Sınır Aşan Sular İçin Uluslararası İşbirliği Gerekli
cumhuriyet.com.trMevcut su ve çevre problemlerinin olumsuz etkisi, Amuderya ve Sirderya nehirlerinin hidroelektrik amaçlarla kullanımının yanı sıra Toktogul ve Nurek barajlarının kullanım rejimlerinin değiştirilmesinin sonucu olarak, bu nehirlerin doğal su rejimlerinin bozulması olarak görülmektedir.
Beşinci Dünya Su Forumu’nun konusu -“Farklılıkların Suda Yakınlaşması”- Özbekistan’ın geleceği için çok önemlidir. Aral Denizi’nin nehir havzalarının orta ve akışaşağı kesimlerinde bulunan ve sürekli artan su kaynakları eksikliğiyle karşı karşıya bulunan bir ülke için, suyun varlığına yönelik değişiklikler, ekonominin kalkınmasında ve refahın artmasında anahtar bir role sahiptir. Aral Denizi havzasında, küresel ısınma ile de birlikte aşağıdaki sonuçlar beklenmektedir;
- Genel olarak Aral Denizi krizinin kötüye gitmesi;
- Buzulların durumunun daha da kötüleşmesi ve dağlardaki kar rezervlerinin azalması;
- Nüfusun artması ve ekonominin bütün sektörlerinin gelişmesi ile birlikte suya olan talebin artması;
- Artan su kıtlığı, devam eden çölleşme, su kalitesinin bozulması ve sulama alanlarının kötüye gitmesi (tuzlanma, farklı tiplerde toprak erozyonu, düşük verimlilik).
Mevcut su ve çevre problemlerinin olumsuz etkisi, Amuderya ve Sirderya nehirlerinin hidroelektrik amaçlarla kullanımının yanı sıra Toktogul ve Nurek barajlarının kullanım rejimlerinin değiştirilmesinin sonucu olarak, bu nehirlerin doğal su rejimlerinin bozulması olarak görülmektedir. Nehirlerdeki doğal yüksek yaz su seviyeleri ve Sirderya’daki düşük kış su seviyeleri yerine; kışın nehirlerin orta ve aşağı bölümlerinde şiddetli buz rejimine bağlı su baskınları oluşmaktadır; yazın ise suyun azalması sonucunda nehir yatağının kuruduğu gözlenmektedir. Şu anda bölgedeki sınıraşan nehirlerde, Kırgızistan’daki Kambarata ve Tacikistan’daki Rogun ve Yavan Hidro-elektrik santralları gibi, nehirlerin akışyukarı bölümlerinde hidro-enerji altyapısı inşaası amaçlı, büyük ölçekli projeler geliştirilmektedir. Bu projelerin uygulanması Amuderya, Sirderya ve Zarafşan nehirlerinin rejimlerinde ciddi değişikliklere neden olabilir, nüfusa su temini üzerinde olumsuz etkide bulunabilir ve aynı zamanda ekonominin ana sektörü olan tarımı, özellikle sulama ile yapılan çiftçiliği, olumsuz şekilde etkileyebilir. Rogun hidro-elektrik santralı yapıldıktan sonra, Rogun ve Nurek’in enerji üretimi esnasında, Amuderya’nın orta ve akışaşağı bölümlerinde durum çok ciddi şekilde kötüye gidebilir, nehrin su rejimi değişebilir ve akışaşağı bölümündeki ülkelerin çıkarları ihlal edilebilir. Sınıraşan nehirler de dahil olmak üzere, suyla ilgili tüm alanlarda hidro-enerji altyapısı inşasına yönelik yatırımlar, nehirde hak sahibi olan tüm ülkelerin de çıkarları göz önüne alınarak, uluslararası haklar gözetilerek ve sadece ekonomik menfaat amacıyla değil, ileride ortaya çıkabilecek anlaşmazlıkları da engelleyen bir anlayışla yapılmalıdır. Nehirlerin akışaşağı bölümlerinde, yeni barajların yaratacağı su, çevre ve sosyo-ekonomik etkilerin değerlendirilmesine yönelik bağımsız bir uluslararası gözden geçirmenin yapılması için işbirliğine yönelik kararların verilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, bölgenin güvenli ve sürdürülebilir gelişimini sağlamak için, bir strateji planı geliştirilmesine ve sınıraşan nehirlerdeki su kaynakları kullanımının amaçlarının belirlenmesine ihtiyaç vardır.
Özbekistan bu bağlamda, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı, Dünya Bankası, Asya Kalkınma Bankası, SDC, Küresel Çevre Fonu gibi uluslararası kuruluşlarla yakından işbirliği içindedir ve onların desteğini de almaktadır. Bölgedeki su ile ilgili uluslararası işbirliği; 1) ulusal stratejilerin geliştirilmesi, 2) anlaşmazlık çözümlerine yönelik mekanizmalar ve ülkeler arasında fikir birliği sağlanması, 3) ortak sahaların varlığı, güvenlik ve karşılıklı işbirliği, konularını sağlayan bir bölgesel strateji ve kavram üzerine oturtulmalıdır. Su kaynaklarının Orta Asya için taşıdığı özel önemi de göz önüne alarak, Özbekistan su kullanımı için hep akıllıca bir yaklaşım içinde bulunmuştur. Özbekistan’ın Cumhurbaşkanı Sayın İslam Kerimov demeçlerinde birçok kez, Özbekistan’ın konuya yaklaşımına dair aşağıdaki hususları belirtmiştir:
- Orta Asya’daki sınıraşan nehir suyu kullanımına dair hususlar bölgedeki ülkelerde yaşayan 50 milyondan fazla insanın çıkarları göz önünde bulundurularak çözülmelidir;
- Sınıraşan nehirlerde yapılacak hiçbir çalışma mevcut çevreye ve bölgedeki su dengesine zararlı bir etki yapmamalıdır;
-Su kullanımı ve çevre konularındaki mevcut uluslararası-hukuki çerçeve, özellikle sınıraşan su yollarının ve uluslararası göllerin kullanımı ve korunması ile ilgili 1992 tarihli Birleşmiş Milletler kararı ve uluslararası su yollarının seyrüsefer hariç kullanımı ile ilgili 1997 tarihli Birleşmiş Milletler kararı, Orta Asya’daki sınıraşan nehirlerde ortak kaynak kullanımı ile ilgili etkin bir sistemin oluşturulmasına baz olmalıdır.
- İnşa edilecek hiçbir yapının, onarılamaz çevresel zararlara yol açmayacağına ve nehirde hak sahibi ülkelerin su yolları kullanımındaki mevcut dengelerini bozmayacağına dair garantiler verilmelidir;
- Zarar verilmesi durumunda, yapılanın geri alınması ve zararın düzeltilmesi için her türlü önlem alınmalıdır ve eğer gerekli görülürse, tazminat konusu gündeme getirilmelidir;
- Sınıraşan nehirlerdeki su kullanımına dair projelerin uygulanması, hidrolik yapıların yapımı da dahil, hak sahiplerinin durumdan farkındalıkları ve açık olma prensipleri temelinde, bir ön bağımsız ve detaylı incelemeye tabi tutulmalıdır;
- Projeler, diğer ülkelerin çıkarlarının ihlal edilmediği ve aşağıdaki iki önemli husunun da garanti edildiği olumlu bir yaklaşım ve anlaşma bazında uygulanmalıdır:
Bir: Akışaşağı ülkelere giden su miktarının azalmaması.
İki: Bölgenin çevresel güvenliğinin bozulmaması.
Şavkat HAMRAEV Özbekistan Tarım ve Su İşleri Bakan Yardımcısı