Sir Richard Branson, Virgin Galactic şirketinin roketiyle ilk defa uzaya çıktı

İngiliz işadamı Sir Richard Branson üç diğer yolcuyla birlikte uzayın başladığı sınır olan 100 kilometre yüksekliğe çıktı.

BBC Türkçe
Virgin Galactic
Virgin'in uçak aracı ilk defa dört yolcuyu uzaya çıkaracak

Sahibi olduğu Virgin Galactic'in uzay aracıyla bunu başaran Sir Richard, önümüzdeki yıl biletli yolculukları başlatmadan önce bunun nasıl bir his olduğunu kendisi görmek istediğini söylemişti.

Yerden 100 kilometre yükseklikte gökyüzü siyaha dönüyor ve yeryüzünün de yuvarlaklığı belli olmaya başlıyor.

ABD'deki New Mexico'dan TSİ 17.30'da kalkan uzay aracı, yaklaşık 1,5 saat sonra başarıyla iniş yaptı.

Virgin Galactic yolculuğun görüntülerini internet üzerinden yayınladı.



Virgin Galactic
Branson'a iki pilot ve üç yolcu eşlik edecek

Sir Richard'ın bu hedefine ulaşması yıllar aldı. Bu projeye 2004'te başlayan işadamı, 2007'de ilk uçuşu gerçekleştirmeyi umuyordu.

Fakat teknik sorunlar ve 2014'teki deneme uçuşu sırasında gerçekleşen ölümcül bir kaza, projenin gecikmesine yol açtı.

BBC'ye konuşan Sir Richard "Çocukluğumdan beri uzaya çıkmak istiyordum ve önümüzdeki 100 yıl boyunca yüz binlerce kişinin bu hayali gerçekleştirmesini sağlamayı hedefliyorum" demişti:

"Neden uzaya çıkmasınlar ki? Uzay sıra dışı bir yer, Evren de büyüleyici… İnsanların güzel Dünyamıza uzaktan bakıp, yeryüzüne döndükten sonra da Dünya'ya iyi bakmasını istiyorum."

Büyük bir uçak tarafından 15 kilometre yüksekliğe çıkarılan Unity adlı roket o yükseklikte uçaktan ayrılarak roket motoruyla saatte 4 bin kilometre hızla 90 saniyede 100 kilometre yüksekliğe çıkabiliyor.

Uçuşun zirve noktasında yer çekimi hissi de yok oluyor.

Virgin Galactic
Dünya 100 kilometre yükseklikten böyle gözüküyor

Unity'nin bu alanda rakipleri de var.

Amazon.com kurucusu Jeff Bezos'un Blue Origin şirketi tarafından geliştirilen uzay aracı da yörünge altı denen bu yüksekliğe çıkabiliyor. Bezos da 20 Temmuz'da şirketinin aracıyla uzaya çıkacak.

Yörünge altı yüksekliklerde uzay aracı dünyanın yer çekiminden kaçabilecek yüksekliğe çıkmamış oluyor. Böylece bir süre sonra yere inmek zorunda kalıyorlar.

Yörüngeye oturan araçlar ise diledikleri kadar orada kalabiliyor.