Selahattin Demirtaş'tan mahkemede ByLock kullanan 100 milletvekili iddiası
Tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, Yüksekdağ'ın vekilliğinin ByLock kullanıcısı milletvekilleri tarafından düşürülmüş olması durumunda yargının siyasi komploya alet olduğunun ortaya çıkacağını söyledi.
CANAN COŞKUNEdirne F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla, İstanbul Anadolu ve İstanbul Adliyelerinde bugün yargıç karşısına çıktı. Demirtaş ilk olarak, İstanbul Anadolu 34. Asliye Ceza Mahkemesi'nde Ağustos 2015'te Star gazetesinin saldırıya uğraması ile ilgili “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla yargıç karşısına çıktı. Duruşmaya, Demirtaş, SEGBİS sistemi ile katılırken, çok sayıda avukatta duruşmada hazır bulundu. Avrupa Sosyalistleri Partisi (PES) Genel Başkanı Sergei Stanishev ve Avrupa’dan çok sayıda siyasi parti temsilcisi ve sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı. Demirtaş duruşma salonuna bağlandığı sırada, salonu dolduranlar tarafından alkışlandı. Kimlik tespiti ile başlayan duruşmada, Demirtaş adresinin sorulduğu sırada “Türkiye Büyük Millet Meclisi” diyerek yanıt verdi.
Yargı ve medya bağımsız değil
Demirtaş buradaki savunmasında, Türkiye’de yargı ve medyanın bağımsız olmadığını kaydederek, “Gazeteci kimliğini taşıyanların çoğu zaten tutuklular. Daha çok devletten büyük ihaleler alan ve hükümeti desteklemek için gazete çıkaran büyük sermayedarların medya alanındaki tekeliyle karşı karşıyayız. Aynı mitingde örneğin Evrensel, BirGün, Cumhuriyet, Özgür Gündem gazetelerini aynı cümlelerle eleştirseydim hiç şüphem yok ki asla o gazetelerin suç duyurusu için böyle bir dava açılmazdı. Çünkü yargının bir kısmı iktidarı bir güç odağı olarak, talimat ve emir merkezi gibi görüyor. İktidara yakın medyayı da iktidarın korunması gereken parçası olarak düşünüyor” dedi. Yargının kısa bir süre öncesine kadar bir cemaatin baskısı altında olduğunu anımsatan Demirtaş, “Bugün bu gerçekler daha iyi ortaya çıktı. O günlerde 10 bin farklı arkadaşımı tutuklayıp içeri attılar FETÖ’nün hakim ve savcıları. Bugün partim Türkiye’nin üçüncü büyük partisidir ve bu hakim savcılar tutuklular. Suçlu mu değiller mi bilmem ama sadece 'bize yapılanlar başlarına gelmesin' diye adil yargılama talep edebilirim. Bugün de AKP yargı üzerinde baskı kurduğunu görüyorum. Mahkemenizden talebim şudur: Yargı kimsenin oyun alanı değildir. Hiçbir iktidarın sopası değildir. Yargı millet adına hukuka ve vicdana uygun karar verebilen bağımsız ve tarafsızdır diyebilmektir” dedi.
ByLock kullanıcısı milletvekilleri
Figen Yüksekdağ'ın milletvekilliğinin hukuksuz bir şekilde düşürüldüğünü belirten Demirtaş, “Parlamentomuzda şu an 100’e yakın ByLock kullanıcısı milletvekili olduğu iddiası var. Bunun hakikati referandum sonrası ortaya çıkacağının düşüyorum. Eğer parlamentoda 100’e yakın ByLock’lu varsa ve bunların oylarıyla Figen Yüksekdağ’ın vekilliği düşürülmüşse yargının çok büyük bir siyasi komploya alet olduğu ortaya çıkmış olur. Bizi komplolarla gece yarısı evlerimiz basarak, rehin alanlar günü gelecek bağımsız ve adil yargının önünde hesap verecekler” dedi. Demirtaş buradaki savunmasını, “Bütün bu baskılara rağmen Allah’tan başkasının dışında dizimiz toprağa değmedi, değmeyecek. Bizler hücrelerde de tutulsak halkımızın onurunu layıkıyla temsil edeceğiz Bütün ömrümüz hapiste geçse de aman dilemeyeceğiz. Sadece adalet için mücadele edeceğiz. Ülkemizin geleceği için bir arada mücadele edeceğiz. Şahsım adına değil, yargının onuru adına sizden bir karar bekliyorum” ifadelerini kullandı. Mahkeme, gazeteye saldırıya ilişkin soruşturma dosyasının istenmesine karar vererek, duruşmayı 7 Haziran'a erteledi.
Adresim TBMM
Demirtaş ardından İstanbul 47. Asliye Ceza Mahkemesi'nde eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'na hakaret ettiği iddiasıyla SEGBİS aracılığıyla yargıç karşısına çıktı. Duruşmaya aralarında HDP Milletvekili Pervin Buldan, sanatçı Ferhat Tunç, KHK ile ihraç edilen akademisyen Sezai Temelli'nin bulunduğu çok sayıda izleyici katıldı. Demirtaş, buradaki kimlik tespiti sırasında da adresini “TBMM Ankara” olarak belirtti. Duruşmada söz alan Demirtaş'ın avukatlarından Ercan Kanar, yasama sorumsuzluğu hakkı nedeniyle davanın düşmesini talep etti. Kanar, bu hakkın özel bir ifade hakkı özgürlüğü hakkı olduğunu belirterek, hakkın seçmenler tarafından verildiğini söyledi.
20 yıllık sanığım
Duruşmada iddianameye karşın beyanda bulunan Demirtaş, 20 yıllık sanık olduğunu belirterek, “6 milyon oy almış bir partinin eş genel başkanıyım. Buraya siyasi açıklama için gelmedim. Siyaseti nerede yapacağımı biliyorum. İddianameye dair görüşlerimi paylaşacağım” dedi. Demirtaş, Davutoğlu'nun şikayet etme hakkı olduğunu vurgulayarak, “Benim de Anayasa ve kanunlar gereğince kendimi savunma hakkım vardır. Yargılamaya geçilmeden önce Davutoğlu'na yönelik cümlemden yargılanıp yargılanamayacağımın tespit edilmesi gerek. Müştekinin kimliği haklarının belirlenmesinde önemliyse sanığın da kimliği önemlidir” dedi.
Yargılanmaktan çekinmiyorum
Demirtaş, hakkındaki iddianamenin son derece ciddiyetsiz bir şekilde hazırlandığını ifade ederek, “Şikayet dilekçesinin başlığını değiştirmişler, adı iddianame olmuş. Lehime ve aleyhime toplanmış delil de yok. Anayasanın 83'üncü maddesinin 1. fıkrası Türk Ceza Kanunu'ndan önce uygulanması gereken bir normdur. Bu fıkra TBMM üyelerinin parlamentoda söyledikleri sözlerden dolayı sorumlu tutulamayacağını söylüyor. Benim durumumun buna uyup uymadığını tespit edilmeden yargılama yapılamaz. Milletten dolayı bu hak bana verilmiştir. Eğer bu hakkı tespit etmezseniz Anayasa'ya aykırı davranırsınız. Yargılanmaktan çekinmiyoruz, korkmuyoruz. Bu halkın iradesinin korunmasıdır. Dokunulmazlıklarımız kaldırılırken zaten Anayasa'ya aykırı kaldırıldı. Türkiye'de 550 kişi bu hakka sahiptir. İddia makamı iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. Bu külfet ne bana ne de avukatlarıma aittir. Mahkeme bilirkişi tayin ederek TBMM'den bu konuşmamı istemelidir” diye konuştu. Mahkeme, yasama sorumsuzluğu nedeniyle davanın düşme talebini dava konusu sözlerin daha önce TBMM'de sarf ettiğine dair dosyada bir delilin bulunmadığı gerekçesiyle reddetti. Mahkemenin araştırma yapamayacağını belirten yargıç, Demirtaş ve avukatlarının araştırma yapabileceğini söyledi.
Yargıç oyunu belli etti
Demirtaş ardından, “Hakkımda 80'e yakın dava ve duruşmaları var. Yüksek güvenlikli bir cezaevinde kanun dışı bir şekilde tutukluyum. Böylesi koşullar insan onuruna aykırı olduğu gibi adil yargılanma hakkına aykırıdır. 3 gün içinde savunma hazırlamam mümkün değildi. Sizden savunma için süre istiyorum. Bir Türkiye milletvekili olarak halkın iradesine yapılmış hakareti asla kabul etmiyorum. Sizden adil yargılanma ve adalet talep ediyorum. Suçluysam cezamı, suçsuzsam da kamuoyunu tatmin edecek bir karar bekliyorum” dedi. Avukat Kanar'ın “Milletvekilleri bütün milleti temsil eder ve onlar adına konuşur” demesinin üzerine yargıç, “Seçmenlerin hakaret hakkı mı vardır” diye sordu. Demirtaş da bunun tarafını belli etmek anlamına geldiğini söyleyerek hakimin reddini istedi. Yargıç da bu talebi kabul ederek, dosyayı bir üst mahkemeye yolladı.