Şerefiye Sarnıcı’nda tarihe 360 Derecelik yolculuk

Şerefiye Sarnıcı, yaklaşık 24 metreye 40 metre bir alan üzerine inşa edilmiş. Tavan yüksekliği 11 metreyi buluyor. İçinde 45 adet yelken tonoz ve 32 adet sütun bulunuyor.

İpek Özbey

Müzeler toplumun bellekleridir. Her müze kültürel, tarihsel ve sosyolojik bir hikâye anlatır. Ziyaretçilerin bu hikâyeyi tüm duyuları ile hissederek deneyimlemesi çağdaş müzecilik anlayışının temelini oluşturur. Teknoloji her şeyi olduğu gibi müzelerde sergileme yöntemlerine de yeni bir yaklaşım getiriyor. 

Geçen hafta yaklaşık 1600 yıllık geçmişiyle İstanbul’un tarihi yarımada içinde bulunan en eski su yapılarından biri olan Şerefiye Sarnıcı’na gittim. 

Burası yaklaşık 24 metreye 40 metre bir alan üzerine inşa edilmiş. Tavan yüksekliği 11 metreyi buluyor. İçinde 45 adet yelken tonoz ve 32 adet sütun bulunuyor. Üzerlerinde impost bloklar taşıyan Korinth üslubundaki başlıkların tümü Sarnıç’a özel olarak Marmara Adası mermerinden yapılmış. 

Şerefiye Sarnıcı adını, Osmanlı döneminde bulunduğu mahalleden almış. Sarnıcın üzerine 1800’lerin sonu, 1900’lerin başında yapıldığı düşünülen ve 1912’de İstanbul Şehremaneti Binası olarak kullanılan Arif Paşa Konağı inşa edilmiş. Bu bina 1930 - 1984 tarihleri arasında İstanbul Belediye Hizmet Binası, ardından Eminönü Belediye Binası olarak hizmet vermiş. 2010’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından, Eminönü Belediyesi binasının ek kısımlarının yıkımı gerçekleştirilmiş, tarihi yapıya zarar vermeden binanın altında kalan, yakın zamana kadar pek bilinmeyen Şerefiye Sarnıcı ortaya çıkarılmış...

Başta teknolojik yaklaşıma vurgu yapmamın bu ziyarette bir anlamı var. 

Haziran’dan bu yana burada 360° Projection Mapping sistemi ve saat başı görsel şov sunuluyor. Modern müzecilik anlayışının çağdaş bir yorumu ile yepyeni bir deneyim alanı burası. 

Şerefiye Sarnıcı’nın işletmecisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Kültür AŞ, proje ortağı ise TUCE Investment... Bu ikili el ele verince şahane bir iş çıkmış ortaya, kutlamak gerekir. Artırılmış gerçeklik teknolojisiyle alt yapısını tek çivi çakılmadan dünyanın ilk 360° Projection Mapping uygulaması hayata geçirilmiş. 

PEKİ NE İZLEDİN DİYECEKSİNİZ?

Anlatayım...

Şerefiye Sarnıcı’ndaki 360° Projection Mapping gösterisi, ilk olarak onların mekan ve uzam algılarına bir önerme sunuyor, sütun sütun sarnıcın oluşum sürecine tanıklık etmenizi sağlıyor, İstanbul’un su yollarının izini sürerek Bizans’tan Osmanlı’ya ve ana yurdu dört baştan saran çelik ağlarla oluşan Cumhuriyet dönemine bir yolculuğa çıkarıyor. Tarihsel geçişlerin ardından, ziyaretçileri bulundukları gerçekliğe döndüren bir mekansal geçiş ile gösteri sonlanıyor. 

Kolay bir iş değil, bunun için 29 adet 10.000 ansi lümenli projeksiyon cihazı  truss sistemi ile yerleştirip tarihi dokuya dokunmadan 360°’lik dev bir ekran oluşturulmuş. 

YÜZEYLER EKRANA DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR

Projection Mapping sistemini ilk kez duyanlara anlatalım: Bu kavram, uygulanacak yüzeylere uygun hazırlanan içerik, film ve animasyonların, dokuya projeksiyon cihazları yardımıyla tam olarak oturtulması işlemi için kullanılıyor. Hazırlanan içerik öncelikle mapping yazılımının yüklü olduğu bilgisayarlara aktarılıyor, işlemden geçen bu görüntüler projeksiyon cihazları yardımıyla yüzeylere yansıtılıyor. Işık gücü yüksek bir veya birden fazla profesyonel projeksiyon cihazı kullanılarak yapılan Video Mapping uygulamaları ile yüzeyler ekrana dönüştürülüyor. 

Şerefiye Sarnıcı’na böyle bir sistem kurmanın en zor yanlarından biri de mekanın yüzde 100 nem oranına sahip olması. Tarihi doku üzerine müdahalede bulunmamak için elektrik işlerine ait altyapı kablolama montajının tamamı yapıya sonradan eklenen yürüme yolu altında çözümlenerek sarnıç içerisinde inşa edilen sistem odasına entegre edilmiş. Nem alıcı cihazlarla odanın nemini kalibre ederek server sistemlerine zarar vermesini engellemişler. 

DERİNLİK ALGISI

Project İstanbul ekibi ilk etapta mekanın tüm yüzeylerini 360 olarak üç boyutlu simüle etmiş ve sanal olarak oluşturulan bu ortam üzerinde sütunlar dahil her bir yüzeye ait haritalamalar yapmış. Toplamda 20.000 piksel büyüklüğünde bir alan için gerçek çözünürlüklerde görüntü hazırlıklarına başlanmış. Senaryo ve storyboard çalışmaları ardından, doğru ışık ve kontrast öğelerini hesaplayarak, 3 boyutlu animasyonlar ve özel eklentiler ile mekanın kendi formunu ve derinlik algısını ortaya çıkartmaya odaklanılmış. Tüm bu çalışmalarla ziyaretçilerin izlemiş oldukları hikayenin içine girerken bir yandan bulundukları ortamın ihtişamından etkilenmeleri ve mekanın tarihi dokusunun eşsiz etkisinin kaybetmeden bu deneyimi yaşamaları hedeflenmiş. 

Sözün özü, oturarak 200, ayakta 250 ziyaretçiyi ağırlama kapasitesi olan ve bugünlerde yabancı turistlerin büyük ilgi odağı olan mekanı gidip görün derim. 

Tarihin çeşitli dönemlerine yolculuk yapacak, eşsiz bir gösteri izleyeceksiniz.