Simav Çayı kanlı akıyor

Simav Çayı, sanayi tesisleri ve evsel atıkların neden olduğu kirlilikle boğuşuyor.

DHA

Balıkesir’in Bigadiç İlçesi’nden geçen Simav Çayı’nın rengi, belediye mezbahasından bırakıldığı ileri sürülen kan nedeniyle değişti. Tepki çeken kirlilik nedeniyle, çayda, Kaymakamlığın talimatıyla İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından inceleme başlatılıp, su numuneleri alındı.

Kütahya’nın Şaphane İlçesi’nden doğan ve Balıkesir’in Bigadiç İlçesi’nden geçip Susurluk Nehri’yle birleşerek Marmara Denize dökülen Simav Çayı, sanayi tesisleri ve evsel atıkların neden olduğu kirlilikle boğuşuyor. Çayın kirlilikten kurtulması için Kütahya’nın Simav İlçesi’nde arıtma tesisi yapılması için ihale ve yer teslimi yapılırken, Bigadiç Belediyesi Mezbahası’nın neden olduğu ileri sürülen kirlilik tepkilere neden oldu. Yöre halkının tarlalarını ve hayvanlarını suladığı çayın rengi mezhabadan salındığı iddia edilen kanlar nedeniyle değişti. Günde yaklaşık 70 büyük baş, 100 kadarda küçükbaş hayvanın kesiminin yapıldığı çaya yaklaşık 200 metre mesafedeki mezbanın atık sularının çökeltme havuzlarında bekletilmeden ve herhangi bir arıtmaya tabi tutulmadan çaya salınması, Kaykamlığı harekete geçirdi. Kaymakamlığı talimatı üzerine Bigadiç İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ekipleri, çayda inceleme başlattı. Çaydan incelenmek üzere su örnekleri alındı.

 

Bigadiç Kaymakamı Barış Aktan, çaydaki kirlliğin önüne geçilmesi için ne gerekiyorsa yapacaklarını söyledi. Bigadiç Belediyesi ve Bigadiç Mezbahası yetkileri konuyla ilgili açıklama yapmaktan kaçındı.

 

Çay kenarına gezmeye gelen emekli işçi Halim Maviş (54), çayın renginin kırmızıya döndüğünü görünce şok olduklarını belirtip, "Çayı kimin kirlettiği apaçık ortada. Yetkililer, bir an önce bunun önlemini almalı. Simav Çayı, S.O.S. veriyor. Böyle giderse çay iyice elden gider. Çaya dökülen kimyasal maddeler nedeniyle zaten bir süredir balık ölümleri yaşanıyordu. Bu balıkları yiyen kuşlarda bir süredir telef olmaya başladı" dedi.

 

"İnsana para, su ve kadın sesinin huzur verir" diyen Nazım Güney (65) ise, çayın kenarına dinlenmeye geldiklerini belirtip, "Ancak, bırakın dinlenmeyi, kokudan ve çayın kirlliğinden midemiz bulandı. Neredeyse sağlığımız bozulacak. Bu kirlilikte çayda bırakın balığı hiçbir canlı da yaşamaz" diye konuştu.