Siirt benzeri olayların artmaması için eğitim şart
Uzmanlar, Türkiye'yi şoka sokan Siirt ve Pervari'de yaşanan olayları değerlendirirken eğitim sorunu ve eğitim sistemine dikkat çektiler. Uzmanlar, Siirt'deki gibi olayların yaşanmaması için eğitimin şart olduğunu dile getirdiler.
cumhuriyet.com.trSiirt'te yaşanan tecavüz olaylarını değerlendiren Psikiyatrist Prof. Dr. Arif Verimli, Siirt ve Pervari'de yaşanan olayda öncelikle sosyal nedenler olduğunu belirtti. Prof. Dr. Verimli, şunları söyledi:
"Olayda bireysel psikolojik sebepleri var. Ekonomik sebepleri var. Pek çok sebep beraberce düşünülmelidir. Burada eğitimsel sebepler var. Bir de bireysel psikiyatrik anlamda bu olayların farkına varılıp varılama noktasından değerlendirilmelidir. Eğer biz devlet olarak bir takım problemli çocukları okulda saptayıp da tedavisine zamanında bakabilseydik, bunlar başımıza gelmezdi diye düşünüyorum. Bunlar yatılı okulda okuyorlar. Hepsi 12-14 yaşlarından çocuklar. Tabi bunlar kendi aralarından yaş konumunun gereği olarak cinsel hadiseleri gündeme getirip tartışırlar. Bunun içinde tabi cinsel ilişkilerde muhtemelen de vardır. Bir şeyleri çarpık anlamışlardır. Çarpık eğitilmişlerdir. Çarpık eğitim vermişizdir. Ya da ayıptır yasaktır diye bu konular hiç gündeme dahi gelmemiştir. Sonunda bunlar dışarıdan edindikleri kulaktan dolma bilgileri, filimmiş gibi uygularlar. Sosyal eğitimi biz bu çocuklara verememişiz. Olayları bölgeye maletmek çok yanlış. Başka bir bölgede de olabilirdi. Muhtemelen de oluyordur. Bu ikinci oldu yatılı bölge okullarında. Uşak'ta bir tane çocuk öldürüldü mesela. Yani eğitimi yetersiz anne babanın ilgilerini okulda vermeye kalkıyoruz. Okuldaki eğitim sistemi istediğimiz gibi değil. O halde çocuk başıboş kalıyor."
"Hayvanların kızıştığı dönemlerde de buna benzer şeyler görülüyor"
Ankara Üniversitesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdülkadir Çevik de, bu olayı o bölgeye maletmenin yanlış olduğunu söyledi. "Bu tarz olaylar dünyanın her yerinde olabilir" diyen Prof. Dr. Çevik, şunları söyledi:
"Tabii ki, cinselliğin baskı altında tutulur olması, kapalı bir ortamda büyümüş olmak, eğitim düzeyi bütün bunların bir etkisi olabilir olayda. Her insan çeşit çeşittir. Kesin bir şey söylemek için o çocukların durumunu iyi bilmek gerekir. İyi bir gözlem de bulunmak şart. Hem mağduru hem de bu işi yapanların aile yapıları da burada çok önemli. Nasıl bir aileden geliyorlar. Bunlar sorgulanmalı. Çok ciddi bir olay. Nasıl bir geçmişe sahip oldukları mutlaka araştırılmalıdır. Bunu yapanlarda ergenlik çağında bu unutulmamalıdır. O dönemler cinsel dürtülerin en kabarmış olduğu bir dönemdir. Nasıl bazı hayvanların kızıştığı dönemlerde buna benzer şeyler görülüyor. Aslında bu da ona benzer bir durum. Yargılamadan önce öncelikle araştırılması gerek. Nasıl bir yapıdan geliyorlar. Özellikle aile yapısı çok dikkatle incelenmeli. Çok iyi araştırılması lazım. Farkında olmadan başka şeylerde ailelerin endişelere kapılmasına, gençlerin sürekli suçlu gibi görülmelerine de yol açabilir. Önyargılardan uzak durulmalıdır."