Şimdi gezmenin tam zamanı
Arkeoloji Müzesi, Ayasofya ve Topkapı Sarayı turistlerin yokluğunda sizi bekliyor. Karşılaştırmanız için sayfada paylaştığımız bir diğer izlenim yazısında Hollanda’da müze ve sergi gezisi için sanatseverlerin bir hafta önceden bilet alıp randevu saati için nasıl rezervasyon yaptırıldığı anlatılıyor.
Öznur Oğraş ÇolakPandemi döneminde en çok özlediğim yerlerden biri Sultanahmet, tarihi yarımada. Genelde çok kalabalık olur ve turist gruplarının kuyruklarından kendi müzelerimize giremiyoruz diye şikâyet etmişimdir. Şimdi öyle değil.
Meydan şimdiye kadar hiç görmediğim kadar boş. Şu ara cami yapılsın mı tartışmalarıyla gündemde olan Ayasofya, Topkapı Sarayı ve Arkeloji Müzesi'nin önünde sadece bir iki yerli turist var. Benim amacım ise Arkeloji Müzesi’nde restorasyon için kapalı olup şimdi açılan bölümleri ve yeni eserleri bu fırsatta görmek. Her zamanki Gülhane Parkı girişi yerine Topkapı Sarayı'nın ön bahçesinden, müzeye inen kapıdan girip Topkapı Sarayı'nın güzelim bahçesine de göz atıyorum. Güzel havalarda çimlerin üzerinde oturacak yer bulunamayan bahçede bugün bir kişi bile yok. Arkeoloji Müzesi'nin kapısından ateş kontrolü yapılarak giriyoruz.
Basın kartıyla bilet almaya gerek yok. İlk durak soldaki Eski Şark Eserleri Müzesi. Bina, Osman Hamdi Bey’in isteği üzerine 1883 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi Alisi (Güzel Sanatlar Akademisi) adı altında yapılmış ve uzunca bir süre okul olarak kullanılmış. Akademi, Cağaloğlu’na taşınınca 1917-1919 yılları arasında müzeye dönüştürülmüş. Burada sergilenen eserler Mısır ve Arap Yarımadası’nın İslamiyet öncesi dönemlerine; Mezopotamya ve Anadolu eserleri ise Yunan öncesi dönemlere ait. Müzenin bu binasında Hattuşili ile II. Ramses arasında imzalanan Kadeş Antlaşması'nı görebilirsiniz.
İSKENDER LAHDİ...
Müzeye geliş amacımız ana bölüm. Görkemli binanın kapısındaki dezenfektan bitmiş, görevlileri uyarıyoruz. Burası çeşitli kültürlere ait bir milyonu aşkın eserle, dünyanın en büyük müzeleri arasında. Türkiye'nin müze olarak inşa edilen en eski binası.19. yüzyılın sonlarında ressam ve müzeci Osman Hamdi Bey tarafından İmparatorluk Müzesi olarak kurulmuş ve 13 Haziran 1891'de ziyarete açılmış.
Müzenin benim için en ilgi çekici eserleri ise İskender Lahdi, Sidamara Lahdi, Büyük İskender büstü. Hepsini süre kısıtlaması olmadan seyredebilmek, rahat rahat gezebilmek büyük keyif. Siz de hazır kimseler yokken keyfini çıkarın. Müzeler sizi bekliyor!