Selülit tedavisinde yeni yöntemler

Genellikle 7 seans uygulanan kombine yöntemle, cilt altında dolaşımı artırılıyor ve yağ dokusu parçalanıyor.

Mayasante Kliniğinden Dr. Nilgün Soysal, genellikle beslenme sırasında alınan kalorilerin tümünün harcanmadığını, bir kısmının vücut tarafından enerji rezervi olarak kullanılmak üzere tutulduğunu belirterek, fazla kalorilerin de enzimatik (yağ yapımı) etkisiyle yağa dönüştüğünü ve yağ dokusunu oluşturan hücrelerde toplandığını söyledi.

Yağ dokularının yüzeysel dolaşımının yavaşlamasına bağlı oluştuğunu ifade ederek, ''Dokular arasında artan sıvıların meydana getirdiği birikim ve şişkinlik ödem yapıyor. Bağ dokusunda bulunan kolajen lifleri içeriye doğru çekilmesine bağlı olarak yağ dokusundaki yağ hücreleri büyüyor, yağ hücreleri arasına sıvı sızıntısı oluyor. Bu gelişim, ciltte portakal kabuğu görüntüsünü oluşturuyor'' dedi.

Kadınların yüzde 85'inin selülit problemi yaşadığını dile getiren Soysal, östrojen hormonuna bağlı ciltte meydana gelen değişikliklerin selülit oluşumunu artıran temel faktörler olduğunu vurguladı. Soysal, selülitin ergenlik dönemi öncesi, gebelik ve menopoz dönemlerinde artış gösterdiğini ve en sık kalça, popo ve bacaklarda; bunun dışında da diz, ayak bileği ve kollarda görüldüğüne dikkati çekti.

Bir kişide selülit gelişmesi için şişman olmak gerekmediğini ifade eden Soysal, çok zayıf kadınlarda da görülebildiğini belirtti.
 

''Dolaşım artırılıyor ve yağ dokusu parçalanıyor"

Soysal, selülit tedavisinde temel amacın dolaşımın artırılması ve bölgedeki yağ dokusunun parçalanması olduğunu vurguladı.

Tedavide çeşitli yöntemlerin kullanıldığını anlatan Soysal, mezoterapi, karbon terapi, Reaction ile radyofrekans yapıldığını belirtti. Soysal, bu alanda son olarak selülit masajı ile birlikte nanostructure teknolojisinin uygulandığı ''Lipo-Easy ve Reactinon'' kombine tedavisinden etkin sonuçlar alındığını ifade etti.

Kombine tedavinin ilk ayağı olan Lipo-Easy'nin üç aşamalı bir bakım programı olduğunu anlatan Soysal'ın verdiği bilgiye göre, Lipo-Easy estetik açıdan lipolitik ve yağ depolanmasını önleyici etkisi olan, selülitin yol açtığı problemleri ve portakal kabuğu görünümü azaltmaya yardımcı üç molekülden oluşuyor. Yüksek kozmetik teknolojisi eşliğinde görünümü yenilemek ve kısa zamanda sıkı bir görünüm elde etmek isteyenler için en son uygulanan sistem olarak gösteriliyor.

Lipo-Easy ile birkaç seansta belirgin sonuç elde edilebiliyor. Rahatlatıcı etki yaratan formülü ile cilt tarafından tamamen emiliyor. Klasik profesyonel bakımlara göre daha kısa sürede sonuç elde edilmesine olanak sağlıyor.

Vücuda, serum, emülsiyon ve yağ uygulaması ile yapılan sistemde, nanostructure teknoloji ile moleküllerin cilt tarafından daha iyi emilimi sağlanıyor. Moleküllerin içeriğindeki çeşitli maddeler, cildin gerginleşmesini, cilt altında dolaşımın artmasını, cildin pürüzsüzleşmesini sağlıyor.
 

Uygulama nasıl yapılıyor?

Hastanın, göğüs bölgesinin dışında kalan bütün yağ birikmesi, selülit ve ödem olan bütün bölgelere hafif masaj hareketiyle serumun yedirilmesiyle başlanıyor. Serum sürülürken, uygulayan kişinin eldiven giymesi tavsiye ediliyor. Çünkü, serumdaki etken maddelerden dolayı, uygulayan kişide bir yanma hissi olabiliyor.

İkinci aşamada da vücuda aynı şekilde yağ kürü yapılıyor. Yağ sürülmesi tamamlandıktan sonra özel bir hastanın vücudu naylon poşetle sarıldıktan sonra ısı battaniyesine sokularak yaklaşık 20 dakika bekletiliyor. Isıtılarak moleküllerin cilt altına geçmesi isteniyor. Terleme yoluyla da toksinlerden arındırılıyor. Ardından battaniye açılarak hastanın vücudundaki fazla yağ bir sünger yardımıyla temizleniyor.

Son aşamada ise ilgili bölgelere emülsiyon, uyarıcı parmak masajıyla yediriliyor.
Tüm uygulama, yaklaşık bir saat sürüyor.

Uygulamadan belirgin sonuç alınabilmesi için bir hastaya haftada iki seanstan toplamda 7 seans öneriliyor.

Kalıcı ve belirgin sonuç için her Lipo-Easy uygulamasından hemen sonra Reaction ile radyofrekans uygulaması yapılıyor.

Radyofrekansla da cilt altındaki bağ dokusunu ısıtarak, cildin tekrar yapılanması ve kaybedilmiş olan elastik yapısının yeniden kazanılması sağlanıyor. Reactinon tekniğinde radyofrekansla birlikte vakum uygulaması da olduğundan dolaşım artırılıyor ve selülit yok ediliyor.

Alerjik bir etki yaratmayan kombine bakım ve tedavi yöntemi, gebeler dışında herkese uygulanabiliyor.