Selanik’te toplu gösterimler
Bu yıl 1-11 Kasım arasında yapılacak 59. Selanik Uluslararası Film Festivali’nde yine çok sayıda ilginç film izleyiciye sunulacak, çok sayıda sinemacı konuk edilecek. İspanyol Jaime Rosales, Hollandalı Nanouk Leopold ile Şilili görsel sanatçılar Cristobal Leon ile Joaquin Cocina’nın toplu gösterimleri gerçekleştirilecek.
Aslı SelçukYunanistan’ın ikinci büyük kenti Selanik’te düzenlenecek 59. Selanik Uluslararası Film Festivali (1-11 Kasım), İspanyol sinemacı Jaime Rosales, Hollandalı yönetmen Nanouk Leopold, Şilili görsel sanatçılar Cristobal Leon ile Joaquin Cocina’nın toplu gösterimlerini gerçekleştirecek. Rosales, Leopold, Leon ve Cocina filmlerinin gösterimlerine katılacak, izleyicilerle söyleşide bulunacaklar.
Ayrıksı bir anlatıma, keskin bir gözleme sahip olan Jaime Rosales’in sineması, gündelik yaşamı güzellik ile trajediyi birleştirerek anlatıyor. İspanyol sinemasının yaratıcı yönetmenlerinden biri olan Rosales’in ustaları Yasujiro Ozu, Robert Bresson gibi minimalist, yalın bir anlatım dili var. Yönetmen, karmaşık aile ilişkilerini, iletişimsizliği, sıradan yaşamda aniden beliren şiddeti işliyor. Parçalanmış ailelere, kriz içindeki karakterlere yoğunlaşarak derin duygusal bir etki yaratmakta usta. Rosales’e ayrılan özel bölümde yönetmenin The Hours of the Day (2003), Solitary Fragments (2007), Bullet in the Head (2008), Dream and Silence (2012), Beautiful Youth (2014), Petra (2018) filmleri gösterilecek.
Son çalışması Petra, Yunan trajedilerini çağrıştıran bir dram niteliğinde. Beautiful Youth, ekonomik krizin ortasında kalan işsiz İspanyol gençlerin etkili öyküsü. Solitary Fragments ile Dream and Silence, kayıp, ölüm, yas temalarını bir grup bireye yoğunlaşarak irdeliyor. Rosales’in en belirgin konuları içinde anlaşılır bir neden olmaksızın sıradan insanların şiddete başvurması ile kötülüğün sıradanlaşması yer alıyor.
Nanouk Leopold’un duyarlı dünyası
Hollanda sinemasının en önemli senarist ve yaratıcı yönetmenlerinden biri olan Nanouk Leopold, izleyicinin filmlerini izlerken gerçek yaşamdaki gibi etkilenmelerini, tepki vermelerini istiyor. Leopold’un öyküleri aile, ilişkileri, varoluş, yabancılaşma çevresinde gelişiyor. Yönetmenin 6 uzun, 2 kısa metrajı izleyiciyle buluşacak. Fishy (1994), Marseille 1-2 (1998), Iles flottantes (2001), Guernsey (2005), Wolfsbergen (2007), Brownian Movement (2010), It’s All So Quiet (2013), Cobain (2017) Leopold’un toplu gösteriminde yer alan filmler.
Duyarlı aile dinamiklerini işleyen Leopold, Cobain’de uyuşturucu bağımlısı annesini kurtarmak isteyen delikanlının dramını betimliyor. It’s All So Quiet, yalnızlık, eşcinsellik baskısı üstüne. Brownian Movement, evlilik masraflarını cinsel deneyimlerle karşılayan bir kadının sıradışı öyküsü. Wolfsbergen, aile reisinin intihar etmek istediği dağılmış bir ailenin dramı. Guernsey’de Leopold kadın ruhunun derinliklerine yolculuk ediyor. Iles flottantes’ta dünyadaki konumlarını yeniden değerlendiren kadınların aile ve dostlarıyla olan ilişkilerini betimliyor.
Gerçeküstüne yolculuk
Cristobal Leon ile Joaquin Cocina, stop motion tekniğiyle çektikleri deneysel filmleriyle izleyiciyi gerçeküstü bir yolculuğa çıkarıyorlar. Fotoğraf, atık kağıt, çizim, heykel, dans, performans, şekiller kullanarak Latin Amerika geleneksel kültüründe yer alan dinsel sembolizm ve sihirli törenlere yeni bir yorum katıyorlar.
Üç Küçük Domuz masala ile Haysiyet Kolonisi’nden esinlenen Leon ve Cocina, The Wolf House (2018) dini bir tarikatten kaçıp bir eve sığınan genç bir kadının ilginç öyküsü. Niles Atallah’la ortaklaşa yönettikleri Nocturno de Chile (2008) Şili’nin çalkantılı geçmişini anlatıyor. The Witch and the Lover (2012) diktatörlüğün vahşetini gözler önüne seriyor.
İkilinin toplu gösteriminde Lucia (2007), Nocturno de Chile (2008), Luis (2008), The Smaller Room (2009), Weathervane (2010), Father Mother (2011), The Arc (2011), The Andes (2012), The Witch and the Lover (2012), The Wolf House (2018) yer alıyor.
Altın Aslan’lı Roma
Festival, 75. Venedik Film Festivali’n de Altın Aslan ödülünü alan Alfonso Cuaron’un Roma filmini ilk kez Selanik’te gösterecek. Çocukluk döneminin kadınlarından etkilenerek çektiği yarı otobiyografik siyah-beyaz dramında Alfonso Cuaron, 1970’lerde Meksika’da politik kargaşa ile karmaşık insan ilişkileri arasında kalan orta sınıf bir ailenin yaşamını betimliyor.