'Sıram ne olursa olsun küsmem'

Elazığlılara: Sizin evladınızım CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, özel uçakla geldiği Elazığ’da, partililer tarafından karşılandı. Elazığ’ın simgelerinden olan 8 köşeli şapka hediye edilen Kılıçdaroğlu, daha sonra karayoluyla Palu İlçesi’ne geçti. Kılıçdaroğlu, partisinden Elazığ Milletvekili aday adayı olan eski bakanlardan Ali Rıza Septioğlu’nun oğlu eski DP Elazığ İl Başkanı olan Feyzi Septioğlu ile birlikte Palu’ya 5 kilometre mesafede bulunan Ali Rıza Septioğlu’nun babası Şeyh Ali Septi’nin türbesini ziyaret edip dua okudu. Kılıçdaroğlu, daha sonra da Ali Rıza Septioğlu’nun mezarında dua okudu. Elazığlılardan seçimlerde destek isteyen Kılıçdaroğlu, “Bir şeyi unutmayın ben sizin evladınızım, bu toprakların çocuğuyum sizden destek istiyorum, sizden yetki istiyorum” dedi. Kılıçdaroğlu bir kahvede vatandaşlarla sohbet edip çay içti.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir 2. bölgeden önseçime girme kararını İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun kendisine de sürpriz olan “İzmir’den aday olun, önseçime girin” çağrısı üzerine aldığını belirterek, “Bir kentin çağrısına uyarak karar verdim. Diğer siyasal liderlere de örnek olsun” dedi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP iktidarının ihtişam ve servet düşkünlüğünü Osmanlı’daki Lale Devrine benzeten Kılıçdaroğlu “Şatafat deseniz hepsi var. Uçak bir değil iki değil, saray var, gemicik var. Bir elleri yağda bir elleri balda. Bu dönemin Patrona Halil’i, demokrasiye inananların olacak. Sandıklarda vereceğiz” dedi. Kılıçdaroğlu, MİT içinde CHP’nin kapatılması ve itibarsızlaştırılması için yaptığı çalışmaların şimdilik kesildiğini belirterek “eğer devam etselerdi isimlerini acıklayacaktım” dedi.

Kılıçdaroğlu, sivil toplum örgütleri ve halkı ziyaret programı çerçevesinde Elazığ’a gidişinde uçakta Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu’nun sorularımıza verdiği yanıtlar ana başlıklarıyla şöyle:

O öneri sürprizdi

Ön seçim kararı: İzmir’de bir tesisin açılışında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız önseçime girmemin güzel olacağı önerisini getirdi. Benim için de sürpriz bir öneriydi. Bir kentin çağrısına uyarak kararımı verdim. Var olan yapı parlamentonun yürütme organının arka bahçesi haline dönüşmesine yol açıyor. Çünkü Başbakanın getireceği teklifin, kendi parti grubu tarafından eleştirilmemesi tutumunun ortaya çıkmasına yol açıyor. Eğer milletvekilleri önseçimle, yani liderin değil halkın iradesi ile gelmiş olsalardı parlamentoda daha bağımsız davranır ve özgür iradelerini kullanabilirlerdi. 1980 sonrası ilk kez 55 yerde önseçim yapma kararı aldık. Hiçbir siyasi partinin yapmadığı uygulamayı başlattık. Ben de genel başkan olarak da önseçim kararı aldım. CHP’de daha çok şey değişecek.

AKP sadece kullanıyor: AKP demokratik bir anlayışa sahip değil. Çünkü 12 Eylül ürünü bir yapı. AKP’de ne parti yöneticilerinin ne de üyelerinin fikirlerini özgürce dile getirebilecekleri bir ortam hiç yaratılmadı. Davutoğlu’nun genel başkan olarak seçileceğini kurultay öncesi açıkladı. Orada bir lider hegemonyası var. Milli irade söylemini sık sık kullanırlar ama vatandaşı kandırmak için kullanırlar. Dolayısıyla bu partinin demokrasi kullanarak iktidara gelip, demokrasiyi yok etmek için çaba harcayan bir yapı olduğunu artık sadece biz değil bütün dünya öğrenmiş durumda.

Önseçimden çıkamazsa...: Takdir üyelerin. Sıram ne olursa olsun küsmem. Önseçime giriyorsanız halkın iradesine saygı göstereceksiniz. Kızmak küsmek yok. (Listeler açıklanınca yol ayrılıkları olur mu?) Hayır. Sosyal demokraside yol arkadaşlığının çok önemli olduğuna inanıyorum. Bir davaya inanmışsan o davanın kişisel çıkarlar üzerine inşa edilmemesi lazım.

En azından başkanlar

Yüzde 1 alan da girmeli: (HDP barajı aşar mı sorusu üzerine) Barajı geçmesini isteriz. Sadece HDP değil Saadet, Vatan, Büyük Birlik partileri de girebilmeli. Bir şekilde TBMM’de olmalılar. Benim düşüncem yüzde 1 oy alan bir siyasi partinin en azından genel başkanının parlamentoda olması lazım. HDP barajı aşsada aşmasa da AKP’nin başkanlık sistemini getirme şansına sahip değil. Başkanlık sistemini getirecek sayısal çoğunluğa asla ulaşılamaz. Erdoğan da bunu gayet iyi biliyor

18 kente 20 bin polisin sevkedilmesi: AKP kendi oylarını arttıracak bürokratik mekanizmaları devreye koymak için çaba harcıyor.