Şeker TV'nin kurucusu Ali Şeker: Yeliz TV AKP'yi tanımlıyor

Anayasa görüşmelerinde susturulmak istenen muhalefetin sesini Şeker TV duyurdu. Cumhuriyet'e konuşan Ali Şeker, 'Yaptığımız yayınlar, basının üzerindeki baskının kanıtıdır' dedi.

Hakan Dirik

Referandum kararıyla sonuçlanan anayasa değişikliği sürecinde, AKP hükümeti muhalefetin sesine ambargo koyunca devreye Şeker TV girdi. Komisyon görüşmelerinden itibaren kurduğu düzenekle periscope üzerinden görüşmeleri naklen yayınlayan CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, halktan gizlenmek istenen görüşmelerin önemli bölümlerini yurttaşlara ulaştırdı. Cumhuriyet'e konuşan Şeker, “Yaptığımız yayınlar, basının üzerindeki baskının kanıtıdır. Gazetecilerin özgürce görevini yapabildiği, içeride tutsak edilmediği bir ülke istiyoruz” dedi.

“Kötü komşu” sayesinde “medya sahibi” olduğunu dile getiren Şeker, “AKP'nin yalanlarıyla başa çıkabilmek için gerçekleri kayıt altına alma çabam var. AKP, yalanları gerçekmiş gibi halka ulaştırırken, biz sesimizi duyuracak medyamız olmadığı için gerçekleri anlatma konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Halkın gerçekleri öğrenme hakkına sahip çıkmak için, Meclis'in dört duvarı arasında dönenin dört duvar arasında kalmaması için böyle bir girişimde bulunduk” diye konuştu.

SÖZÜM MECLİS'TEN DIŞARI

“Yurttaş gazeteciliği” kavramına yeni bir boyut kazandıran Şeker, halkın haber alma hakkının engellendiği durumlarda yayınlarının süreciğini kaydetti. Şeker TV için “Sözüm Meclis'ten dışarı” sloganını da tescillettiğini açıklayan Şeker, “Medya Meclis'e giremeyince aynı zamanda ajans hizmeti de vermeye çalıştık. Halkın haber alma hakkı gaspedilmek istenince bu yola başvurmak zorunda kaldık. Komisyon görüşmelerinden itibaren yaklalşık 100 saatlik yayın yaptık. İnternet üzerinden bazen tek bir yayını 120 binden fazla kişinin izlediği oldu. Sonradan yeniden izlenmelerle bu rakam çok daha arttı. Asıl büyük kitlelere, bizim yayınımızı alıp halka ulaştıran televizyonlar üzerinden ulaştık. Karasal yayın ve uydu üzerinden on milyonlara ulaştık” diye konuştu.

ANDROİD VEKİLLER

Anayasa değişikliği lehinde hareket eden milletvekillerini “android vekiller” diye tanımlayan Şeker, “Bu kişiler talimatla çalışıyor. İnsan görünümlül robotlar. Bunlara android vekil denilebilir. 'Biat et rahat et' derken 'android vekil ol' diyorlar. Kendi kendini tahrip eden, bütün yetkilerini alıp tek kişiye teslim eden, 78 milyonu esir eden bir sistemi onaylamak ihanetten başka bir şey değildir. Ülkeyi çatışmalı bir sürece teslim etmektir. Bir canlı bomba nasıl kendini yok edebiliyorsa, bu android vekiller de kendi kendini imhaya programlanmıştır. Meclis kendi kendini imha etsin diye uğraştılar. Biz de Şeker TV'de bunları sergiledik, kayıt altına aldık. Meclis'i yine halk ve kararlılığı kurtaracaktır. Çünkü biatı tabana yayamazsınız” dedi.

BASINI ÇALIŞTIRMAYAN UTANSIN

Yaptığı yayınların, ülkedeki demokrasi standardının ne kadar geriye gittiğinin kanıtı olduğunu vurgulayan Şeker, “Gazetecilere görevini yaptırmayanlar utansın. Bizi bu yayını yapmak zorunda bırakanlar utansın. Ne yazık ki gelinen noktada, bir milletvekili gazetecilik yapabiliyor, ama gazeteciler tutsak tutuluyor. Gazetecilerin özgürce görev yapabildiği, bizim de kendi işimizi yaptığımız bir ülke istiyoruz” diye konuştu.

YELİZ TV AKP'DİR!

Gördüğü yoğun ilgi üzerine AKP'liler Şeker TV'yi taklit etmeye kalkıştı. Ancak girişimleri başarısız oldu. Hatta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şoförü AKP Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı'nın “yelizadeley” hesabı üzerinden yaptığı periscope yayınları, özellikle sosyal medyanın “dalga” konusuna dönüştü. Şeker, bu yayınları “Yeliz TV aslında AKP'yi tanımlıyor. Demokrasi görünümlü diktatörlük. Doğan görünümlü şahin gibi, kadın görünümlü erkek, milletvekili görünümlü Aktrol... Biz erkek gibi kendi adımızla Ali Şeker olarak yayın yaptıtk. Yaptıkları her iş hile hurda, yalan dolan. Yaptıkları hileleri de yüzlerine gözlerine bulaştırdılar” sözleriyle değerlendirdi.

DEMOKRASİNİN FİNAL YAYINI

Aynı zamanda doktor olan Şeker, görüşmelerde tansiyon yükseldiği sıralarda “koruyucu hekimlik” de yaptığını vurgularken, “Yaptığımız yayınlar, basının üzerindeki baskının bir fotoğrafı oldu. Olan biteni milyonlara ulaştırdı. Demokrasinin final maçı oynanırken, Meclis TV 2. lig hazırlık karşılaşmalarını banttan yayınladı. TRT'nin bu yayın anlayışı 12 Eylül'ün necefli maşrapasından farklı değildir” dedi.
Meclis'teki oylama sonucunun halktan döneceğine inandığını belirten Şeker, “Fiili olarak uyguladıkları kural tanımızlığı, kural haline getirmek isteyen bir anlayış demokratik bir anlayış olamaz. Bu anlayış, firavunlarda, diktatörlerde vardır. Halklarına da hiçbir zaman özgürlük, refah sunmamışlardır. Bu yapılan rejim değişikliği de halkımızın aleyhinedir. Halkımızla birlirkte bunu boşa çıkaracağız” diye konuştu.