Şekeri düşen garson 2 liralık sütlacı yediği için işten kovuldu: Son sözü Yargıtay söyledi

Bursa'da çalıştığı büfede izinsiz olarak 2 liralık sütlacı yiyen garson tazminatsız kovuldu. İş Mahkemesi'nin "güveni kötüye kullanma" kararı verdiği davada Yargıtay tazminatsız kovulma kararının ölçülü olmadığına hükmetti.

IHA

Bursa'da çalıştığı büfede satılan sütlacı yiyen garsonun tazminatsız kovulmasına yönelik mahkeme kararı Yargıtay'dan döndü.

ŞEKERİ DÜŞÜNCE SÜTLAÇ YEDİ,  TAZMİNATSIZ ŞEKİLDE KOVDU

Tansiyon hastası olduğu öğrenilen genç garson, şekeri bir anda düşünce büfedeki 2 TL değerindeki bir kase sütlacı alarak mutfakta yedi. Bunu gören işletmeci, garsonu sadakatsiz davrandığı için tazminatsız şekilde kovdu.

GARSON TAZMİNAT İSTEDİ, MAHKEME 'GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA' DEDİ

Olayı mahkemeye taşıyan garson, feshin haksız olduğunu ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etti.

Mahkemede savunma yapan işletmeci ise çalışanlar tarafından ücretsiz yeme içmenin yasak olduğunu, alışveriş merkezi raflarında ve büfelerinde satışa arz edilen ürünlerin bedeli ödenmeden alınmasının mazur görülmediğini öne sürdü.

Davacı işçinin haksız olduğuna hükmeden İş Mahkemesi, taraflar arasındaki iş sözleşmesinde kararlaştırıldığı üzere, çalışan personelin büfedeki yiyeceklerden mesai saatlerinde ücretli veya ücretsiz yemesinin yasak olduğuna dikkat çekti. Kararı garson temyiz edince devreye Yargıtay 22. Hukuk Dairesi girdi.

FESİH NEDENİ HAKLI DEĞİL

Feshin haklı veya geçerli nedenlere dayandığının ispat yükünün davalı işverene verildiğine dikkat çeken Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, garsonun sütlaç sebebiyle işten kovulmasının 'ölçülülük' ilkesine aykırı olduğuna hükmetti.

İşverenin ispat yükünü yerine getirirken içerik yönünden fesih nedenlerinin haklı veya geçerli olduğunu kanıtlamakla mükellef olduğunu hatırlattı. Kararda, "Feshe konu olayda, davacının satışa sunulan bir kase sütlacı ücretsiz olarak bulaşıkhanede yeme şeklindeki eyleminin iş sözleşmesini haklı nedenle feshedilmesini gerektirecek ağırlıkta olduğu kabul edilemez" denildi. Temyiz olunan kararın bozulmasına oy birliğiyle karar verildi.