Silivri’de iğneli işkence iddiası
Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (TAYAD) üyesi aileler, Bakırköy Kadın Cezaevi’nden, yaklaşık 3 ay önce Silivri Cezaevi’ne sürgün edilen kadın tutuklu ve hükümlüleri ziyaret etti.
SİBEL BAHÇETEPE
Aileler, çocuklarıyla yaptıkları görüşmeleri, gazetemize anlattılar. Yıldız Keskin’in (38) babası Fahrettin Keskin, “Bakırköy’de kitaplarını, dergilerini, ilaçlarını vermedikleri için, tedavileri engellendiği için eylem yaptıkları için Silivri’ye sürüldüler” dedi. Keskin, Silivri’de yaşananları ise şöyle anlattı: “Yıldız ve aynı hücrede kalan iki arkadaşı, havalandırmada slogan atarken bir grup erkek gardiyan geliyor.
Kızımı ve arkadaşlarını, diğer hücrelerde slogan atanları darp ediyorlar. Bazıları tutmuş, bazıları da ayaklarına ne olduğunu bilmediğimiz iğneleri batırıp çıkarmış. Yeliz’in kaval kemiği dize kadar sıyrılmış, derisi büzüşmüş. Kızımın bütün vücudu yara içindeydi.” Bahar Ertürk’ün (24) annesi Fatma Ertürk de şöyle konuştu:
“Erkek gardiyanın biri kızımı yakasından tutuyor, yukarı doğru fırlatıyor. Arkadaşı Sevcan Adıgüzel’in gözüne tekme atıyor, kafası duvarlara vuruluyor, göğüs uçları sıvı akıncaya kadar sıkılıyor. Sevcan’ın gözünden beyaz bir sıvı gelmiş. Hatta o sırada erkek gardiyanın yanında bir kadın gardiyan varmış ‘Yeter, yapma’ diye bağırmış.
Cezaevinde korkunç şeyler yaşanmasından korkuyoruz.” Hazal Bozdoğan’ın (20) annesi Birgül Bozdoğan, “Kızımı ne zaman cezaevine görmeye gitsem hep uzun kollu ile oturuyor. Sorduğumda ‘üşüyorum anne’ diyor. Kapalı görüşte, ‘Hazal kollarını aç görmek istiyorum artık’ dedim. Çok az açtı, kollarının üstü mosmordu ve yanık gibiydi” dedi. Zeynep Gonca Karakoç’un (25) annesi Selver Karakoç ise “Adalet Bakanı bu işkenceleri görmüyor mu? Kör, sağır, dilsiz mi?” diye sordu.
‘Müdür tehdit etti ’ Halkın Hukuk Bürosu’ndan yapılan açıklamada Sevcan Adıgüzel’in, slogan attığı ve havalandırmadan kendi rızasıyla içeri girmediği için feci şekilde dövüldüğü belirtilerek şu ifadeler kullanıldı: “Kafası duvarlara vurulunca, burnundan kan gelmiş. Kadınlık onuru aşağılanarak taciz edilmiş. Diğer müvekkillere, dikiş iğneleri batırılarak acı çektirilmiş. Kübra Sünnetçi’ye, ters kelepçeliyken, kolları bükülüp daha fazla acı çektirilmiştir. Kübra, aniden yere atılarak, büyük ihtimalle bileğinin kırılmasına yol açılmıştır.” Avukatlar, cezaevi müdürünün kendilerine “Söyleyin direnmesinler. Burası erkek hapishanesi, gardiyanlarımız da erkek. Olacaklardan biz sorumlu olmayız” dediğini iddia etti. |