SHP: Darbenin izleri silinmedi

SHP Genel Sekreteri Hulki Yakupoğlu, Türkiye'de bugün yaşanan birçok sorunun temelinde 12 Eylül'ün açtığı tahribat ve bu dönemin Anayasa'sının yattığını belirtti.

cumhuriyet.com.tr

SHP Genel Sekreteri Hulki Yakupoğlu,  yaptığı yazılı açıklamada, 12 Eylül askeri müdahalesinin üzerinden 29 yıl geçtiğini hatırlatarak, ''toplumun hala bu darbenin izlerini taşıdığını'' kaydetti.

''12 Eylül zihniyeti ile hesaplaşmadan, sorumluları cezalandırılmadan ve daha da önemlisi Türkiye Cumhuriyeti Anayasası tümüyle değiştirilmeden bu tarihi kara lekeyi silmenin ve Türkiye'yi geleceğe taşımanın mümkün olmadığını'' belirten Yakupoğlu, 12 Eylül'le ülke sorunlarına duyarlı, yüksek ahlaki değerlere sahip bir kuşağın yok edildiğini, ''köşe dönmeci'', ''iş bitirici'', ''kurnaz'' zihniyetlerin hakim kılınarak toplumun ''sağ, gerici siyasetlere mahkum edildiği'' görüşünü ifade etti.

Yakupoğlu, ''12 Eylül'ün 24 Ocak kararlarıyla başlayan emek düşmanı bir sürecin parçası olduğunu ileri sürdüğü açıklamasında, şunları kaydetti:

''Bu nedenle 12 Eylül'le hesaplaşma salt darbeci generallerin yargılanmasıyla sınırlı tutulamaz, 12 Eylül'le hesaplaşma sivil-destekçi uygulayıcılarıyla hesaplaşma, daha önemlisi yarattığı zihniyetle hesaplaşma biçiminde anlaşılmalı ve yapılmalıdır.
Türkiye'nin aydınlık geleceği ancak ve mutlak 12 Eylül'ü mahkum etmesiyle mümkündür.''

 

"MHP ve Ülkü Ocakları'na bağlı sivil faşist çeteler vardı"

ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Haydar İlker, 12 Eylül darbesini 29'ncu yılında yaptığı yazılı açıklamada, bundan 29 yıl önce 12 Eylül'de Türkiye tarihinin en karanlık dönemine adım atıldığını, ülkenin her yanının "işkencehaneye çevrildiğini ve halka zulüm edildiği"ni söyledi. 12 Eylül darbesiyle devrimci gençler için darağaçları kurulduğunu, ülkenin aydınları ve gençlerinin katledildiğini kaydeden İlker, 12 Eylül darbesinin öncesi ve sonrasıyla doğrudan ABD tarafından yönlendirildiğini belirtti. İlker şunları söyledi:

"Öncesinde, MHP ve Ülkü Ocakları'na bağlı sivil faşist çeteler; sonrasında darbeci faşist generaller vardır. Emperyalizmin neo-liberal sömürü politikaları bu ortam içerisinde, ABD'de yetişen Özal eliyle uygulanmaya başlamış, bugün de Tayyip Erdoğan ve AKP eliyle sürdürülmektedir. 12 Eylül, Türk-İslam sentezi doğrultusunda toplumdaki demokratik ve özgürlükçü değerleri yok ederek, yerine gericiliği yerleştirmiştir. Fethullah Gülen'in, Kenan Evren'i 'cennetlik ilan etmesi' boşuna değildir. 12 Eylül öncesi ve sonrasında yalnızca bu karanlık güçler yoktu. Faşist saldırılara karşı, cuntaya, zalimlerin zulmüne karşı direnenlerin güzelliği de vardı. Halkın kendi kendini yönettiği Fatsa bir umut ışığıydı."