Silvan yangın yeri

İlçenin çatışma çıkan üç büyük mahallesinden haber alınamıyor. Sokağa çıkma yasağı ilan edilen ilçede HDP’lilerin ortamı yumuşatma girişimleri de sonuç vermedi.

AYŞE YILDIRIM

Diyarbakır Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Silvan’a doğru yola çıkarken “Her gün bugün ne olacak diye uyanıyoruz” demişti. İki saat sonra girdiğimiz Silvan’da üç mahallede çatışma çıkmıştı. Kaymakamlık ikinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı ilan etmişti. Aralarında DİSK Basın-İş, ÇGD, TGS gibi basın meslek örgütleriyle gazetecilerin yer aldığı, “Sansüre Karşı Mücadele Plaformu” olarak Silvan’a vardığımızda saat 12.40’tı. Belediye eşbaşkanları hakkında tutuklama kararı verildiği için bizi belediye binasında DBP Diyarbakır İl Başkanı Ali Şimşek, HDP milletvekilleri Nursel Aydoğan ve Feleknas Uca ile belediye başkan yardımcısı Zuhal Pekiner karşıladı. Saat 14.00’te Kaymakam Murat Kütük’ün imzaladığı sokağa çıkma yasağını bildiren kâğıt belediyeye ulaştırıldı. Saat 12.00’de imzalandığı görülen kâğıdın yürüme mesafesi ile 5 dakikalık yoldaki kaymakamlık binasından 2 saat sonra gönderilmesi dikkat çekti. DBP İl Başkanı Ali Şimşek, Mescit, Konak ve Tekel mahallelerinde yeniden bir çatıma süreci başlayınca ortamı sakinleştirmek için kaymakamla görüştüklerini, ancak “Operasyon yapılacak, kesinlikle girmenize izin veremeyiz” yanıtı aldıklarını söyledi. Şimşek, “Askeri araçlar ilçeyi sarmış durumda. Çok ciddi yığınak var. Eğer mahallelere girmemize izin verilseydi bu çatışma yaşanmayabilirdi” dedi.

Gazetecilere tehdit

Belediye yetkilileri sabah saatlerinde Emniyet Müdürü ile de görüştüklerini, ondan da aynı doğrultuda yanıt aldıklarını söyledi. YDG-H’lilerle polis arasında çatışmalar sürerken iletişimin tamemen kesildiği 3 mahalleden hiçbir haber alınamadı, kesilmeyen silah ve patlama sesleri saatlerce sürdü. Gün boyu TOMA’lardan halka “Evlerinize girin, sokağa çıkma yasağı var” anosları yapıldı. TOMA ve akrepler, çatışmanın sürdüğü mahallelere gitmek isteyen gazeteci heyetini de “Dağılmazsanız müdahale edeceğiz” diyerek tehdit etti ve çalışmaları engelledi.

‘Devlet savaş istiyor’

Gazeteci heyetinin sabah ziyaret ettiği Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Kışanak ve Fırat Anlı, olayların her an kontrolden çıkabileceğini söyledi. Diyarbakır’da “Ankara merkezli savaş konseptine uygun kadrolar” oluşturulduğunu belirten Anlı, “Öyle bir duruma gidiyoruz ki artık kendi vazgeçse de engelleyemeyebilir. Bir başçavuş bile durumdan vazife çıkarabilir” dedi. Yaşananların 90’lı yılları bile aştığını söyleyen Gültan Kışanak ise “Gözaltına alınan ve tutuklanan belediye başkanı sayısını bile takip edemiyoruz. KCK operasyonlarını bile aratır cinsten şöyler yaşanıyor” dedi.

Başkanlara işkence

Gözaltılarda hukuk dışı uygulamalar yapıldığına dikkat çeken Kışanak, tutuklanan Sur Belediye Başkanı Seyit Narin’in yaşadıklarını şöyle anlattı: “Seyit Bey’in evine geceyarısı gitmişler. Kapıyı açmasını istemişler. Başkan ‘Bir dakika’ deyince ‘Bir dakikan yok, kapıyı kırarız’ diye bağırmışlar. Evi tarayacaklarından korkan başkan kapıyı açınca yere yatırmışlar, tepesine çökmüşler, sırtına binmişler, müdahale etmek isteyen eşini duvara fırlatmışlar. Küçük çocuklarına silah doğrultmuşlar. Tutuklanan belediye başkanlarını Diyarbakır’da da bırakmıyorlar. Sincan ve Kırıkkale’ye götürüyorlar

BASININ ÜZERİNDEKİ ABLUKA KALDIRILMALI

Bugün yaşananların kendisinde Diyarbakır cezaevinde yaşadıklarından daha derin duygular yarattığın ifade eden Diyarbakır Büyükşehir Beledeyesi Eşbaşkanı Kışanak, 6 gün önce Silvan’dan ağlayarak çıktığını söyledi. Kışanak, “Diyarbakır Cezaevi’nde ‘sadece bana yapılıyor ve bir şekilde mücadale ederim’ diye düşünüyordum. Bugün yapılanlar ise başka bir şey. Silvan’da 5 yaşında bir kız çocuğu gelip bana sarıldı. ‘Başkan gidiyor musun?’ dedi. Ben gitmezsem birşey olmayacağını sanıyordu. Biz Silvan’da felaketin eşiğinden döntük” diye konuştu.

Her gün “Bugün ne olacak?” diye güne başladıklarını ifade eden Kışanak, basının üzerindeki ablukanın kalkması gerektiğini vurguladı. Kışanak, “Yaşarken yazmak önleyici olabilir. Yanlışlar gösterilirse toplum ne olduğunu anlar. Körün fili tarifi gibi yapmamak lazım. Olayları bütün boyutlarıyla ele almak, ne yapılabilir konuşmak lazım” diye konuştu.