Selin zararını kim karşılayacak
İstanbul’daki yağışın en çok vurduğu Silivri’deki Gümüşyaka’da akıllarda tek soru var: Zararı kim karşılayacak.
Zehra Özdilekİstanbul’u etkisi altına alan şiddetli yağışın en fazla vurduğu yerlerden biri olan Silivri Gümüşyaka’da suların çekilmesinin ardından çamur deryası kaldı. 200’ü aşkın evin etkilendiği Gümüşyaka’da temizlik çalışmaları sürüyor. Sıra sıra dizilmiş evlerin bahçeleri ve birinci katları tamamen su altında kalmış. Beldeye girer girmez, yol boyunca sıralanan iş makineleri dikkat çekiyor. Evini su basan yurttaşlar çaresiz. Çalışma ekibi birikmiş suları evlerin karşısındaki kanala tahliye etmeye çalışıyor. Ev sahipleri, gözleri yaşlı, çalışmaları izliyor. Bazıları da çalışmalara katılıyor. Çalışan çalışmayan herkesin üstü başı çamur içinde. Maddi kayıpları büyük. Can kaybının olmamasına seviniyorlar ancak akıllarında tek soru var: “Zararımızı kim karşılayacak?”
‘Kula ıslah edilmeli'
Silivri Zabıta Müdürü Selçuk Efe, selin en fazla Gümüşyaka, Çanta, Değirmenköy beldelerinde yaşandığını belirtiyor. 250’ye yakın evin kötü durumda olduğunu söylüyor. Su tahliyesi ve çamur temizleme çalışmalarının 15 gün daha süreceğini ifade ederek “Bildiğim kadarıyla mağdur vatandaşlarla ilgili kaymakamlık bünyesinde kurulan bir ekip var. Bizim zabıtalar, mağdur vatandaşların yerlerini ekibe gösteriyor. Zarar tazminleriyle ilgili değerlendirme yapacaklar” diyor. Efe’nin anlattıklarına göre, en büyük sıkıntı Kula deresi olarak bilinen dere yatağının temizlenmemesi nedeniyle yaşanmış. Yağmur sularının Kula’dan denize ulaşamaması, felakete neden olmuş. Efe, Kula dere yatağının ıslahının yapılması gerektiğini dile getiriyor.
Yılanlar ortaya çıktı
43 yaşındaki Hatice Şanlıtürk, o gece dört çocuğunu ve hayvanlarını alıp, evlerinin ikinci katına çıkmış. “Ne yapacağımızı şaşırdık. Gelene gidene derdimizi anlatıyoruz. Ne yiyeceğimiz ne de içeceğimiz var. Ne verirlerse onu yiyoruz” diyor. Çamurlarla birlikte yılanlarla da boğuşuyorlar. “İki, üç tane de yılan gördük, korkuyoruz. Ne yıkandık, ne paklandık çamur içerisindeyiz. Zararımız büyük. Zararımızı kim karşılayacak” diye soruyor.
Ne koltuk kaldı ne dolap
Hatice Şanlıtürk, canını dişine takmış, tahliye ekibine yardım ediyor: “Güvercinlerimin yarısı öldü. Ne koltuk ne dolap hiçbir şeyimiz kalmadı. Daha önce de bu bölgede sel baskını yaşanmıştı ama burada yaşamıyorduk. Şimdi ne yapacağımızı şaşırdık. Çok mağduruz.”
‘Neden önlem yok?'
53 yaşındaki Ali Erdem, 5 çocuk babası, yaz aylarında Silivri’de kalıyorlar. Sel felaketine karşı önlem alınmamasına tepkili. Olayın yaşandığı gece evde olmadıklarını söyleyerek “Evin içindeki bütün eşyalar gitmiş. ‘Zararı karşılayacağız’ diyorlar ama hiç sanmıyorum. Biz bunu 8, 9 yıl önce yine yaşadık, yine aynı şeyi söylediler ama zararı karşılamadılar. Bütün pisliğiyle bize kaldı. Masraflarımızı gidersinler” diyor.
‘Otelde kalıyoruz’
47 yaşındaki Hanife Özdemir ve 51 yaşındaki Hayriye Eski iki gündür otelde kalıyor. 10 yıl içinde üçüncü sel baskınını yaşamışlar. Sel anında itfaiye tarafından çatıdan kurtarılmışlar: “Çok perişan durumdayız. Çok kaybımız var. Ev eşyaları, dükkân malzemeleri hepsi gitti. Duvar yıkıldı. Bir daha bu duruma düşmek istemiyoruz. Altyapı yok. Buradan denize su verilmesi lazım. Arka tarafta yoğun yağmurdan dolayı baraj kapakları açılıyor. Bütün olan su buraya doluyor. Allah’tan can kaybı yok.”
‘Hırsızlar kol geziyor’
Çocuklarıyla akrabalarında kalan Yıldız Albay (49), 25 yıldır Gümüşyaka’da yaşadıklarını söyleyerek, evden botlarla kurtarıldıklarını dile getiriyor. Birinci katlarının su altında kaldığını belirterek, “Evin ikinci katına kendimizi çocuklarla zor attık. Şu an ev hâlâ su altında” diyor. Sevgi Vızgelir (55) ise şunları söylüyor: “Evde her şey çamur içinde. Bir de hırsızlar kol geziyor.”
Tarçın, Leo ve Boncuk kurtuldu
Yaz kış 10 yıldır eşiyle Gümüşyaka’da yaşayan 70 yaşındaki Murat Uzbay, yaşadıkları faciayı şöyle anlatıyor: “Sabah 07.45 gibi evden çıktım. Eşim de evde yoktu. 15 dakika sonra burayı sel götürmüş. Evimizi haber kanallarında gördüm. Evde 3 köpeğim olduğu için dönmek istedim izin verilmedi. İtfaiye ekipleri Tarçın ve Boncuk’u kurtarmış. En küçük olan Leo’yu da akşama doğru bulduk. Benim için önemli olan köpeklerimdi. Onlar benim can dostlarım..."