Şenol Güneş: Sahaya kazanmak için çıkarım

A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, TRT Spor'a açıklamalarda bulundu.

cumhuriyet.com.tr

Şenol Güneş'in açıklamalarından satır başları şöyle: 

Son maça bakınca onun hep eleştirisini yapabiliriz. Sadece Şenol Güneş'in vedası olarak bakmamamız lazım. İftar saati, son maç, maçın beklentileri... Bazen bulunduğunuz durumu izah edemeyince daha büyük sıkıntılar çekebilirsiniz. O günkü maçta ve bir öncesinde hala iddianız var, hedefiniz var. İşin doğrusunu yapıp görevinize devam etmeniz lazım. Evet hedefimiz 3.'lük değildir ama bir beraberlikle ?10M kaybınız var. Sıralamada her maçın maddi değeri vardır. Ben her maça kazanmak için çıktım. Kasımpaşa maçı da öyleydi. Kazandığınız her maç kulüp içinde önemli. Beşiktaş'ın başında ilk maçım Mersin maçıydı, kazandık, son maçım Kasımpaşa, onu da kazandık.

 

Benim için yönetim tarafından bana plaket verildi. Bitiminde size göre az, bana göre fazla, kalitesi yüksek bir taraftar kitlesi doğaçlama olarak beni samimi şekilde kucakladı, veda etti, bunu parayla satın alamazsınız. Milli takım antrenörlüğü ile kulüp antrenörlüğü farklıdır ama çalışan insan için iş iştir. Her işin önemi var. Benim için antrenman, maç, tesise gitme, yapmam gerekenler, hayatın hep içerisinde. O küçük basamakları adım adım geçmeler sizi hedefe ulaştırıyor. Federasyon bana yazı yazdı, göreve geldim, fahri olarak görevdeyim şu an. Bir Türk insanı olarak seferberlik emri gibi düşünün, size bir emir geliyor. İşine sahip çıkmak, ahlaklı olmak, hangi iş çıkarsa severek yapmak çok önemli. Orada da zorluklar var diğer tarafta da. Birinde oyuncu size ait, her gün berabersiniz, diğeri size ait değil, farklı bir görev var. Mazeret mi bulacağız, çözüm mü üreteceğiz. Büyük işler yapmak istiyorsak küçük işlerle uğraşmayacağız. 2002'de bu işi yapamaz dediler, yaptığımda da elbiseyle ve saçımı berber yapıyordu onunla dalga geçtiler, benimle alakası yoktu.

Yaşamak başka bir şey. Ben sabah 6’da da tesise gittim. Bazen gece de gittim, bazen uzak da kaldım. Aşk olmadan işinizi yapamazsınız. İş aşkı önemli. İş aşkı olmadan başarı gelmez.

İş aşkı; ahlaklı olmak, işine sahip çıkmaktır. 50 yılı geçtim. İnsanların yapabileceği, taşıyabileceği yük vardır. 2-3 tavşanı aynı anda kovalarsanız yakalayamazsınız. İşinizi iş yapmak zorundasınız. Milli Takım’da sorumluluklarım var. Oyuncular kulüpte size ait. Ama burada size ait değil. Bu da işi yönetme durumudur. Şartlar itibarıyla önceki dönem farklı, bugün farklı. O gün bir kulüpte daha fazla oyuncu var, bugün daha dağınık deniyor. Mazeret üretmeyeceğiz, çözüm üreteceğiz. Büyük işler yapmak istiyorsan, küçük işlerle uğraşmayacaksın. Benim için beceremez dediler. Kıyafet ve saçımıza taktılar. Türk insanına görev verirsen her işi başarıyla yapabilir. Organizasyon ve birliktelik önemli. Sermaye yokken dayanışma fazla. Sermaye büyüyünce kavga başlıyor. Maddiyat üzerine değil iş üzerine bir kültür olmalı. 
 
Göreve önceki dönem geldiğimde atama ile geldiğim söylendi. Bugün de aynı şeyler söylenebilir. Önemli olan neler yapacağınızdır. Biz bir şeyler üretebiliyoruz. Tecrübemiz de var. Biz tekerleği bulduk mu? Arabanın modelini değiştiririz. Biz bunu yaparız. Bunu yapacak gücümüz var. Yeni bir şeyler katmak gerek. Samimiyet, iyi niyet çok önemli. Başaracak gücümüz var. Genç bir kadro var ve hazır değil diyebilirsin. Ya da tersi. İşler iyi gidince, zaten olması gerekendi denilebilir. Ben mazeret değil, çözüm arıyorum.
 
Türkiye’nin Avrupa Şampiyonası’na gitme ihtiyacı var. Benim için de Türkiye için de uzun bir aradan sonra Dünya Kupası’na katılma durumu var. Saha sonuçlarını kovalayacağız. Bu olması gereken. Türk futboluna yıllarımı verdim. Sorunlara sırtımı dönerek bana ne demem. Türk futboluna katkı yapma adına yeni fikirler üretmek gerekiyor. Kulüplerin yapısının değişmesi gerekiyor. Biz işin bir tarafındayız. Ben gelince Türk futbolunu değiştiririm diyemezsin. Şu anda milli takımda yarışmak için varım. Genç oyuncu aldım ama faydalanmak için aldım. Futbolcu altyapıda yetişir. Orası ayrıca dizayn edilmeli.  ulüplerin kurumsal yapısının oturması lazım. Ekonomik olarak denetim var mı? Yok. Bütün kulüplerde hocaların alacakları var. Neden? Kimle yarışmak istiyoruz? Fransa ile İtalya ile yarışmak istiyoruz. Onlarda sorun var mı? Yok. Ortada bir düzensizlik var. Ortada bolluk var ama bir karmaşa da söz konusu. Eğitim, tesis, ekonomi önceki yıllara göre daha yukarıda. Bazen bazıları için bunlara varlık iyi gelmedi deniyor. Üreten adama, bu yapamaz deyip kovmak var. Üretmiyoruz, üretirsek eğitmiyoruz. Eğittiğimizin de değerini bilmiyoruz. Eğitim alanından geliyorum. Rehberliğin ne olduğunu biliyorum. İmkanlarımızın farkına varmamız lazım. Hepimiz akvaryum içindeyiz. Akvaryumu kirletenlere izin veriyoruz.