Selanik’te ödüllü belgeseller

22 Selanik Belgesel Festivali’nde dünyanın her tarafından 180 uzun metraj, 74 kısa metraj belgesel gösterilecek. Ayrıca 78 Yunan belgeseli de gösterimde. Bu yıl ilk kez 4 yarışmalı bölüm yer alıyor: Uluslararası Belgesel, Yeni Belgeselcilerin ilk ve ikinci filmleri, Film Forward ve Sanal Gerçeklik yarışmaları. Etkinlikte ayrıca Oscar almış, Cannes’da ödül kazanmış güçlü çalışmalar da 5-15 Mart arasında izleyicinin beğenisine sunulacak.

Aslı Selçuk

Oscar’lı belgeselciler Barbara Kopple (Harlan County USA, American Dream) ile Paul Haggis’in (Crash) son çalışmaları Desert One ile 5B seyircinin ilgisini çekecek yapımlar.

Desert One, 1979’da İran’da Amerikalı rehinelerin kurtarma operasyonunun ardında yer alan gerçek öyküyü yansıtıyor. Başta eski Amerikan başkanı Jimmy Carter olmak üzere operasyona katılanlarla yapılan söyleşilerle, bugüne dek az bilinen görüntülerle oluşturduğu belgeselinde Kopple, Amerikan tarihinin en karmaşık operasyonlarından birini yeniden anımsatıyor. Desert One, ABD ile İran arasındaki gerilimin iyice arttığı bir zamanda gösterime girecek.

Paul Haggis, Dan Krauss’la birlikte gerçekleştirdiği 5B’de ilk kez San Francisco Hastanesi’nde kurulan, Aids hastalarına destek veren bölümdeki gündelik akışı aktarıyor. Bölümün doktorları, hemşireleri bu amansız hastalıkla boğuşanların ilk evrelerinden son evrelerine dek yanlarından hiç ayrılmıyorlar. Bu adsız kahramanların çabaları, özverileri, hastalarla olan duygusal paylaşımları etkileyici bir dayanışma örneği.

Güncel olaylara farklı bakışlar

Citizen K’de yönetmen Alex Gibney Rusya’nın en varlıklı adamlarından biri olan Mikhail Khodorovsky’nin sıradışı değişimine tanık oluyor. 1990’larda şöhretin doruğunda olan oligarşi yanlısı bu adam on yıl hapis yattıktan sonra serbest kalınca Putin’i eleştiren bir politik aktiviste dönüşüveriyor.

XY Chelsea’de Tim Travers Hawkins, trans birey, muhbir, 750 bin gizli devlet belgesini sızdırmaktan ötürü 35 yıl ceza alan Chelsea Manning’in çarpıcı öyküsünü betimliyor. Yedi yıl tutukevinde kalan Chelsea, başkan Barack Obama’nın cezasını hafifletmesiyle serbest bırakılıyor. Belgesel, yeni bir yaşama başlayan Chelsea’nin portresini, trans topluluklar için verdiği savaşımı aktarıyor.

İngiliz savaş muhabiri Robert Fisk’in etkileyici yaşamını Kanadalı Yung Chang, This is not a movie adlı belgeselinde yansıtıyor. Chang, Robert Fisk’i Suriye, İsrail gibi savaş bölgelerinde izliyor. Emekli muhabirin kariyerini ve dünyaya bakış açısını izlediğinizde çağdaş haberciliğin, medyanın ne duruma geldiğini farkediyorsunuz.

Cannes ödüllü For Sama

Waad al-Kateab ile Edward Watts’ın ortaklaşa yönettiği For Sama, savaşta yaşam mücadelesi veren bir kadının kişisel belgelerinden oluşuyor. Suriyeli Waad al-Kateab, nasıl aşık olup evlendiğini, kızı Sama’yı doğurduğunu, savaşın içinde Sama’yı nasıl büyüttüğünü, koruduğunu anlatıyor. For Sama, Cannes’da en iyi belgesel ödülünü aldı.

Oscar ödüllü kapanış filmi

En iyi kısa belgesel Oscarı’nı alan Learning to Skateboard in a Warzone (If you’re a Girl) da Carol Dysinger Afganistanlı kızların zorlu yaşamlarını İrdeliyor. Dini fanatizm ve ataerkil bir toplumda yaşama tutunmaya irdeliyor. Dini fanatizm ve ataerkil bir toplumda yaşama tutunmaya çalışan bu kızlara Kabul’deki yürekli öğretmenler yardım ediyorlar. Kendilerine güvenmeyi ve saygı duymayı söyleyen öğretmenleri sayesinde Afgan kızlar okuyup yazabiliyorlar, kaykay yapabiliyorlar.