Sezgin Tanrıkulu'nun Sur izlenimleri
CHP'li Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır'ın Sur İlçesi'nin tarihinde görmediği kadar bir tahribat ve yıkım geçirdiğini belirterek, "Başından beri bu işin izleyicisi olmadık ve olaya müdahil olmaya çalıştık. Sorunla ilgili olan herkesi uyardık. Ancak maalesef sözümüzü elinde silah olanlara dinletemedik" dedi.
DHA
Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy'u makamında ziyaret eden CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, daha sonra Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'ne giderek Başkan Alican Ebedinoğlu ve Yönetim Kurulu üyeleri ile görüştü. Burada açıklamalarda bulunan CHP'li Tanrıkulu, tarihi Sur İlçesi'nin tarihinden görmediği kadar bir tahribat ve yıkım geçirdiğini belirterek, "Başından beri bu işin izleyicisi olmadık ve olaya müdahil olmaya çalıştık. Sorunla ilgili olan herkesi uyardık. Ne hendekle, barikatla nede tankla, topla Türkiye'nin bu meselesinin çözülemeyeceğini söyledik. Ancak, maalesef sözümüzü elinde silah olanlara dinletemedik. Halen bu yıkım ve ölüm devam ediyor. Bundan sonra olmaması için ne yapmamız lazım. Olanları telafi etmek için ne yapmak lazımdır onu konuşmak gerekir" dedi.
'YAKIP YIKTIĞI YERLERDEN EV ALIRSA TÜRKİYE'DE EMLAK KRALI OLUR'
Hükümetin bölge dinamiklerine danışmadan, bölge odalarına danışmadan kendi aldığı bir kararı burada emri vaki ile uygulamak istediğini söyleyen Tanrıkulu, şöyle konuştu:
"Sur'da mağdur olanlara danışılmadan karar alınmış. Doğu bir yöntem değil ve bunun başarılı olma şansı yok. Bir daha böyle yıkımın yaşanmaması lazım ve yaşanmaması için neler yapılması lazımdır bunu konuşmak ve önlem almak gerekir. Sur tarihi bir vazoydu kırıldı, kim bunu yeniden ihya ediyorsak diyorsa edemez. Sur'da sadece kırılan bir vazo değil, surun kendisi ve bölgesi halkı da kırılmıştır. Bunun eskisi gibi olmayacağı kesindir. Başbakan Davutoğlu'na sesleniyordum. Eşi Sare hanıma Sur'dan ev almak istediğini söylemiş. Biz kendisine 'Ev alma komşu al' diyoruz. Ev alsa bile kim ona komşuluk yapacaktır. Bu yaklaşımını değiştirmesi lazımdır. Yakıp yıktığı yerlerde ev alırsa Türkiye'de emlak kralı olur. Yakıp yıkmadan sorunu çözmek gerekir. Yakıp yıkmadan bu sorunun mecliste çözülmesi gerekir. Güvenlikçi politikalar dışında tankla topla hendekle barikatla bunların dışında çözülmesi lazım. Aktörler üzerinden yürüyen sürecin tek başına başarılı olamayacağını ifade ettik. Aktörler çözüm süreçlerinde silahın bırakılması için önemlidir. Ama tek başına aktör odaklı süreçlerin başarılı olma şansı yoktur. O nedenle çözüm yeri meclistir. Eski yöntemle direnmek, eski yöntemi öne çıkarmak ak partinin eline yeniden bir fırsat vermektir. Ve yeniden bir yıkımın yolunu açmaktır. Mecliste geniş bir mekanizmanın oluşturulması lazım. HDP'nin de yöntem yanlışlığından vazgeçmesi lazım. Bir mutabakat komisyonunun Meclis'te oluşması için AK Parti üzerinde bir baskı oluşturması lazım."
"BİR ÇOK ESNAF İFLAS ETTİ"
Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Alican Ebedinoğlu ise Diyarbakır halkı ve esnafı tarihin en büyük tahribatını yaşadığını ve yaşamaya devam ettiğini ifade ederek, "30-40 yıldır bölge bir türlü huzur ermedi, Kürt sorunu çözüme kavuşmadı, bu süreçte yine 90'lı yıllarda denenen yöntemler gerek hükümet, gerekse PKK tarafından denenmeye çalışılıyor. Savaşla bu sorunun çözülmeyeceğini artık yüksek sesle haykırıyoruz. Bu sorunun sadece Ak Parti ve HDP'nin sorunun olmadığını mecliste bulunan bütün siyasi partilerin bu noktada büyük bir sorumluluk almaları gerektiğine inanıyorum. Biz esnaflar ekonomik olarak büyük bir tahribat yaşamaktayız. Bir çok esnafımız yaşanan çatışmalar ile birlikte işyerlerini kapatmak zorunda kaldı. İflas etti. Göç etmek zorunda kaldı. Bu tahribatlar istediğimiz ölçüde tam olarak desteklenmedi. Hükümet ve siyasi partilerden beklentimiz, bölgenin ekonomik olarak afet kapsamına alınmasıdır" diye konuştu.