş'ın eşi Sakine Beştaş, çocukken babasını kaybettiğini, şimdi de 3 evladının babasız büyüyeceğini söyledi.
Kendilerine bu acıyı yaşatanlardan hesap sorulmasını isteyen Beştaş, acısının dinmediğini vurguladı.
Baba Resul Beştaş ise Kürtçe, oğlunun katledildiğini belirterek, böyle bir acıyı hiç kimsenin yaşamasını istemediğini dile getirdi.