Sıra bende de olsa yerimi Türklere veriyorum
Türkiye’ye sığınan Suriyeliler kendilerini hedef alan ve artan eylemlerden endişeli.
Meltem Yılmaz/CumhuriyetAdana’da kağıt toplayarak yaşamını sürdürmeye çalışan Suriyeliler, artan ırkçı söylem ve eylemlerden dolayı korku içindeler. Suriyeli terzi Besse Henem (29), “mümkün olduğunca Suriyeli olduğumu belli etmemeye çalışıyorum. Bakkalda, berberde bir işim olduğunda, sırada ben olsam da yerimi Türkler’e veriyorum. Çünkü yaşadığım yerden gönderilmekten korkuyorum” diyor.
Resmi verilere göre Türkiye’de kamp dışında 1 milyon, kamplarda ise 250 bin Suriyeli yaşıyor. Adana’nın Yurt mahallesinde, eskiden dershane olarak kullanılan 2 katlı bir apartman şimdi Suriyeli ailelere tahsis edilmiş durumda. Toplam 35 kişinin yaşadığı bu binada elektrik ve sıcak su yok, ancak onlar yine de kalacak bir yerleri olduğu için memnunlar. Halep’teki evleri bombalanan bu insanlar, Adana’da yaşadıkları mahallenin sakinleri tarafından misafirperverlikle karşılanmış. Komşular ellerinden geldiğince maddi manevi yardımda bulunuyor ancak tabii ki taşıma suyla değirmen dönmüyor.
Yurt mahallesindeki binada kalan ailelerin erkekleri ve gençleri günlük 15- 20 lira karşılığında kağıt toplayıcılığı yapıyor. Oysa onların her biri ülkelerinde meslek sahibi insanlarmış: Şoför, terzi, tesisatçı… 32 yaşındaki Abdo Yadi, “Suriye’de iyi bir şofördüm, burda ise kağıt topluyorum. Başka ne iş olsa da yaparım ama şartlarımızın biraz iyileştirilmesini isterdim. Çünkü ben ve çevremdeki arkadaşlarım yabancı olduğumuz için çok ucuza çalışıyoruz. Hiçbirimiz hakkımızı alamıyoruz. Ailemizi geçindirmekte zorlanıyoruz. Yine de sesimizi çıkaramıyoruz, ters tepki almaktan kokuyoruz” diyor.
“Geri dönmek istiyoruz”
Hesen Hasan (31) ise ülkesinde su tesisatçısıymış, oradaki maaşının 1000 lira civarında olduğunu söylüyor. O da burada kağıt toplayarak hayatını kazanmaya çalışsa da, şartlar düzelir düzelmez ülkesine dönmek istediğini anlatıyor. Sonra biraz düşünüp, “aslında” diyor, “şartlar böyle olmasaydı geri dönmek istemezdik”. Geldiğinden bu yana hiçbir yetkili ile görüşmemişler, bir başka değişle bu insanların kim olduğunu, ne yaptığını, nasıl yaşadığını merak eden yok, mahalle sakinleri dışında. Hasan, en çok da çocuklar için endişelendiklerini anlatıyor, tam 3 yıldır okula gitmeyen çocukların geleceği belirsiz.
Besse Henem ise 29 yaşında bir terzi… “İki isteğim var. Birincisi elektrik, ikincisi de iş” diyor. Ev konusunda ise pek ümidi yok, çünkü parası olan arkadaşlarının da kolay kolay ev tutamadığını görmüşler. Suriyeliler ile T.C vatandaşları arasına belli bir gerginlik olduğuna onlar da zaman zaman zaman şahit oluyor, bu gerginliğin yaşadıkları mahalleye uğramaması en büyük dilekleri. Henem, “mümkün olduğunca Suriyeli olduğumu belli etmemeye çalışıyorum. Bakkalda, berberde bir işim olduğunda, sırada ben olsam da yerimi Türkler’e veriyorum. Çünkü yaşadığım yerden gönderilmekten korkuyorum” diyor.