Sesinizi duyurun, çünkü o tehdit cinayete kadar gidiyor
Boşanmak istediği eşi tarafından vurulan Ayşe Yaman, “Şiddetin karşısında hiçbir kadın sessiz kalmasın çünkü o tehdit cinayete kadar gidiyor. Seslerini duyursunlar” diyor.
Zehra ÖzdilekBoşanmak istediği kocası tarafından silahla ateş edilerek yaralanan Ayşe Yaman ve üç çocuğu hâlâ tehdit altında. Saldırgan koca aylardır yakalanmadı. Emniyetten koruma istediğinde, bazen ekip geliyor bazen de “işimiz var” yanıtını alıyor. Polisler, yalnız başına dışarı çıkacağını söylediği bir sefer, “Takdir-i ilahi” demişler. Yaman, “Her insanın iyi ve kötü günleri olur ama benim günlerim çoğunlukla kötü geçti. Sürekli şiddet gördüm. Şiddetin karşısında hiçbir kadın sessiz kalmasın çünkü o tehdit cinayete kadar gidiyor. Seslerini duyursunlar, kadınız diye bizi ezmeye hakları yok. Ben sesimizi duyurmak için mücadele edeceğim. Elbet bir gün kadınların sesi duyulacak” diyor.
‘Daha önce de bıçakladı’
Ayşe Yaman 26 yaşında, 9 yıllık eşi Yunus Karahan’la boşanma davası sürüyor. Yaklaşık üç ay önce Karahan’ın silahlı saldırısına uğradı. Beline iki, boynuna iki kurşun isabet etti. Üç kızı için yaşam mücadelesi vererek hayata tutundu. Sağ tarafını eskisi gibi kullanamıyor. Çocuklarına annesinin desteğiyle bakıyor. Çocuklarının ve kendisinin hayatı tehlikede çünkü saldırgan aylardır yakalanmadı. Yaman, “Evlendikten sonra bir iki ayım rahat geçti. İkinci aydan sonra şiddet başladı. Aldatıldım, 2013 yılında beni bıçakladı. Savcılığa dilekçe verdim o dönem. Fakat eşim sürekli beni arayıp bir daha yapmayacağını, çocuklarımız için bir daha denememiz konusunda ısrar etti. ‘Ben değiştim’ dedi. İstemeye isteme, tehditlerinden dolayı ve çocuklarım için bir kez daha denemeye karar verdim. Bir süre sonra yine şiddet başladı. Ocak ayında yeniden boşanma kararı aldım” diye konuştu.
Tenhaya pusu kurmuş
Yaman, silahla yaralandığı günü ise şöyle anlattı: “O gün beni arayıp çocukları görmek istediğini söyledi. Çocukları ona teslim ettim bana ‘sen de gel’ diye ısrar etti kabul etmedim. Yanından ayrıldım. Çocuklarım küçük olduğu için, gün içinde ‘yemeklerini yediler mi, duruyorlar mı’ diye aradım. Akşam sekiz buçukta beni aradı ‘çocukları getirdim aşağıdayım’ dedi. Aşağı indiğim, tenha karanlık bir yerde bekliyordu. Tedirgin oldum ama çocuklarımı 5, 6 saat görmediğim için de özlemiştim. Yanına gittiğim zaman silah çekerek ‘Sesini çıkarma gidiyoruz’ dedi. Direndim. Yanımızdan geçen bir araçtan yardım istedim ama araç durmadı. İçimden ‘ölmeye öleceğim hiç olmazsa mücadele edeyim’ dedim. Bir süre boğuştuktan sonra kaçmaya başladım. Boğuşurken bir mermi kendi eline geldi. Biraz sarsılınca elinden kurtuldum, kaçarken arkamdan 5 el ateş etti. İki el sırtıma geldi. Daha sonra yanıma geldi ‘ben sana demedim mi benden kurtuluş yok’ dedi. İki el de boynuma sıktı. Çocuklarım arabadaydı. Olayı görmediler. Zaten sonra gözlerimi hastanede açtım.”
'Sustuğum için...’
Çocuklarıyla bir hayat kurmak isteyen Yaman, eşinin birönce yakalanmasını istediğini vurguladı. Yaman şöyle devam etti: “Şu an kaldığım yerde geçici olarak kalıyorum. Çocuklarımı okutmak istiyorum. Babaları okutmak istemiyordu, onun yanında zaten bir geleceğimiz yoktu. Çevremden destek görmüyorum bir kadın derneğinden sadece destek görüyorum. Onlarla beraber mücadelemi sürdüreceğim. Artık kadın cinayetleri durdurulsun. Bizim devletimiz bu gibi kişilere caydırıcı ceza versinki biz ne ölmek ne de mücadele etmek zorunda kalalım. Hiç bir kadın şiddetin karşısında susmasın, ben sustuğum için bu durumdayım. Seslerini duyursunlar.”
Hayatımız tehlikede
Hayati tehlikeyi atlattığını fakat sağ tarafını hissetmediğini anlatan Ayşe Yaman “Eşimin akrabaları haber gönderdi ‘dışarı çıkmasın’ diye. Şu an yakalanmadığı için dışarı çıkamıyorum. Çocuklarım ve benim hayatım tehlikede. Çocuklarıma eğitim aldıramıyorum. Koruma talep ettim ama sürekli evin önünde duran bir ekip yok. Hastaneye gideceğim zaman emniyeti arıyorum ekip istiyorum. Bazen gönderiyorlar bazen de ‘Sürekli sana ekip veremeyiz bizim de işimiz var’ diyorlar. ‘Ben yalnız başıma çıkmak zorunda kalıyorum’ dedim, onlar da ‘Takdir-i ilahi ’dedi. Tedbirinizi alıyor musunuz da bana takdir i ilahi diyorsunuz” dedi.