Şimşek: Gözle görülür bir iyileşme söz konusu
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türk ekonomisinin 2010 yılının ilk çeyreğinden itibaren çıkışını çok daha güçlü şekilde göstereceğini söyledi.
cumhuriyet.com.trGaziantep'te incelemelerde bulunan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Gazeteciler Cemiyeti'ni de ziyaret etti. Basın mensuplarının çeşitli sorularını yanıtlayan Şimşek, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) bugün açıkladığı büyüme ve kapasite kullanım oranlarıyla ilgili de değerlendirmede de bulundu. Dünyada son 60 yılın en derin krizinin yaşandığını, Türkiye'de reel ekonominin de bundan etkilendiğini kaydeden Şimşek, kriz öncesi yüzde 30 artan ihracatın kriz sonrası dış talebin daralmasıyla düştüğünü, bunun da ihracata dayalı üretim yapan sektörlerde daralmaya yol açtığını anlattı.
Kriz ortamında yatırımlarda da bir ertelemeye gidildiğini ifade eden Şimşek, şöyle konuştu: ''Ekonomide dibi mart ayında bulduk. Birinci çeyrek Türk ekonomisinde dibin bulunduğu noktadır. Ondan sonra sürekli göreceli bir iyileşme görülüyor. Son çeyrekle ilgili çok olumlu işaretler var. 1-2 aylık rakamlara bakıp (herşey yolunda büyümeye döndük) demiyorum. Ama dördüncü çeyrekte ekonomide gözle görülür bir iyileşme söz konusu. İhracat artıyor. Aralıkta bu kendini daha iyi gösterecek, kredi hacminde genişleme var, enerji tüketimi artıyor. Ama 2007'ye dönüş bir miktar zaman alacak. Türkiye'nin avantajları var, Türkiye'nin makro ekonomik temelleri dünyaya nazaran daha güçlü. Bankacılık sistemimiz güçlü. Bankacılık sektöründe sermaye yeterlilik oranı batıdan bile daha yüksek seviyede. Bankacılık kesimi önümüzdeki dönem ekonomiyi daha iyi destekleyecek. Faizlerin tek hanelere inmesi de Türkiye için büyük bir kazanç. Türk ekonomisi 2010 yılının ilk çeyreğinden itibaren çıkışını çok daha güçlü şekilde gösterecek.''
Üç aşamalı büyüme
Büyümenin üç aşamalı olacağını dile getiren Şimşek, ilk aşamada iç ve dış talebin toparlanacağını, stoklarda iyileşme ortaya çıkacağını, ikinci aşamada özel tüketimin canlanacağını kaydeden Şimşek, üçüncü aşamada ise yatırımlarda bir artış görüleceğini bildirdi. Hükümet olarak kaynakları çok daha rasyonel kullandıracaklarını anlatan Maliye Bakanı, bunun için yeni teşvik sisteminin de uygulamaya konulduğunu hatırlattı.
Şimşek, bu şekilde üçüncü aşamada yatırımların artacağını ve Türk ekonomisinin yaşanan krizi daha yüksek bir büyümeyle atlatacağını söyledi. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatının (OECD) 2011-2017 döneminde Türkiye için yüzde 6,7'lik bir büyüme öngördüğünü ifade eden Şimşek, bunun Çin'deki büyümeye yakın bir oran olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin kredi notu ve Yunanistan
Maliye Bakanı Şimşek, Yunanistan'daki ekonomik gelişmelerle ilgili bir endişesinin olup olmadığını soran bir gazeteciye de Türkiye'nin bu dönemde hem geçmişe hem de başka ülkelere oranla büyük bir dayanıklılık gösterdiğini söyledi. Şimşek, şöyle devam etti: ''Bu dayanıklılık sonucunda Türkiye 50'den fazla ülke arasında kredi notu 2 puan artan tek ülkedir. Dışarıda bu dayanıklılığımız tescil edildi. Bugün dünyada artçı depremler yaşanıyor ama bunlar bizi fazla etkilemiyor. Dayanıklılığımız devam ediyor. Çünkü Türkiye'nin temelleri sağlam. Geçmiş kriz dönemlerinde faizler katlanırdı, bugün faizler geçen yılın çok altında. İlk defa faizde tek hanedeyiz, bu tesadüf olamaz. Enflasyon bu kadar düşükse bu da tesadüf değildir.''
Şimşek, krizden reel sektörün etkilendiğini, ancak devletin eğitime, altyapıya, bölgesel kalkınma projelerine ve AR-GE'ye daha fazla kaynak ayırmaya devam ettiğini de ifade etti. Şimşek, kaynakları önceliklendirerek yollarına emin adımlarla devam ettiklerini de sözlerine ekledi.
'O iradenin arkasındayız'
Bakan Şimşek, ''Demokratik açılım süreci ve Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan olaylara'' ilişkin soruya karşılık, kürt açılımının milli birlik ve beraberlik projesi, Türkiye'yi aydınlık günlere, daha müreffeh düzeye ulaştırma çabası olduğunu söyledi. Türkiye'nin birtakım sorunları bulunduğunu, sorunların çözümü için herkesin işbirliği yapması gerektiğini belirten Şimşek, şunları kaydetti: ''Biz hükümet olarak irademizi ortaya koyduk. Sadece Güneydoğu'ya ilişkin sorunlar değil Batı'daki Kuzey'dekiyle bütün sorunları çözmek üzere ortaya bir irade koyduk. O iradenin arkasındayız. Sorunlar bütündür ve bizim yaklaşımımızda topyekündür. Bu çok boyutlu bir süreç. Burada önemli olan tabii ki, terörle bir mücadelemiz var ama aynı zamanda ülkenin demokratik standartlarının yükseltilmesi, temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi, Avrupa ile gerek ekonomik anlamda gerekse bütün alanlarda arayı kapatacak şekilde bir programın uygulanması söz konusudur. Onun için o konuları karıştırmamak lazım. Bizim terörle mücadeledeki kararlılığımız ortadadır, onda en ufak bir değişiklik söz konusu değildir. Ama öte yandan da bizim vatandaşımız nerede olursa olsun birinci sınıf demokrasiyi, birinci sınıf temel hak ve özgürlükleri, birinci sınıf kurumsal altyapıyı hak ediyor.''
'Bizim yaptıklarımıza imrenerek bakıyorlar'
''Buradaki günübirlik tartışmalardan, provokasyonlardan belki bunu görmekte zorlanıyor olabilirsiniz. Ama Batı'da öyle gözükmüyor'' diyen Bakan Şimşek, Türkiye'ye olan saygının, verilen önemin çok büyük olduğunu vurguladı. Şimşek, ''Millet, birçok ülkedeki insanlar imrenerek bakıyor bizim yaptıklarımıza'' dedi. 2 gün önce Fransa'da olduğunu, Fransa Senatosu'nun Türkiye'deki yatırım fırsatlarına ilişkin konferansa ev sahipliği yaptığını hatırlatan Şimşek, ''Oradaki ilginin, özellikle Türkiye'deki bu komşularla olan açılımı ne kadar takdir ettiklerini anlatamam size...Bu açılımın Türkiye'yi güçlendirdiği de ortada'' diye konuştu.
'Hiç kimse kardeşliğimizi bozamaz'
Türkiye'deki enerjiye ve kardeşliğe güvendiklerini ifade eden Şimşek, ''Hiç kimse bizim kardeşliğimizi, birlikteliğimizi bozamaz. Bin yıldır böyledir, bundan sonra da böyle devam edecektir. Her türlü kışkırtma, provokasyona karşı aklıselim şekilde biz mücadele edeceğiz. Türkiye için ne doğruysa onu yapacağız'' dedi.
'Sanayicimizle gurur duyuyoruz'
Bir gazetecinin, yeni Teşvik Sistemi'nden yararlanan Gaziantep'te ''sanayicilerin her zaman ağladığını ve krizden ne kadar etkilendiklerini öğrenemedikleri'' yönündeki değerledirmesi üzerine Şimşek, Gaziantep'in küresel krizden yıldızlaşarak çıktığını, Ortadoğu'da çok önemli ticaret, üretim, kültür merkezi olduğunu söyledi.
Şimşek, ''Buradaki sanayicimizin dinamizminden gurur duyuyoruz. Her zaman daha iyisini istemek son derece doğaldır. Ama şu da var; biz kendilerine her zaman destek olmuşuzdur'' dedi. Altyapı, ulaşım, sulama, kültürel, eğitim birçok alanda projelerin devam ettiğine, bunları da sanayiyle ilişkili olduğuna işaret eden Şimşek, Gaziantep'te yapılan hafif raylı sistemin bitirilmesi için her türlü desteği vereceklerini bildirdi.
Bakan Şimşek, ''Sanayicimizin dinamizmine inanıyoruz. Gaziantep 2002 yılında 600 milyon dolarlık ihracat yapan bir ildi. geçen yıl 3,2 milyar dolara ulaştıysa bu çok büyük bir başarıdır'' dedi.
'İstihdam artacak'
''Enerji tüketimi artarken istihdamdaki boşluğun doldurulamadığı'' yönündeki soru üzerine Şimşek, şunları kaydetti: ''Batı'nın gelişmiş ülkelerinin hemen hemen hepsinde işsizlik şu anda son 20 yılın en üst noktasında. Birçok ülkede işsizlik oranı ikiye katlandı. Türkiye'de de tabii işsizlikte artış söz konusu, ama biz 2 tane istihdam paketi açıkladık. Ama onunla da durmayacağız.''
Yeni teşvik sisteminin önemli olduğunu, yatırım ve üretim olmadan istihdamın zor olduğunu dile getiren Şimşek, ''Krizden çıkışın ilk döneminde tabii ki mevcut kapasiteyi, daha fazla teknoloji kullanımı söz konusu. Dolayısıyla bu dönemde istihdamda gecikmeli bir iyileşme beklemek lazım. Ama, ben şuna inanıyorum gerek Güneydoğu Anadolu Projesi gerekse Doğu Anadolu Projesi'nin tamamlanmasıyla birlikte Türkiye'de çok büyük istihdam imkanları ortaya çıkacak. Yeni teşviklerle birlikte birçok ilimize, bölgemize dinamizm gelecek ve istihdam artacak'' dedi.
'Basına ayar verilsin isteği'
Ziyarete eşlik eden AKP İl Başkanı Ahmet Uzer ''sanayicilerin sürekli ağladığı'' söylemlerine karşılık, ''Antepli hiçbir zaman ağlamaz. Eğer siz de 100 bin kişinin ekmeğini sırtınızda taşısanız feryat edersiniz. O insanları takdir etmeliyiz'' ifadesini kullandı. Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Abdullah Sabri Kocaman ise konuşmasında, Türkiye genelinde 300 yerel ve ulusal kanal, bine yakın radyo ve 5 bine yakın gazete bulunduğunu belirtti. Kocaman, şu görüşleri dile getirdi: ''Dünyanın hiçbir yerinde, arzu edenin gazete çıkardığı veya TV yayıncılığı yaptığı ikinci bir ülke olduğunu sanmıyorum. Bu olay milli ekonomiye zarar verdiği gibi bilgi kirliliğine neden oluyor. Elbette hepimizin arzu ettiği yasaksız basın, ama bu basının yasaksız basın olmasına ve basın terörünün meydana çıkmasına, hepimiz üzülüyoruz. Basın birinci derece eğitim ve kültür aracıdır. Basın yürütmeyi yürüten, yasaya müdahale eden, yargıya müdahale eden bir araç olmaktan çıkarılmalı. Asli görevine döndürülmesi için projeler üretilmeli. Birtakım çalışmalar yapıldı ama ben bunları yeterli görmüyorum ve bu açıdan siyasi iradenin basını temsil eden kurumlarla işbirliği yaparak, bu konuda da bir 'ayar' dedikleri bir düzen verilmesi gerektiğine inanıyorum.'' Ziyarette, AKP Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin, Vali Süleyman Kamçı, Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu da bulundu.