Sendikaların eli kolu bağlanıyor
KHK ile toplusözleşme düzeni kökten değiştiriliyor. Protokolde ne verilirse, sendika da ona razı olacak.
Mustafa ÇakırTaşeron düzenlemesinin de yer aldığı kanun hükmünde kararname (KHK) ile toplusözleşme düzeni kökten değiştiriliyor. Artık hükümet ile işçi konfederasyonları arasında kamu işçileri için imzalanacak olan “çerçeve protokol” sendikalar için bağlayıcı olacak. Sendika, kamu sözleşmelerinde protokolde ne kadar zam veriliyorsa, ancak o kadar talep edebilecek. Ayrıca “işkoluna göre sendikalaşma ilkesi” de gözardı edildi. Kadroya geçirilen taşeron işçiler, taşeron firmaların keyfi olarak belirlediği işkollarında devam etmek zorunda olacak.
Bir işyerinde farklı işkollarında 8-10 sendika, bir o kadar da toplusözleşme olabilecek. Hükümetin yayımladığı 696 sayılı KHK’nin 112. maddesi ile Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası’na madde eklendi. Maddeye göre, hükümet, kamu işveren sendikaları ile işçi sendikaları konfederasyonları arasında imzalanan kamu toplu iş sözleşmeleri çerçeve anlaşma protokolüne yasal dayanak getirildi. Şimdiye kadar hükümet ile işçi konfederasyonları arasında kamu işçileri için imzalanan çerçeve anlaşma protokolünün bağlayıcılığı yoktu. Örneğin hükümet ile Türk-İş arasında 2017 yılı kamu toplu iş sözleşmeleri çerçeve anlaşma protokolü ile işçilere birinci yıl için yüzde 7.5+5, ikinci yıl için de yüzde 3.5+3.5 zam verildi. Bu protokol sendikaların imzalayacakları sözleşmeler için rehber niteliğindeydi. Ancak bağlayıcılığı yoktu. Sendika isterse bu oranlardan daha yüksek zam talep edebiliyordu. Ancak KHK ile yapılan düzenleme ile çerçeve protokol hükümleri hem idareler hem de taraf konfederasyona üye sendikalar için bağlayıcı hale getirildi. Bundan böyle eğer çerçeve protokol imzalanırsa, sendikalar da bu protokoldeki oranlara ve maddelere göre toplusözleşme yapmak zorunda kalacak.
Kökten değişti
DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, sürecin nasıl işleyeceğinin bilinmediğini, Üçlü Danışma Kurulu’na ihtiyaç olduğunu söyledi. Maddenin toplusözleşme düzenini kökten değiştirdiğine dikkat çeken Çerkezoğlu, “Asıl bağlayıcı olan sendikaların imzaladıkları toplusözleşmeydi. Şimdi konfederasyonların imzalayacakları çerçeve protokol bağlayıcı hale geldi. Bu gerçek toplusözleşme olacak mı? Uyuşmazlık hükümleri, grev, yüksek hakem kurulu olacak mı? Olmayacak. Bu madde toplusözleşme düzenini köklü şekilde değiştirip iki ayrı tip işçi yaratacak. Bir kadrolu işçiler, bir de şu anda taşeronda çalışıp kamuya geçirilen işçiler. İkinci sınıf işçi yaratılacak. Bu anayasaya aykırıdır” dedi.
Örgütlenmeye darbe
KHK’nin 113. maddesi ile de yine Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası’na “geçici madde” ekleniyor. “Sendikal örgütlenmenin” düzenlendiği maddeye göre kadroya geçirilen işçilerin işkolu, daha önce çalıştıkları taşeron işyerinin girdiği işkolu ile aynı ise aynı işkolunda devam edecekler. Ancak taşeron işçinin daha önce çalıştığı işkolu ile kadroya alındığı yerdeki işkolu farklı ise, taşeron işçi daha önce çalıştığı işkolunda devam edecek. DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu “Şu anda 2019’a kadar süresi olan sözleşmeler var. Sonrasında ise işkolu yasada belirtildiği şekliyle belirlenecek. Yani bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de asıl işin girdiği işkolundan sayılacak. Sendikalar işkolu esası üzerine kurulur. Bu düzenleme bir işyerinde 8-10 ayrı sendika anlamına gelir. İşçilerin örgütlenmesini zayıflatır” diye konuştu.
Türk-İş: Çalışma barışı bozulur
KHK’de sendikalarla ilgili düzenlemeye Türk-İş de sert tepki gösterdi. Türk-İş Başkanlar Kurulu’nun bildirisinde, “Hukukumuzda sendikal örgütlenme ‘işkoluna göre sendikalaşma ilkesine’ göre düzenlenmiş olmasına rağmen, KHK ile yapılan düzenlemede, aynı işyerinde farklı işkolunda kurulu sendikaların örgütlenmesine ve birden fazla toplu iş sözleşmesi yapılmasına imkân verilmektedir. Bu düzenleme işyerlerinde kargaşaya ve çalışma barışının bozulmasına yol açacak niteliktedir. Bu endişenin giderilebilmesi için gerekli düzenlemeler bir an önce yapılmalıdır” denildi. Öte yandan, Başbakan Binali Yıldırım dün gazetecilerin, bazı sendika yöneticilerinin, taşeron işçilere “Şu sendikaya üye olmazsanız, kadro alamazsınız” dediğine ilişkin haberleri anımsatmaları üzerine, “Çalışanlarımızın hangi sendikaya üye olacağı tamamen kendi iradeleriyle karar vereceği bir iştir, hiçbir şekilde bir zorlama bir yönlendirme söz konusu olmaz” dedi.
300 bini Hak-İş’te
Şu anda taşeron işçilerin büyük bir bölümü Hakİş’te örgütlü. Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan, “Kamudaki 400 ila 450 bin arasındaki taşeron işçiden 300 bini Hak-İş’e bağlı sendikalarımıza üyedir” dedi.