Selendi'de büyüyen sigara kavgası

Devlet Bakanı Faruk Çelik, Manisa'nın Selendi ilçesinde bir kahvehanede yılbaşı gecesi yaşanan sigara içme kavgasıyla başlayan olaylarla ilgili, ''Manisa'da yaşanan olayın sebebi ne olursa olsun, haklı haksız demeden, vatandaşın böyle bir hak alma eylemini tasvip etmek mümkün değildir'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

Bursa'nın merkez Osmangazi Belediyesi'nce yaptırılan kapalı yüzme havuzunun açılışına katılan Devlet Bakanı Faruk Çelik, gazetecilerin Manisa'daki olaylarla ilgili sorusu üzerine, Türkiye'nin birinci sınıf yurttaşları olduğunu belirttiği Romanların, yıllarca ihmal ve göz ardı edilmeleri sonucu kentlerin son derece sağlıksız ortamlarında yaşamlarını sürdürdüğünü söyledi.

Romanların sorunlarının tespitiyle ilgili düzenledikleri çalıştayda, taleplerini dinlediklerini hatırlatan Çelik, şöyle konuştu: ''Onların gerek yaşadıkları ortamların iyileştirilmesi, gerek mesleki eğitim elde etmeleri, gerekse çocuklarının eğitimiyle ilgili olarak bir çalışmanın içerisindeyiz. Kısa sürede konuyla ilgili raporu açıklayacağız. Bu vatandaşlarımızın, diğer vatandaşlarımız gibi yaşamlarını sürdürmeleri ve ortam iyileştirmesi konusunda çalışmamız sürecek. Manisa'da yaşanan olayın sebebi ne olursa olsun, haklı haksız demeden, vatandaşın böyle bir hak alma eylemini tasvip etmek mümkün değildir. Bu, son derece yanlış bir durumdur. Bu devlet, bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde hakların nasıl alınacağı, hak arama yolları bellidir.''

Manisa'daki olayın medya tarafından takdimini son derece yanlış bulduğunu ifade eden Çelik, şöyle devam etti: ''Olayı, kitlesel olaylar şeklinde takdim etmek doğru değil. Kişiler arasında bir kahvehanede meydana gelen bir olayın sonraki boyutunu hepimiz gördük, yaşadık. Yani olay, bireysel bir olaydan bu noktaya geldi. Buna da başta sayın valimiz olmak üzere yetkililer anında müdahale etmiş ve vatandaşların talebi üzerine, yine civarda bir yere yerleşme talebi üzerine vatandaşlarımız oraya götürülmüşlerdir. Bireysel bir olayın bu noktaya gelmesini, olayı sanki toplumun belli kesimine dönük bir rahatsızlık varmış gibi takdim etmek haksızlık olur inancındayım. Sorun, büyük ölçüde halledilmiştir.''

Çelik, ''Bu tür olaylara karşı bir çağrınız olacak mı?'' sorusu üzerine, şunları kaydetti: ''Öncelikle bizlere düşen sorumluluklar var. Öteden beri ülkemizde 'dezavantajlı gruplar' diye bilinen bu kesimlerin, bu dezavantajlılığını ortadan kaldırmamız gerekiyor. Bu çalışmaları, çok yönlü yapıyoruz. Milli Birlik Projesi adı altında yapılan çalışmalar var. Ayrıca böyle dezavantajlı gruplara yönelik çalışmalar var. Amacımız toplumsal barış ve huzuru tesis etmektir. Bu çalışmalar bir taraftan devam ederken, diğer taraftan vatandaşlarımıza ve basına şunu söylüyorum; bireysel olayları, toplumsal olaymış gibi takdim etmek veya bireysel olaylarla ilgili anında çözüme dönük yetkili mercilerle iletişim kurmamak yanlıştır. Bu şu anlama da gelmez. 'Roman vatandaşlarımız içerisinde yanlış yapan insan yoktur' anlamında da bir şey söylemek istemiyorum. Onlar içerisinde de her kesimde olduğu gibi yanlış yapan insanlar vardır. Onların da bu yanlışlara düşmemesi konusunda, gerek onlara gerek bizlere düşen görevleri bir sorumluluk içerisinde yerine getirmemiz gerekir.''

''Çalıştayın ardından bu olay meydana geldi. Sizce provokasyon var mı?'' sorusunu ise Çelik, ''Orada bin kişinin toplanmasının gerekçelerini bilemiyorum. Ama buna benzer olaylar oluyor. Ama yaptığımız çalıştaya denk gelmesi, belki olayın takdiminde farklılık arz etti'' diye yanıtladı.

 

CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü: Bu bir etnik köken çatışması değil

Manisa Milletvekili Şahin Mengü, Manisa'nın Selendi ilçesinde bir kahvehanede yılbaşı gecesi yaşanan ve sigara içme kavgasıyla başlayan olaylarla ilgili, ''Bize gelen bilgilere göre Selendi'deki olay, bazı insanların beklediği ve ümit ettiği gibi bir etnik köken çatışması değil. Bu çok memnun edici bir şey ama yaraların sarılması lazım'' dedi.

Mengü ile CHP İzmir Milletvekili ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi Ahmet Ersin, Manisa'nın Selendi ilçesini ziyaret etti. CHP Selendi ilçe teşkilatında olaylarla ilgili bilgi alan Mengü ile Ersin, ilçe binasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. İlçede çıkan olayların üzücü olduğunu belirten Mengü, şöyle konuştu: ''Burada yaşanan bazılarının beklediği ve ümit ettiği gibi etnik ayrımcılık kavgası değil. Temelinde başka şeylerin yattığı bir tartışma değil. Olmasaymış çok daha iyiymiş ama maalesef oldu. Bunu en kısa zamanda nasıl telafi edeceğiz ona bakacağız. Toplumdaki bir ayrışmaya şiddetle itiraz ediyoruz. Olayların çıkış nedeni çok farklı. Bize gelen bilgilere göre Selendi'deki olay, bazı insanların beklediği ve ümit ettiği gibi bir etnik köken çatışması değil. Bu çok memnun edici bir şey ama yaraların sarılması lazım.''

Konuyu insan hakları yönüyle değerlendireceğini ifade eden Ersin, daha önce Edirne, Erzincan, İstanbul ve Çanakkale'de yaşanan benzer olaylar dikkate alındığında ülkede tehlikeli bir gidiş olduğunu ileri sürdü. Mengü ve Ersin daha sonra Selendi Kaymakamı Selim Palamut ile Selendi Belediye Başkanı Nurullah Savaş'ı ziyaret ederek, olaylarla ilgili bilgi aldılar. Mengü ve Ersin olayların yaşandığı kahvehane ve zarar gören Romanlara ait boşaltılmış evlerde de incelemelerde bulundular.

Kaymakam Selim Palamut

Kaymakam Palamut, ilçede Roman vatandaşlara ait belirli bir mahalle olmadığını bildirdi.
Bazı basın kurumlarının kamuoyunu yanlış bilgilendirdiğini öne süren Palamut, gazetecilere yaptığı açıklamada, olay günü belediye hoparlöründen yapılan anonslarda vatandaşların kışkırtıldığı yönündeki iddiaların doğru olmadığını söyledi. Olayların ardından Selendi'den ayrılan Roman vatandaşların 30 senedir ilçede yaşadıklarını vurgulayan Palamut, ''Bunlar zaten toplam 10 hane. 3 tane mülkiyetleri var. Hepsinin ayrı mahallelerde evleri var. Geri kalanları da çadırlarda yaşıyor. Göçebe hayatı yaşayan insanlar. 6 ay burada duruyorlar, daha sonra Akhisar, Salihli gibi yerlere gidip nafakasını orada kazanıyor.''

 

Manisa Valisi Celalettin Güvenç

Manisa Valisi Celalettin Güvenç, Selendi'deki olaylardan sonra güvenlik gerekçesiyle Gördes'e götürülen Roman ailelerle görüştüklerini, ailelerin Salihli'ye yerleşmek istediklerini bildirdiklerini söyledi. İzmir Romanlar Derneği Başkanı Abdullah Cıstır ve Akhisar Çağdaş Romanlar Derneği Başkanı Erdoğan Şener, Vali Güvenç'i ziyaret etti. Görüşme sonrasında gazetecilere açıklama yapan Vali Güvenç, olayın olduğu ilk andan itibaren il genelindeki tüm Roman Derneği temsilcileriyle temas halinde olduklarını belirterek, ''Türkiye özgür ve demokratik bir ülkedir. Biz olayın başından bu yana Romanların istediği yerde yaşama hakkına sahip olduklarını söyledik. Kendileriyle yaptığımız görüşmelerde Salihli ilçesinde karar kıldılar'' dedi.

Selendi'de mülkiyeti bulunan 3 Roman ailenin isterlerse, ilçeye dönebileceklerini ifade eden Vali Güvenç, Roman vatandaşların kendi istedikleri doğrultuda hareket edebileceklerini söyledi. Türkiye'de yaşayan herkesin olduğu gibi Roman vatandaşların da can güvenliğinin devletin sorumluluğunda olduğunu dile getiren Güvenç, şu bilgileri verdi: ''Kararı verdikleri andan itibaren devlet eliyle Salihli'ye taşınacaklar. Ayrıca kendilerine, çocuklarının eğitiminde kullanmaları için ilk etapta bin lira harçlık vereceğiz. Romanlar Salihli'de isterlerse Kızılay çadırlarında, isterlerse kiralık evlerde yaşayabilecek. Salihli kaymakamımız yer tespiti konusunda çalışma yapıyor. Ayrıca ev kiralamak üzere de çalışmalar yapıyoruz. Belirli bir süre için ev kiralarını biz ödeyeceğiz.''
 

Soruşturma sürüyor

Olayın başlangıcından itibaren bilgi kirliliği yaşandığını dile getiren Vali Güvenç, olayla ilgili adli soruşturmaların sürdüğünü kaydetti. Güvenç, ''Bu ülkede herkese verilen onurlu yaşam hakkı Romanlara da veriliyor. Asla bir ayrımcılık yok'' dedi. İzmir Romanlar Derneği Başkanı Abdullah Cıstır da olayların toplumsal infiale dönüşmesinin üzücü olduğunu belirterek, Romanların bu devletin asli vatandaşları olduğunu söyledi.

Romanların önce Selendi'ye dönmelerini talep ettiklerini, Vali Güvenç'in bunu memnuniyetle kabul ettiğini bildiren Cıstır, şunları söyledi: ''Bizim 76 kişinin can güvenliği konusunda sıkıntılarımız vardı. Romanlar Osmanlı döneminden bu yana bu toplumun yurttaşlarıdır. Romanlar bu ülkenin kareköküdür. Olaylar sosyolojik altyapı eksikliğinden kaynaklandı. Biz devletin Roman mahallelerine gelmesini istiyoruz. Yaşanan olaylardan sonra Romanlar can havliyle Selendi'den kaçtılar. Romanlar Atatürkçüdür, vatanseverdir. Romanlar Türkiye'de oldukları kadar dünyanın hiçbir yerinde bu kadar rahat değil. Toplumsal barış adına önemli bir adım atıldı. 65 milyon insanı sağduyuya davet ediyoruz.''

Akhisar Çağdaş Romanlar Derneği Başkanı Erdoğan Şener ise öncelikle Romanların Salihli'de yaşamalarını istediklerini, Vali Güvenç'in de Romanların istedikleri yerde yaşayabileceğine dair kendilerine açık çek verdiğini dile getirerek, ''İş bakımından Salihli herkes için daha iyi olacak. Ancak Roman vatandaşlar Selendililerin kendilerini telefonlar ile taciz ve tehdit ettiklerini söylüyorlar. Can güvenliği konusunda endişelerimiz var'' dedi.

Yılbaşı gecesi bir kahvehanede sigara içilmesi nedeniyle çıkan tartışma, 2 gün sonra alevlenmiş ve büyümüş, Selendi'de yaşayan Romanlar ile ilçe sakinleri arasında kavga çıkmıştı. Olayların büyümesi üzerine Manisa Valisi Celalettin Güvenç ilçeye gelmiş ve halkı sakinleştirerek, güvenlik açısından Roman ailelerin Gördes'e gitmelerini sağlamıştı.
Olaylarda Romanların evleri ve arabaları zarar görmüştü.