"Senin yargıçların bizi de tutuklayabilir"

Oda tv'ye yapılan baskını eleştiren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Ergenekon terör örgütüne üye olmak, ben merak ediyorum. Üç yıldır devam ediyor ama örgüt üyeliğine istediğin zaman gidip üye olabiliyorsunuz. Nerede bu örgüt? Gideceğim, üye olacağım. Bunlarda akıl mantık yok" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Oda tv'ye yapılan baskını ve gazeteci-yazar Soner Yalçın'ın gözaltına alınmasına tepki gösterdi. İnternet sitesine 3 video koyulduğunu belirten CHP Genel Başkanı, şöyle dedi:

"Arkasından Ergenekon terör örgütünün üyesi olmaktan Oda tv basıldı. Kendisi Soner Yalçın. Kaya gibi adam. Ödün vermez bu adam. Çalışır, üretir, kalemini satmaz, besleme değil, yandaş değil, onurlu duran bir kimliği var. İnternet sitesi de öyle. Eğer hortumcu olsaydı sırtı sıvazlanırdı, yandaş olsaydı sırtı sıvazlanırdı. Onurlu, dik duran, kalemini satmayan bir gazeteci. Siz onu arama yaparak susturacağınızı sanıyorsanız, yanlış yere çarptınız. Onun soyadı Yalçın, kaya gibi durur. Bizim de her türlü desteğimiz onun arkasında."
 

"Nerede bu örgüt? Gideceğim üye olacağım"

Ergenekon soruşturması kapsamında yapılan tutuklamaları hatırlatan CHP Genel Başkanı, şöyle dedi:

"Ergenekon terör örgütüne üye olmak, ben merak ediyorum ya. 3 yıldır devam ediyor ama örgüt üyeliğine istediğini zaman gidip üye olabiliyorsunuz. Nerede bu örgüt? Gideceğim, üye olacağım. Bunlarda akıl mantık yok. Bunlar için hukuk diye bir kavram yok. 'İstediğimi tutuklarım ve istediğim yargıca da düşürürüm. İstediğim kararı vermezse yargıcı değiştiririm. Değiştirdikten sonra istediğim adamı tutuklarım'. Şimdi yeni bir versiyonu başlayacak. Bu davalar gelince 'mahkeme diyecek, hakimleri atarım, arkadaşlar dava geliyor, kararı nasıl vereceğinizi bilirsiniz'."
 

"Sen kimsin ders vermeye kalkıyorsun"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün tavrını da eleştiren Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Sayın Cumhurbaşkanı hukuk konusunda çok duyarlı, öyle söylüyor. 'İçeridekiler salıverilmesin diye imzaladım' diyor. Sayın Cumhurbaşkanı madem hukuk konusunda bu kadar duyarlısın hülle ile Anayasa Mahkemesine yargıç tayin edilirken elin nasıl vardı da o kalemi alıp imzaladın? Anayasa Mahkemesine hülle ile hakim tayin edeceksiniz. O Mahkemenin Başkanı bile bunu içine sindirecek, sonra kalkacak Yargıtay ve Danıştay'a ders vermeye kalkacak. Hadi canım sende kimsin sen ders vermeye kalkıyorsun?"

Partisinin grup toplantısından Başbakan Erdoğan'a, "Dokunulmazlığımızı kaldır" diye seslenen CHP Genel Başkanı, "Başbakan'a sesleniyorum. Yargını kurdun, medyanı kurdun, iş dünyanı kendine göre oluşturdun. Senden bir şey istiyorum, bizim dokunulmazlığımızı kaldır arkadaş. İstemiyoruz dokunulmazlığı" dedi.
 

"Her türlü bedeli ödemeye hazırız"

"Demokrasinin bu kadar kirlendiği, yargının bu kadar kirlendiği bir ortamda hiçbir CHP'li milletvekili dokunulmazlık zırhına bürünmek istemiyor" diye seslenen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Senin savcıların, senin yargıçların bize uydurma suç üretebilirler. Bizi tutuklayabilirler. Hepsini göze aldık. Senin dokunulmazlığın kalsın, bizim dokunulmazlığımızı kaldır. Biz bu ülkeye demokrasiyi ve özgürlüğü getirmek için her türlü bedeli ödemeye kararlıyız. Gazeteleri, televizyonları susturacaksın ve biz dokunulmazlığımız var diye gezeceğiz. Bu bizim içimize sinmiyor arkadaşlar, onların içine sinebilir. Artık sana beraat karar verecek yargıçlar var senin emrinde. Biz onu biliyoruz."
 

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya'nın, Kenan Evren'in avukatlığını yaptığının ortaya çıktığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "İyimaya, para almadığını söyledi. Para almadım demiş, bu daha büyük bir ayıp demek ki gönül birliği var" dedi. "Benim merak ettiğim bir şey var. Para almadı ama tabancı aldı mı, almadı mı" diye soran CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Bir darbeci ne verir, tabanca verir. Para almadı güzel, tabancı alıp almadığını merak ediyoruz" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın, Tunus ve Mısır'a yönelik yaptığı konuşmaları hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Irak'ta Müslüman kadınalara yapılan tecavüz varken sen yaptın, senin derdin neydi o zaman, niye çıkıp dertlenmedin. Amerikalı askerler Müslüman kadınlara tecavüz ederken sen Amerikalı askerlere başarılar diledin. Başarıyı sen neye göre diliyorsun" dedi.

"Şimdi kalkmışsın yüksek perdeden atıyorsun" diyen CHP Genel Başkanı, "Sanıyor ki biz bunları unutacağız. Seni gölgenden daha yakından takip ediyoruz Sayın Başbakan hiç meraklanma sen" dedi.
 

Dolmabahçe'deki görüşme

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner'in, Dolmabahçe'de yaptığı görüşmeyi hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Dolmabahçe'de son tutuklamalarla ilgili Sayın Genelkurmay Başkanı ile mahkemenin savcısı görüştüler. Biliyorsunuz değil mi, Sayın Erdoğan mahkemenin savcısı. Siz bu görüşmeye yargı bağımsızdır diyebilir misiniz? Bugün de telkin de buluyor, 'yargının işine müdahale etmeyelim'.

Sen müdahale etmeyelim diyorsun, eyvallah. Doğru bir laf. Peki senin milletvekilin yazı yazıp dava açma diyor, sen o milletvekiline ne yaptın, senin bakanın Erzurum'a telefon edip bu tutukladığınız insanları serbest bırakıp dediğin zaman aklına gelmedi mi, siz niye müdahale ediyorsunuz diye sormak. Sevsinler senin ileri demokrasini. Biz bunun arkasını bırakmayacağız."
 

"Afrika'daki esir kampı"

Mahkemede tutuklama kararında kapıların kapanmasına da gönderme yapan Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Sayın savcı ile görüşmeler oldu. Çağırıyorlar. Ne zaman çağırsalar herkes gidiyor mahkemeye, kaçan göçen yok. Birden bire 100 küsur kişiye tutuklama kararı veriliyor. Tutuklama karar verdiniz. Tutuklunun avukatına söz verilmiyor. Ve arkadan bağırıyor, değerli yargıcımız, tarafsız yargıcımız kapıları derhal kapatın diyor. Afrika'da esir kampındalar çünkü. Böyle bir anlayış olabilir mi? Böyle bir hukuk düzeni olabilir mi? Adam başka bir yerde, buyurun ben geldim diyor. Kaçan yok.

Siz hangi gerekçe ile insanları tutukluyorsunuz. Yarın bunlar beraat etti diyelim, çünkü belgelerin büyük bir bölümünün sahte olduğu ortaya çıktı. Teğmen kardeşimiz vardı ya bilgi yükleme, 'sehven yaptık' diyor. Merak ediyorum, onu sehven yaptılar, asıl kimin için yapacaklardı? Asıl araştırılması gereken soru bu, teğmenin ki sehvendi demek ki başka bir için niyetlendiniz oraya düştü. Biz bu olayın takipçisi olacağız."

 

"Diyet borcunu ödüyor"

"Gerçi ben, Cumhurbaşkanı'na çağrı yaparken imzalayacağını biliyordum. Diyet borcunu ödeyenlerin zaten yapacakları başka şey yok" diyen CHP Genel Başkanı, "Demokrasiyi demokrasi yapan seçim değildir arkadaşlar. Demokrasiyi demokrasi yapan kurumlardır" dedi.

"Size örnek vereceğim"
diyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Eğer seçim demokrasiyi demokrasi yapsaydı, herhalde en ileri demokrasilerden biri Mısır olurdu. Yüzde 87 oyla geldi çünkü. Seçim demokrasiyi demokrasi yapsaydı Hitler'in Almanyası olurdu" diye konuştu.
 

"Vurun kellesini vuracaklar"

Yargıda yapılan son değişiklikleri eleştiren Kılıçdaroğlu, "Hakim karar mı verecek. Vurun kellesini, vuracaklar. Yerine yeni bir yargıç ve istediğim karar çıkacak. Medya, konuşamayan yazamayan medya. Hangi demokrasiden söz ediyoruz. Ülkeyi güllük gülüstanlık gösteren medya. Baskılara direnemeyen bir medya" dedi.
 

"Kanıma dokunan bu"

"Bir de ileri demokrasi diyorlar, kanıma dokunan bu" diye sitem eden Kılıçdaroğlu, "Neresi ileri demokrasi bu. Telefonla konuşuyorsun korkuyorsun, kim dinleyecek beni. İleri demokrasiye bak" dedi.  12 Eylül sonrası doğan çocuklara Özgür adının verildiğini anımsatan CHP Genel Başkanı, "Özgür önümüzdeki günlerde en çok telaffuz edeceğimiz kavram olacaktır. Toplumu nefes almasını engelleyecekler, her türlü baskıyı kurarak" dedi.

Başbakan'ın, 23 Nisan'da, Başbakanlık koltuğuna oturan çocuğa, "istediğini as istediğin kes" dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Çünkü kafasında asma kesme var, kafasında demokrasi yok.Hukuk herkes için. Hukukun rütbesi olmaz. Başbakan'ın kafasında böyle bir algı yok. Çok farklı bir algı var" dedi.
 

"İktidar üç maymunu oynuyor"

Hafta sonu Adana'da yaptığı, "İşsizlik Kader Değildir" mitingine değinen Kılıçdaroğlu, iktidarın üç maymunu (görmüyorum, duymuyorum, konuşmuyorm) oynadığını söyledi. AKP'nin bereketsiz bir parti olduğunu savunan CHP Genel Başkanı, "Adana'ya gitsinler, kapanan fabrikaları görsünler, dönüp aynaya baksınlar. Bunlar bereketsiz parti" diye konuştu.
 

Adanaya üniversite sözü

CHP Genel Başkanı, iktidara geldiğinde Adanaya'ya, ikinci ve üçüncü üniversite sözü verdi.
AB'nin genişlemeden sorumlu üyesi Füle ile yaptığı görüşmeyi hatırlatan CHP Genel Başkanı, AB'nin, Anayasa değişikliğine ve Danıştay ve Yargıtay yasasına destek verdiğini, belirterek, şöyle dedi:

"Füle, 'Anayasa değişikliğinden sonra geniş bir uzlaşmayla uyum yasalarını çıkaracağız, diye bize söz verdiler' dedi. Güldüm tabii. Zamanında bize de sözleri vardı. Uzlaşarak Cumhurbaşkanını seçeceğiz, diye. Size söz verildiyse, sorun bakalım sözlerinde niye durmuyorlar? Avrupa'nın etik değerleri önemlidir. Yalan söyleyeni affetmezler. Siz Türkiye'yi reddetmek istemiyorsunuz ama Türkiye'nin öyle şeyler yapmasını istiyorsunuz ki bir gün dönüp bakacaksınız ve 'Türkiye AB'ye giremez' diyeceksiniz. Böylece vicdanınızı rahatlatacaksınız. Bu doğru bir yaklaşım değil. Eğer bu olaylar oluyorsa, insanlar sokağa çıkamaz haldeyse, telefonla konuşamıyorlarsa bunun sorumlularından biri de AB ve onun yetkilileridir."

 

Gömlek değiştiren canlılar

Görüşmede, gömlek değiştiren canlıları hatırlattığını belirten CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Onlara şunu da söyledim. Bazı canlılar var, sık sık gömlek değiştirirler. Hala belli kişilerin gömlek değiştirdiğinin farkında değil misiniz? Çıkıp itiraf ediyorlar, biz gömlek değiştirdik diye. Onlar her renge göre her zemine göre her söyleme göre renk değiştirirler. Onların görevi bu. Ama hiçbir zaman kafalarının ardındaki düşüncelerden vazgeçmezler" dedi.

 

Hazreti Muhammed'in doğum günü

Dün Sevgililer Günü ile Hazreti Muhammed'in doğum gününün kutlandığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Dün çağların önemli insanı Hazreti Muhammed'in doğum günüydü. O da bizim sevgilimiz. O insanlara güneş gibi doğdu. O güneş bütün sıcaklığıyla her zaman var olacak. Onu da kutluyoruz" diyerek konuşmasını bitirdi.